Zihni Çakır’ı sahaya kim sürdü?
Mehmet Ali Güller
Son Köşe Yazıları

Zihni Çakır’ı sahaya kim sürdü?

10.04.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Zihni Çakır üç gündür ekranlarda: Amirallerin bildirisinin ilk kez kendisine saat 23.10’da geldiğini söylüyor. Bildirinin, yayımlamadan önce AKP’li bir bakan tarafından görüldüğünü, ardından da Avaz Türk adlı sitesinde 23.40’ta yayımladığını anlatıyor. Oysa bu doğru değil. Bildiri ilk kez 4 Nisan gecesi saat 22.54’te Veryansın TV tarafından yayımlandı.

Ancak amirallerin bildirisini destekleyen kimi çevreler, Zihni Çakır’ın açıklamasını esas alarak “işte tezgâh ortaya çıktı” yorumları yapıyor. Oysa ortada bir yalan var. Bu durumda Zihni Çakır’ın bir tezgâhı ortaya çıkarmadığı, aslında yalanıyla asıl tezgâhı örtmeye çalıştığı daha olasıdır.

ERGENEKON KUMPASININ YALANCI TANIĞI

Kimdir Zihni Çakır? Ergenekon operasyonlarının medya görevlisidir. Kamuoyunu FETÖ’nün operasyonlarına ikna edebilmek için algı operasyonu yapmış bir kişidir. Bu amaçla pek çok kitap yazmıştır.

Dahası, FETÖ’nün hâkimlerine ve savcılarına, “Ergenekon’un 1 numarasını biliyorum. Otoriter, 1.65 boylarında, 65 yaşlarında, göçmen tipli, sarışın” diyerek tanıklık yapmış bir isimdir. (Silivri’deki o yalancı tanıklığın belgelerini 17 Temmuz 2012 günlü duruşma tutanaklarından inceleyebilirsiniz.)

Kısacası Zihni Çakır, söylediklerine, yazdıklarına itibar edilecek biri değildir.

ZİHNİ ÇAKIR NEDEN RİSK ALDI?

Daha ilginci de şudur: Düşünün şimdi, amiraller bir duyuru yayımlamış, ertesi gün iktidar en sert şekilde, bir operasyonla amiralleri hedef almış; öyle ki muhalefetin bir bölümü bile amiralleri savunmaya cesaret edememiş; pek çok kesim duyurudaki Montrö uyarısını değil de hükümetin tuzağına düşerek duyuruda darbe “iması” olup olmadığını tartışmaya başlamış...

Böyle bir siyasal iklimde, bir kişi ortaya çıkıp neden, üstelik doğru olmadığı halde, “Bildiriyi ilk ben yayınladım” der?

Çünkü öyle bir siyasal iklim oluşmuştur ki ilk yayımlayan da her an darbeci ilan edilebilir! Zihni Çakır neden böyle bir risk almış ve topa girmiştir?

İşte asıl çözülmesi gereken konu budur.

‘ZİHNİ ÇAKIR OPERASYONU’NUN HEDEFLERİ

Açık ki Zihni Çakır’ı sahaya sürenler, öncelikle “bildirinin gece yayımlanmış olmasını” bir suçmuş gibi algılatmak ve kamuoyunda tartıştırmak istemişlerdir. Oysa bir duyurunun suç olmaması için belirli saatlerde yapılması gerekmemektedir. İsteyen anayasal hakkı olarak sabah, isteyen öğlen, isteyen akşam, isteyen de gece, fikirlerini söylemek için açıklama yağabilir.

İkincisi, “aslında duyuru sabah yapılacaktı, gece yaptırılarak tuzak kuruldu” algısı oluşturarak yine bildirinin “suç” olduğu ve bazı amirallerin diğer amirallere tuzak kurduğu algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Oysa 5 Nisan sabahı pek çok amiral duyurularıyla ilgili sosyal medyada açıklama yaptı ve hiçbiri de “aslında sabah yayımlanacaktı, gece yanlışlıkla yapıldı” gibi bir şey söylemedi. Dahası gözaltında olmayan ve duyurularının arkasında olan diğer amiraller de dört gündür, “gece değil, sabah yayımlanacaktı” demedi.

KONUNUN ESASI OLAN MONTRÖ PERDELENİYOR

Üçüncüsü, konunun gece-gündüz boyutu tartışıldıkça, esasını tartışamıyoruz.

Gece-gündüz tartışması nedeniyle, Türkiye’nin ulusal güvenliğiyle ilgili yakıcı bir risk olan Montrö konusu hakkıyla tartışılamamaktadır.

Gece-gündüz tartışması nedeniyle, Ukrayna merkezli ABD-AB-NATO ile Rusya’nın büyük güç mücadelesini, ABD ve NATO’nun Ukrayna’ya destek için Karadeniz’e Montrö’nün sınırlarını aşacak şekilde savaş gemisi gönderme isteklerini konuşamıyoruz...

Konunun gece-gündüz boyutu tartışıldıkça, ABD’nin NATO üzerinden Karadeniz’de Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirme riskini konuşamıyoruz...

KİM O BAKAN?

Dördüncüsü, Zihni Çakır’ın bildiriden haberi olduğunu  söylediği AKP’li bakanın kim olduğu kritik önemdedir. Zihni Çakır’ın, yukarıda belirtiğimiz gibi, aslında bir risk alarak “Bildiriyi ilk ben yayımladım” demesi, acaba o bakanın bir isteği midir? Yani aslında Zihni Çakır’ı sahaya süren o bakan mıdır?

Bu durumda yeni soru artık şudur: O bakanın hedefi nedir peki? Öyle olmadığı halde bir duyurunun darbe bildirisi olduğu iddiasıyla kamuoyunda tartıştırılması kime, hangi bakana yaramaktadır?

Kabinede revizyonun konuşulduğu şu günlerde, darbe tartışmasının yapılıyor olması, hangi bakanın koltuğunu korumasına yarayabilir? Hatta hangi bakanın koltuğunun yükselmesine neden olabilir?

Montrö ve Karadeniz’deki yeni riskleri tartışmak yerine duyurunun saatini tartışmayı yeğleyenler, bari bu soruların yanıtlarını da arada düşünsünler...

Yazarın Son Yazıları

Solculuk meselesi

Türban ve laiklik açıklamalarından Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermesine kadar tüm hataları, Erdoğan’la Erdoğan’ın kulvarında yarışmaya çalışmasındandı. Özel-İmamoğlu ikilisi de Erdoğan’la Atlantikçilikte yarışmaya çalışıyor. Halbuki orası da Erdoğan’ın kulvarı.

Devamını Oku
15.12.2025
ABD İmamoğlu’nu kurtarabilir mi?

CHP’nin yaşadığı hukuksuzluk nedeniyle Batı merkezlerinden destek arama çizgisinin işe yaramadığı görülmüyor mu?

Devamını Oku
13.12.2025
Transatlantik çözülme

ABD’nin Cumhuriyetçi Parti Kongre üyesi Thomas Massie, Temsilciler Meclisi’ne “ABD’nin NATO’dan çekilmesini” isteyen bir yasa teklifi sundu.

Devamını Oku
11.12.2025
ABD’nin Çin’le mücadele stratejisi

Trump’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi, “en az yarım yüzyıldır ABD dış politikasının birinci bölgesi olan” Ortadoğu’ya odaklanmanın gerekçelerinin adım adım ortadan kalktığını savunuyor. ABD’nin bu bölgedeki ulus inşası dönemini kapattığını ve reform dayatmayı bırakacağını belirten belge, ABD’nin bölge önceliklerini şöyle sıralamış: “Körfez enerji kaynakları düşmanın eline geçmemeli, Hürmüz Boğazı açık kalmalı, Kızıldeniz seyrüsefere elverişli kalmalı, bölge ABD çıkarlarına karşı terör kuluçka merkezi veya ihracatçısı olmamalı, İsrail’in güvenliği sağlanmalı.”

Devamını Oku
08.12.2025
Barrack Türkiye’ye tezgâh kuruyor

ABD Büyükelçisi Tom Barrack, sadece Türkiye’nin içişlerine değil, dışişlerine, savunma ve güvenliğine de müdahale ediyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Öcalan’ın CHP ısrarının anlamı

TBMM komisyonunun 24 Kasım’da İmralı’ya gidip Öcalan’la görüşmesinin kritik önemde olduğunu söylediler ama Öcalan’la ne konuştuklarını bırakın kamuoyuna açıklamayı, TBMM komisyonunda bile ele almadılar.

Devamını Oku
04.12.2025
Öcalan’ın himaye çağrısının anlamı

TBMM komisyonunun İmralı’da Öcalan’la görüşmesinin üzerinden bir hafta geçti ama henüz Türkiye o görüşmeye dair “resmi gerçekleri” bilmiyor. Çünkü komisyonun bu gündemle yapacağı toplantı ertelendi.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP programında ŞİÖ ve BRICS yok

CHP’nin yeni programının taslağı, yoğun gündem nedeniyle basında hakkıyla ele alınamadı, tartışılamadı.

Devamını Oku
29.11.2025
Dolmabahçe sendromu

Bahçeli’nin “Yeter ki terör bitsin, varsın sonumuz darağacı olsun” sözleri size de tuhaf gelmedi mi?

Devamını Oku
27.11.2025
Kılıçdaroğlu’nun misyonu

AKP-MHP-DEM koalisyonu oluşmasının yansımalarından biri de DEM’in “gerçek” siyaset yapma tarzının ortaya çıkmaya başlamış olmasıdır. “Öcalan sürece karşı çıkan medyanın dilinden rahatsız, AKP’nin elinde yargı gücü var, sustursun bu gazetecileri” çağrısı yapan Pervin Buldan’ın “otoriter AKP rejimiyle” uyumlu tarzı, bunun tipik bir örneğiydi.

Devamını Oku
24.11.2025
İmralı ısrarının nedeni

İş öyle bir noktaya getirildi ki TBMM komisyonu İmralı’ya gitmezse sanki süreç duracak!

Devamını Oku
22.11.2025
ABD’nin İran planı

Siyaset ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nün (IPIS) İran’ın başkenti Tahran’da düzenlediği...

Devamını Oku
20.11.2025
Tahran izlenimleri

İran-Siyaset ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nün (IPIS) düzenlediği “Saldırı Altında Uluslararası Hukuk” konferansı nedeniyle Yeni Dünya Araştırmaları Merkezi (YDAM) koordinatörü ve Cumhuriyet gazetesi yazarı olarak Tahran’dayım.

Devamını Oku
17.11.2025
Trump, Suriye’yi İsrail’e müttefik yapıyor

Washington’dan gelen mesajlar, Suriye ile İsrail’in bir güvenlik anlaşması imzalamaya doğru ilerlediğine işaret ediyor.

Devamını Oku
15.11.2025
Yeni rejim iddianamesi

Başsavcılığın 3 bin 900 sayfalık İmamoğlu iddianamesi, özü itibarıyla Saray’ın “yeni rejim inşa” iddianamesidir.

Devamını Oku
13.11.2025
NATO Turancılığı

Ankara ABD’nin son dönemdeki Güney Kafkasya ve Orta Asya hamleleri karşısında neden sessiz? Yoksa Ankara, politikalarını, ABD’nin 1990’lardan beri dayattığı ve inişli çıkışlı uygulanan “Türkiye üzerinden Orta Asya’ya sarkma” stratejisine uyumlu hale getirmede basamak mı yükseltiyor? İnceleyelim:

Devamını Oku
10.11.2025
Öcalan’dan Erdoğan’a iki mesaj

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’yı 10 Kasım’da Beyaz Saray’da “ağırlamaya” hazırlanıyor.

Devamını Oku
08.11.2025
Bahçeli Barrack’ı eksik hedef aldı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM grup toplantısı konuşmasında şöyle dedi...

Devamını Oku
06.11.2025
Barrack ince ince dokuyor

ABD Büyükelçisi Barrack, Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü forumunda yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Türkiye ve İsrail savaşmayacak. Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar bir işbirliği göreceksiniz.” (AA, 1.11.2025)

Devamını Oku
03.11.2025
Trump’ın Çin döngüsü

ABD Başkanı Donald Trump, Çin’e son meydan okumasının ardından, yine geri adım attı.

Devamını Oku
01.11.2025
İngilizcilik meselesi

Çok bilinen bir Çin bedduasıdır: Tuhaf zamanlarda yaşayasın.

Devamını Oku
30.10.2025
Casusluk

Hüseyin Gün, MI6 mensubu David John Charters’ı telefon rehberine şu şekilde kaydetmiş: “Eski MI6 Başkanı Richard Moore’un arkadaşı.” (Sabah, 25.10.2025) Peki kim bu MI6 Başkanı Richard Moore? 2014-2018 yılları arasında İngiltere’nin Ankara büyükelçisiydi. 2020 yılında ise ünlü İngiliz dış istihbarat örgütü MI6’nın başına getirildi. Bu Moore, geçen ay hem de küresel bir casusluk faaliyeti tanıtımı için İstanbul’daydı.

Devamını Oku
27.10.2025
Trump ve Erdoğan’ın 2028 amacı

ABD Başkanı Donald Trump’ın akıl hocalarından Steve Bannon Economist dergisine açıkladı...

Devamını Oku
25.10.2025
Avrupa’ya jandarmalıkta AKP-CHP rekabeti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, KKTC seçiminden hemen önce Yunanistan’a ilginç mesajlar verdi.

Devamını Oku
23.10.2025
Garantörlük

Erdoğan’ın Şarm el Şeyh’te Trump bildirisine imza atmasının ardından, iktidara yakın medyada, Türkiye’nin Gazze’nin garantörü olduğu dile getirilmişti.

Devamını Oku
20.10.2025
İtibar

Bu köşe benim değil, kamunun. O nedenle bu köşede “ben” yokum, “kişisel meselelerim” yok, “siz” varsınız, “kamusal” meseleler var.

Devamını Oku
18.10.2025
Trump ‘barışı’: İran cephesi inşası

ABD, Ortadoğu’da yeni bir düzen inşa ediyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Sosyalist hareketin inşası

“Ne yapmalı” sorusuna Cumhuriyet yazarı Ergin Yıldızoğlu’nun yanıtı “CHP’yi destekle, laikliği ve Cumhuriyetçiliği savun, sosyalist hareketi inşa et” şeklindeydi.

Devamını Oku
13.10.2025
Öcalan Demirtaş’ı neden istemedi?

Gazeteci Uğur Ergan’ın iddiasına göre Öcalan, İmralı’daki görüşmelerden birisinde, “Demirtaş’ın aktif şekilde devreye girmesi benim için de, iktidar için de, projenin devamı için de iyi sonuç vermez” demişti.

Devamını Oku
11.10.2025
O fotoğrafların 3 mesajı var!

TBMM resepsiyonu fotoğraflarına özne yapılan kimi muhalefet partisi liderleri, o fotoğrafların hâlâ konuşuluyor olması nedeniyle ana muhalefet partisi “çevresini” suçluyor ama fotoğrafların gündemde kalmasına doğrudan iktidar katkı yaptı.

Devamını Oku
09.10.2025
Bölgesel mekanizma ihtiyacı

İsrail’in ABD desteğinde Gazze’yi, Lübnan’ı ve Suriye’yi işgali ile Yemen’e, İran’a ve Katar’a saldırısı, bir bölgesel mekanizma ihtiyacının en temel nedenidir. Özellikle ABD’nin güvenlik garantisine sahip Katar’ın bile saldırıya uğraması, bu ihtiyacı daha yakıcı hale getirdi.

Devamını Oku
06.10.2025
Erdoğan’ın ‘meşruiyet’ müttefikleri

AKP’nin 24 yıldır iktidarda kalabilmesinin nedenlerinden biri “muhalefet partilerinin başarısızlığı”ysa bir diğeri de Erdoğan’ın muhalefet liderlerini sıra sıra kendine müttefik yapabilme becerisidir.

Devamını Oku
04.10.2025
Hangi yeni sayfa?

Erdoğan’ın 6 yıl sonra Beyaz Saray’da kabul edilmesi, Washington’ın “geniş Ortadoğu’da” Ankara’dan beklentileri nedeniyleydi.

Devamını Oku
02.10.2025
Bahçeli’nin TRÇ çelişkileri

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın ABD ziyaretinin hemen öncesinde dile getirdiği TRÇ önerisini, Türkgün gazetesinde yayımlanan üç günlük söyleşiyle ayrıntılandırdı.

Devamını Oku
29.09.2025
Trump’la zirvenin maliyeti

İktidarın “küresel ve bölgesel olarak yeni diplomatik sayfalar açacak” diyerek müjdelediği Erdoğan-Trump zirvesinin, Türk halkına siyasi ve ekonomik maliyetinin ağır olacağı anlaşılıyor.

Devamını Oku
27.09.2025
Trump’ın Netanyahu’dan farkı ne?

Başlıktaki çok önemli soru bir canlı yayın kazasına uğrayınca, ne yazık ki mevcut siyasal iklimde bir soruşturmaya dönüştü.

Devamını Oku
25.09.2025
Trump’ın Bagram amacı

Çin Emperyalist ABD’nin, terörle mücadele, Afgan halkına özgürlük ve demokrasi getirme yalanıyla Afganistan’ı işgal ederken de asıl amacı Çin’di, Orta Asya’ya yerleşerek Çin’i kontrol edebilmekti, Çin ile Rusya’nın arasına yerleşmekti.

Devamını Oku
22.09.2025
TRÇ ve beşli mekanizma

Bahçeli’nin “ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı Türkiye, Rusya, Çin’den oluşan TRÇ ittifakı” önermesi, kimin söylediğinden ve ne amaçla söylendiğinden bağımsız olarak tek başına çok önemlidir.

Devamını Oku
20.09.2025
İsrail nasıl durdurulur?

Katar’ın başkenti Doha’da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi’nin 25 maddelik sonuç bildirgesi, yaptırım çağrısı dışında, ciddi bir caydırıcılık sergilemekten uzaktı.

Devamını Oku
18.09.2025
Çin karşıtlığının zemini

- “Tüm NATO ülkeleri Rusya’dan petrol alımını durdurur ve bunu uygulamaya başlarsa, ben de büyük yaptırımlar için hazırım. Bazı müttefik ülkelerin hâlâ Rusya’dan petrol alıyor olması şoke edici ve bu durum NATO’nun pazarlık gücünü zayıflatıyor.”

Devamını Oku
15.09.2025