Partilerin listeleri YSK’ye gitti, ama tartışmalar bitmedi. Listeye üst sıralardan girenler, alt sıralarda kalanlar, giremeyenler... Herbiri için ayrı ayrı kulisler var.
Bugün size liste dışı kalan ve partilerinin içinde bu yüzden çok tartışılan iki isimden bahsedeceğim. Biri HDP’den, biri CHP’den.
Önce HDP’deki isim; Celalettin Can. 77’nin Dev Genç’lisi, bugünün 78’liler Derneği Başkanı. Hayatı siyasetle geçmiş; sadece son dönemde değil, Kürt sorununu konuşmanın, tavır almanın zor olduğu günlerde de öne çıkmış bir kişi. Öcalan’ın isteğiyle “Akil İnsanlar” heyetinde yer aldı. Can 7 Haziran seçimleri için HDP’den aday adayı idi. Adaylık konusu Kürt hareketinin “önemli” merkezlerinden talep edildi. Can’ın HDP yöneticileri ile de konuştuğu ve ardından adaylık başvurusu yaptığı anlatılıyor. Bu arada bir detay. Can’ın başkanlığını yaptığı 78’liler Hareketi HDP’nin bileşenlerinden. (Siyaseti yakından izleyenler bunun 78’liler Vakfı’nın bağımsız bir hareket olup ama aynı zamanda HDK-HDP kurucu bileşeni olduğunu anlayacaktır.)
HDP diğer bileşenlerinden isimleri listelere yerleştirdi. Celalettin Can’ın aday gösterilmesinin düşünüldüğü İstanbul 3. bölgeden HDP’nin yaptığı eğilim yoklamasında da önde çıktığı belirtiliyor. Ama aday gösterilmiyor.

Akla gelen olasılık Öcalan’ın ya da Kandil’in itirazı. Ancak parti içinden bu iki merkeze yakın olanlar itirazın buralardan kaynaklanmadığını söylüyor. Partinin kritik bir ismi, HDP içinden iki yöneticinin adını vererek (başka yerden teyit edemediğim için bu iki ismi yazmıyorum) “kendi gruplarını, ekiplerini kurmak istiyorlar” diye konuşuyor. Celalettin Can’ın durumu önümüzdeki günlerde daha hararetle tartışılabilir.

Parti meclisi değiştirdi

Gelelim diğer partiye; CHP’ye... Pazartesi gecesi gazetelerin merkezleriyle Ankara büroları arasında yoğun bir telefon trafiği yaşandı. Partilerin salı günü YSK’ye teslim edeceği aday listelerinin taslağı hazırdı.
CHP Parti Meclisi (PM) de toplanmış oradan sızacak haberler bekleniyordu.

İlerleyen saatlerde adaylar belli olmaya başlamış sadece Ankara 2. bölge 1. sıra adayı belli olmamıştı. Partinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oradaki ismi kendi belirlemek istemiş ve yetki talep etmişti. Toplantıda bu adaylık için söz alıp konuşan iki parti meclisi üyesi oldu. İlki Şenal Sarıhan. Şöyle bir konuşma yaptı:

Kulislerde burası için dini kimliğiyle öne çıkan bir ismi düşündüğünüz söyleniyor.
Bunun doğru olmayacağını düşünüyorum. Ardından bir diğer PM üyesi söz aldı: Durdu Özbolat. O daha açıktı: Bu ismin Ayşe Sucu olduğunu öğrendik. Adaylığı yanlış olur.

Bu iki itirazdan sonra Kılıçdaroğlu düşünmek istediğini söyledi. Bu arada parti meclisi burası için Sivas davasının önemli avukatlarından ve Sucu’ya itiraz eden isim Şenal Sarıhan’ın aday gösterilmesi için imza topladı.

Salı günü gazeteler “Ayşe Sucu Kılıçdaroğlu’nun teklifini düşünmek için vakit istedi” haberleriyle çıkacaktı. İnternet sitelerinde de bu haber manşetti. Ancak işin aslı Kılıçdaroğlu bu ismi çok istemesine rağmen parti meclisi karşı çıkınca geri adım attı.

Ayşe Sucu Diyanet Vakfı Kadın Kolları’nın eski başkanıydı. İslamı liberal bir bakışla yorumlayan bir isimdi. Sucu özellikle başını örtme şekliyle (Butto tarzı) AKP iktidarının hedefi olmuştu. (Fıkıh açısından vacip değil mendub olduğunu düşünüyor.)

CHP’de olsa partiye güç katar mıydı bilmem, ama usul-üslup açısından kendisine “şık” davranılmadı.