Herkes bir gün AKP yandaşı basının ve kalemlerinin “saldırısına” uğrayacaktır. Kesin bilgi. Bir süredir Tayyip Erdoğan fedaileri, Abdullah Gül’e karşı harekete geçtiler. Sebep; 12 yıllık danışmanının, Ahmet Sever’in yazdığı kitap. Ve o kitaptan ortaya çıkan sonuç: Meğer kardeş değillermiş. Erdoğan, Gül’ün önünü 3 kez kesmeye çalışmış, ikisinde başarılı olmuş. Aslında bildiğimiz ama en yakınındaki isimden okuyarak emin olduğumuz hadiseler. Seçimden önce yayımlanması 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından istenmeyen ve hafta başı piyasaya çıkan kitap.
Kitapla ilgili iki cepheye kulak verelim. Önce AKP içi. Diyorlar ki, Erdoğan kitaba bozuldu ama bunu hâlâ “Ahmet Sever kitabı” olarak görüyor. Onun da arkasında Doğan Grubu var diye düşünüyor. (Star yazarı Murat Çiçek de dün buna benzer cümleleri köşesinde kurdu.) Kitabın Doğan Kitap’tan çıkması ilk söyleşinin grubun Hürriyet gazetesine verilmesini de böyle okuyor. (Doğan Kitap’tan çıkan hemen her kitap siparişle önce Hürriyet’te çıkar. Sanırım bunu bilmiyorlar. (MH) AKP’de bir de “zamanlama manidarcı”lar var ki onlara her gün manidar. Seçimden önce yayımlansa “kitap oyları düşürmek için” diyeceklerdi, şimdi “partinin başına geçmek için” diyorlar. Sahi Gül “partinin başına geçip liderlik yapar mı?” Emin olun Beyaz Türkler uzun süre bunun için dua ettiler. Hatta yüzde 40’lara inen seçim sonucundan sonra “bu kez mutlaka” dediler. Sonuç, danışmanının yazdığı, söyleyemediklerini söyleyen kitap, eşi Hayrünissa Hanım’ın hâlâ unutulmayan “intifada başlatma” çıkışı ve dün Gül’ün 4 gün sonra yaptığı “herkesi idare eden, Gül bildiğiniz gibi” dedirten açıklama:
“Daha önceki cumhurbaşkanlarının basın müşavirlerinin görevleri sonrası tecrübeleriyle ilgili kitaplar yazdırdıkları bilinmektedir. Uzun yıllar danışmanlığımı yapan Ahmet Sever de aynı şekilde kendisinin gözlemlerine, tanıklıklarına ve çevresinden edindiği izlenimlere dayanan bir kitap yazmıştır. Bu kitabın bazı çevreler tarafından farklı mecralara çekilmeye çalışıldığını üzülerek görmekteyim. Söz konusu kitabın benim tarafımdan yazdırıldığı, dikte ettirildiği, onaylandığı veya aynen görüşlerimi yansıttığı gibi yanlış bir algının kamuoyunda oluşturulması yönünde çaba harcayanlar bulunmaktadır. Bu kitabın hazırlığında herhangi bir yönlendirmem veya müdahalem söz konusu olmadığı gibi kitabın yazılmasına sıcak bakmadığımı Ahmet Sever’e aktarmıştım. Kamuoyunun çok iyi bildiği gibi benim inançlarımda ve dünya görüşümde sansüre, baskıya yer yoktur. Kişilerin düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı en büyük hassasiyetlerimden birisidir. Bunun bir gereği olarak danışmanım dahi olsa kitap yazması ya da yazmaması şeklinde bir telkinim olmaz. Bu sebeple hiç kimse bu kitaba farklı anlamlar yüklememeli, buradan farklı siyasi sonuçlar çıkarmamalıdır.”
Bu açıklamaya ne demeli ki? Abdullah Gül basılmadan kitabı gördü mü? Evet. Seçim sonrasına kalsın diye istekte bulundu mu? “Evet.” Peki şimdi niye “kitapla arasına mesafe” koyuyor? Dün bunu Gül’e yakın isimlere sordum. Dediler ki: Gül’ün açıklamasında kitaba yalanlama yok, daha ne olsun? 4 gün sonra açıklama yaptı, çünkü “tabana mesaj vermesi gerekti.”
Sadece bu iki cümleyi alabildim “yakınlardan”... Tabana mesaja takıldım. “İktidar yanlısı kalemler” her geçen gün dozu arttırıyordu, herhalde ondan diye düşündüm. Dün Star ve Akit işi Gül’ün hastalığına kadar getirmişti. Abdüllatif Şener, Erkan Mumcu göndermeleri ise “vakayi adiyeden” olmuştu. Gül dünkü açıklamayla “tabana kuvvet” verdi. Bunu istediğiniz şekilde okuyabilirsiniz. İster er ya da geç partinin başına geçeceğini düşünerek parti tabanının kendini yapılan haberlerle yanlış anlamaması. İster giderek artan belaltı vuruşların önünü kesmek için “olay yerinden hızla uzaklaşması...” (kendini kurduğu vakfa vermesi)
Son söz beyaz Türklere: Gül olmadı başka kapıya...
Gül olmadı, beyaz Türkler başka kapıya
Yazarın Son Yazıları
Yalçın Akdoğan yaptıklarına değdi mi
91 kere maşallah
Bozdağ hak etti!
Kırmızı odalarda ışıksızım
Arınç’ın adımı, bir dönem Türkiye’nin bir bölümünün “demokrat” diye umut bağladığı Abdullah Gül’ün tüm bu yaşananlara sessiz kaldığı dönemde saygıdeğer. Demokrasinin rafa kaldırıldığı bu dönemde doğruyu söyleyerek Bülo olmak, saklanarak Abdullah kalmaktan daha iyidir.
Fatih Çekirge nereye sıçrıyor?
erdoğan’ın G20’deki kritik Obama görüşmesinde damat Berat Albayrak da hazır bulundu. Merak ediyorum, Türkiye tarafı Albayrak’ı nasıl takdim etti ABD heyetine? Dışişleri Bakanımız, Maliye Bakanımız, MİT Müsteşarımız, bu da damadımız diye mi?
Havuz küskünleri:
Havuz küskünleri: Mustafa Karaalioğlu gazete patronu oluyor
Seçimden sonra 2 kongre birden
Babacan, Gül’ü hayal kırıklığına uğrattı
Fidan gidici MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a seçim sonrası yeni görev arandığını söyleyen AKP ’li, çözüm sürecinin bitmesinin sorumlusu olarak da Erdoğan’ı gösterdi.
Gül, NTV’de konuşurken Twitter’da çoğu isim Gül’ün “yeterince sert-net” konuşmadığını yazıyordu. Gül cephesi diyor ki: “Daha ne desin.” AKP’deki küskünlere göre ise “1 Kasım’da iktidar çıkmazsa, Gül partiye döner”...
AKP yeniden ‘Merkez’i arıyor
Üçüncü seçim olur, dolar 4 TL’yi zorlar
Karargâh’tan fısıltılar
Devlet dilim benim biricik sevdiğim
İktidar basını postal giydi
Gül olmadı, beyaz Türkler başka kapıya
İktidar kalemlerine ‘Sakin ol şampiyon’ diyorum
Evren’in MDP’ye yaptığını Erdoğan AKP’ye yapıyor
Partizanlaştıkça 'babacan'lığını kaybetti
Beştepe’de degav degav, dıkşın dıkşın sesleri
Şems’in aşkı mahalleyi karıştırdı
Erdoğan işine gelmeyince ‘Fatih’ bulamadı
AK P içindeki kaynaklar Babacan’ın bu eleştirisinin “7 Haziran seçimleri sonrası AKP’de ortaya çıkacak yeni tabloda ben de varım” duygusuyla yapıldığını belirtiyor.
‘Polemik olacak, seçim sonrasına kalsın Ahmet’
Altın Nesle Karşı Erdoğan Nesli
Davutoğlu, sürecin bildirgede olmayışını “Dijital ortamda düşmüş” diye açıkladı. Nerede, kim düşürdü sorularının peşine düştüm.
Küçüldükçe ödüllendirirler seni...
Alternatif TÜSİAD Kuruldu
Abdullah Gül ‘kayıp 10 Yıl Başladı’ dedi
Öztürkgillerin ‘Muhalif’ Yazıyla İmtihanı
HDP’nin Can’a CHP’nin Sucu’ya yaptığı...
Erdoğan’ın damadını bakan yaparlar
Saray’da Limon Kabukları Atılmıyor, Oh İçim Rahatladı
Başkanlık İçin ‘Baldıran Zehrini’ Topluma İçirecek
İktidar yanlısı ‘medya çarşısı’ karıştı. Bir yanda “reis”. Öte yanda kısa süre önce “Davutoğlu Ahmet Hoca” diye sundukları lider. Yıllardır danışmanlığında, bakanlığında yanında durdukları. Ve tabii yılların “Bülent Abi”si...
Dolarda 4 TL’lik Kâbus Senaryosu
Kaybolan Özel Harp belgelerinde ‘tanıdık’ isimler mi var?