Son dönemde kalemini “iktidarın ve MİT’in” emrine verenleri say deseniz Cem Küçük adını ilk sıralara yazmanız gerekir. Yeni Şafak’taki köşesine “bakalım en üsttekiler bugün ne sipariş verdiler, kimin hedef gösterilmesini istediler” diye bakılır. Bir süredir ortalarda görünmeyince iyi niyetli, eksik bilgili yorumcular, “yazılarında kantarın topuzu o kadar kaçmıştı ki işten çıkarıldı” diye yazdılar. Oysa AKP’ye biat eden, onun için vuruşanların “küçüklüğüne büyüklüğüne” bakılmadan ödüllendirildiklerini unuttular.
Küçük işten çıkarıldı diyenler, onun son olarak Doğan Grubu ile girdiği polemiğin ve kendisine verilen yanıtın bunda etkisi olduğunu düşündüler. Küçük Yeni Şafak’taki köşesinde uzun zamandır Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ı ‘Türk devleti’ adına uyarmayı sürdürüyordu. 7 ve 9 Nisan’daki yazılarında ise DHKP-C’yi koruyup kollamakla suçladığı Doğan’a “Sizin medyanız AK Parti’ye muhalefet etmiyor. Türkiye Cumhuriyeti’ne düşmanlık ediyor. Elbette her düşmanlığın bedeli olur” diye seslenmişti. Küçük, Doğan Grubu’na ekonomik usulsüzlük iması da yapmıştı:
“Bayraklı işlerinde ve diğer işlerinizde neler çevirdiğinizi, hangi Samsonite bavullarda kaç milyon doların açıktan ödendiğini ve böylece halka açık bir şirketin zarara uğratıldığını devlet bilir ama bu tür iş dünyası usulsüzlükleriyle büyük harfle olan DEVLET ilgilenmez.”
Bu yazıların ardından Doğan Grubu da Küçük’e çok sert yanıt verdi:
“Türk basın tarihinden birçok müfteri gelip geçmiştir. Ama bu kadar ucuz, bu kadar müptezel, bu kadar müfterisine tanık olunmamıştır. Ümit ediyoruz ki, bu şahsın eline kalem verenler, arkasında duran efendileri, vicdanları varsa bu haysiyetsizliğe bir son verirler ve mesleğin şeref ve haysiyetine sahip çıkarlar. Yeni Şafak yazarı Cem Küçük hakkında ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Tazminat ve ceza davaları açılmaktadır. Ayrıca Sermaye Piyasası Kurulu’na da gerekli işlem için çağrı yapılmaktadır.”
Küçük’ten kendi “mahallesinin vicdanlılarının da” rahatsız olduğu doğru. Ancak Yeni Şafak’tan ayrılışı “işten çıkarma” değil. Peki ne oldu da bir süredir yazmıyor anlatayım: Küçük Yeni Şafak’ta sadece köşe yazmıyor. Editoryal görevleri de var. Yorum sayfalarını o hazırlıyor mesela. Küçük daha önce aldığı bir davet için (MÜSİAD’ın New York ofisi) ABD’ye gitmiş. Yazılarına ara verme sebebi bu.
Ayrılma nedeni ise bir nevi “ödüllendirme”. Hani Doğan Grubu açıklamasında diyor ya “arkasında duran efendileri” diye, işte onlar Küçük’e yeni bir yer buldular. Aslında daha önce bulunmuştu. Hilal Kaplan’ın ve Melih Altınok’un görev yerleri “Sabah” olarak belirlendiğinde ona da “Takvim’e geç, olmadı Ethem Sancak’ın Akşam’ı” denmişti.
O zaman kabul etmedi. Gönlünden Sabah geçiyordu. Ne de olsa “reisin eli o gazetenin, grubun” üzerindeydi. Gerçi Cumhuriyet’ten Zeki Tezer, Sabah’ın patronu Ömer Faruk Kalyoncu’nun bir dönem ABD vatandaşı olduğunu ortaya çıkaran bir yazı yazdı. Türk devleti adına “racon” kesen birinin Amerikan havuzunda ne işi olur diye düşünmüş müdür diye de aklımdan geçti. Sonra kendime güldüm. Sonuçta bu bir atamaydı.
Yani işin özü, Cem Küçük Yeni Şafak’tan çıkarılmadı. Kendi isteğiyle ayrıldı. Kaynaklarım iki olasılıktan bahsediyor. Büyük olasılık Sabah Grubu’nda görev alacak. Takvim yayın yönetmenliği diyen de var. Diğeri Sancak Grubu’nda yine bir yöneticilik.
Sonuç ne olursa olsun. İktidar “küçüldükçe ödüllendiriyor” seni. Ama ciddiye alınıyor musun? Yanıtı herkes biliyor aslında. Ve baktıkça şu tabloya. Belki de en büyük ödül “küçülmeden geçip gidebilmek” bu dünyadan, diyor insan...
Küçüldükçe ödüllendirirler seni...
Yazarın Son Yazıları
Yalçın Akdoğan yaptıklarına değdi mi
91 kere maşallah
Bozdağ hak etti!
Kırmızı odalarda ışıksızım
Arınç’ın adımı, bir dönem Türkiye’nin bir bölümünün “demokrat” diye umut bağladığı Abdullah Gül’ün tüm bu yaşananlara sessiz kaldığı dönemde saygıdeğer. Demokrasinin rafa kaldırıldığı bu dönemde doğruyu söyleyerek Bülo olmak, saklanarak Abdullah kalmaktan daha iyidir.
Fatih Çekirge nereye sıçrıyor?
erdoğan’ın G20’deki kritik Obama görüşmesinde damat Berat Albayrak da hazır bulundu. Merak ediyorum, Türkiye tarafı Albayrak’ı nasıl takdim etti ABD heyetine? Dışişleri Bakanımız, Maliye Bakanımız, MİT Müsteşarımız, bu da damadımız diye mi?
Havuz küskünleri:
Havuz küskünleri: Mustafa Karaalioğlu gazete patronu oluyor
Seçimden sonra 2 kongre birden
Babacan, Gül’ü hayal kırıklığına uğrattı
Fidan gidici MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a seçim sonrası yeni görev arandığını söyleyen AKP ’li, çözüm sürecinin bitmesinin sorumlusu olarak da Erdoğan’ı gösterdi.
Gül, NTV’de konuşurken Twitter’da çoğu isim Gül’ün “yeterince sert-net” konuşmadığını yazıyordu. Gül cephesi diyor ki: “Daha ne desin.” AKP’deki küskünlere göre ise “1 Kasım’da iktidar çıkmazsa, Gül partiye döner”...
AKP yeniden ‘Merkez’i arıyor
Üçüncü seçim olur, dolar 4 TL’yi zorlar
Karargâh’tan fısıltılar
Devlet dilim benim biricik sevdiğim
İktidar basını postal giydi
Gül olmadı, beyaz Türkler başka kapıya
İktidar kalemlerine ‘Sakin ol şampiyon’ diyorum
Evren’in MDP’ye yaptığını Erdoğan AKP’ye yapıyor
Partizanlaştıkça 'babacan'lığını kaybetti
Beştepe’de degav degav, dıkşın dıkşın sesleri
Şems’in aşkı mahalleyi karıştırdı
Erdoğan işine gelmeyince ‘Fatih’ bulamadı
AK P içindeki kaynaklar Babacan’ın bu eleştirisinin “7 Haziran seçimleri sonrası AKP’de ortaya çıkacak yeni tabloda ben de varım” duygusuyla yapıldığını belirtiyor.
‘Polemik olacak, seçim sonrasına kalsın Ahmet’
Altın Nesle Karşı Erdoğan Nesli
Davutoğlu, sürecin bildirgede olmayışını “Dijital ortamda düşmüş” diye açıkladı. Nerede, kim düşürdü sorularının peşine düştüm.
Küçüldükçe ödüllendirirler seni...
Alternatif TÜSİAD Kuruldu
Abdullah Gül ‘kayıp 10 Yıl Başladı’ dedi
Öztürkgillerin ‘Muhalif’ Yazıyla İmtihanı
HDP’nin Can’a CHP’nin Sucu’ya yaptığı...
Erdoğan’ın damadını bakan yaparlar
Saray’da Limon Kabukları Atılmıyor, Oh İçim Rahatladı
Başkanlık İçin ‘Baldıran Zehrini’ Topluma İçirecek
İktidar yanlısı ‘medya çarşısı’ karıştı. Bir yanda “reis”. Öte yanda kısa süre önce “Davutoğlu Ahmet Hoca” diye sundukları lider. Yıllardır danışmanlığında, bakanlığında yanında durdukları. Ve tabii yılların “Bülent Abi”si...
Dolarda 4 TL’lik Kâbus Senaryosu
Kaybolan Özel Harp belgelerinde ‘tanıdık’ isimler mi var?