Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

14.04.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

İki gün sonra bu ülkenin geleceğini oylayacağız; bu sıradan bir seçim değil. Oyumuza, onayımıza sunulan yeni bir rejim; aslında çok bilindik, çok sıradan ve tarih boyunca vahim sonuçlarına tanık olduğumuz otoriter, yani baskıcı, yani kavgacı, yani dayatmacı, yani nefes aldırmaz, yüz güldürmez bir rejim.
Mevcut rejim de pek matah, pek demokratik değildi, ama keşke büyük değişim daha az değil, daha fazla hak ve özgürlük istikametinde yaşansaydı. Olmadı, geldiğimiz yerde tanık olduğumuz, daha fazla özgürlük değil, idam talebi, barış özlemi değil, savaş çığlıkları...
Bir büyük seçimin arefesinde, zaten fiili bir otoriter rejim altında yaşıyoruz. İktidar çevresi de artık, bunu gizlemiyor, ‘mevcut halin yasallaşması gerek’ diye açıkça söylüyor. İktidarın matah bir şey gibi faş ettiği ‘fiili durum yaratmak’, zaten sadece hukuku, sistemi, kurumları hiçe saymak yolu ile gerçekleşen bir dayatma süreci. Şimdi, o dayatma koşulları çerçevesinde seçim yapılacak; ifade özgürlüğünün, yarışma eşitliği koşullarının olmadığı, siyasetçilerin, yazarların, çizerlerin tutuklu, olmayanlarının her an hapsi boylama, işinden gücünden atılma, terörist diye yaftalanma, hayatının karartılması tehdidi altında yaşadığı koşullardan söz ediyoruz. Bu koşullar altında, her şeye rağmen çoğunluğun ‘Hayır’ dediği bir sonuç alınırsa, gerçek bir demokrasi mucizesi olur, olmazsa sonu meçhul bir maceraya girecek bu ülke.
‘Evet’ seçimi, tabii ki nihayetinde seçimlerden bir seçim, tercihlerden bir tercih, ama bu tercih, denetim, hesap verebilirlik, kuvvetler ayrımı, hak ve özgürlüklerin güvencesi olabilecek ne varsa, onları lüzumsuz, dahası ayak bağı olarak gören bir siyasal sistemin önünü açacak. Evet veya hayır diyen herkes bu tercihin bedelini yaşayarak görecek, ödeyecek, o zaman, işin işten geçtiğini, yapacak bir şey kalmadığını göreceğiz. Oysa şimdi yapacak son bir şey var; bu gidişe HAYIR demek, diyebileceğimiz son ‘Hayır’ı deyip, son itiraz hakkını kullanmak. Sonuç ne olursa olsun, feci bir rejim önerisine karşı itirazımızı tescillemek.
Son defa diyoruz, çünkü önerilen sistem onaylanırsa, beş senede bir yüzde elli bir çoğunluğu arkasına almayan kimsenin gık diyemeyeceği bir çoğunluk sultası. Lafı eğip bükmenin âlemi yok, önerilen sistem tüm gücün, beş yıllığına yüzde elli biri aşan birine teslimi için ‘tam vekâlet’ vermek, hani noterlerde ‘en yakınınıza bile vermeden bir daha düşünün’ denilen tam vekâletin siyasete tercümesi. ‘Ya tüm gücü, yetkiyi elinde toplayan delirirse, ya o olmaz bu olursa, ya yoldan çıkarsa’ falan gibi saçma sapan akıl yürütmenin, laf yarıştırmanın, ‘hayır’ı bu temel üzerine kurmaya çalışmanın âlemi yok. ‘Çoğunluğun oyunu alan, her tür yetkiye sahip olur, hakkaniyetli olan da budur, istemiyorsan sen yüzde elli biri bul, sen o güce sahip ol’ anlayışı üzerine kurulu bir siyasete hayır demek için, böylesi bir sistemin tarifinden başka gerekçeye gerek yok. İktidarın oya sunduğu sistemin tarifi bu.
Tam da bu nedenle, geri dönüşü olmayan biçimde geleceğimizi son kez oyluyor olacağız. Öngörülen sistem onaylanırsa, itiraz etmiş olan olanlara, ‘tabi olmak’ dışında bir seçenek kalmayacak. Resmen vatandaş, fiilen sakıncalı vatandaş olacağız, tabii ömrümüz yettiği sürece nefes almaya devam edeceğiz ama, sahici bir hayat alanımız olmayacak, kendi ülkemizde sürgün gibi yaşayacağız. En kötüsü, iktidardakiler ve destekçilerinin sandığı gibi, tüm bedeli biz itiraz edenler ödemeyeceğiz. Kendi vatandaşının bir kısmını bu konuma mahkûm eden bir sistem yönetebilir bir sistem, böyle bir toplum, aralarında pek çok farklılığa rağmen barış ve huzur içinde yaşayabilen bir toplum olmaz. En hafifinden birbirine küskün insanların, birlikte değil, birbirine güvenmeden yan yana yaşamak mecburiyetinde kalacağı bir yer olur burası. Bizi birleştiren tek ortak yanımız, işte bu büyük bedele hep birlikte katlanmak olacak.
İktidarı destekleyen, liderini seven, o nedenle bu sisteme onay verecek olan pek çokları olayı böyle görmüyor, ülkenin hayrına bir seçim yaptıklarını düşünüyor olabilir. Ama isterse iyi niyet taşları ile örülsün, cehenneme gidecek bir yoldan söz ediyoruz. Umalım, öyle olmasın!  

Yazarın Son Yazıları

‘Yeni devlet’

‘Yeni devlet’

Devamını Oku
07.08.2017
Müftü nikâhı ve İslami rejim

Müftü nikâhı ve İslami rejim

Devamını Oku
04.08.2017
‘Hans’ın ne dediği’

‘Hans’ın ne dediği’

Devamını Oku
31.07.2017
‘Evrim teorisi’

‘Evrim teorisi’

Devamını Oku
28.07.2017
Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Devamını Oku
24.07.2017
15 Temmuz’un anlamı

15 Temmuz’un anlamı

Devamını Oku
17.07.2017
15 Temmuz

15 Temmuz

Devamını Oku
14.07.2017
Parayla saadet olmaz

Parayla saadet olmaz

Devamını Oku
10.07.2017
‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

Devamını Oku
07.07.2017
Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Devamını Oku
03.07.2017
Katar krizi

Katar krizi

Devamını Oku
30.06.2017
Yine hüzünlü bir bayram

Yine hüzünlü bir bayram

Devamını Oku
26.06.2017
Adalet istiyoruz! (23.06.2017)

Adalet istiyoruz!

Devamını Oku
23.06.2017
Nerden başlasak nasıl anlatsak

Nerden başlasak nasıl anlatsak

Devamını Oku
19.06.2017
Katar’ın başına gelenler

Katar’ın başına gelenler

Devamını Oku
09.06.2017
ABD, Türkiye ve Kürtler

ABD, Türkiye ve Kürtler

Devamını Oku
05.06.2017
Toplum yorgunluğu

Toplum yorgunluğu

Devamını Oku
02.06.2017
Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Devamını Oku
29.05.2017
İki veda

İki veda

Devamını Oku
26.05.2017
‘Devrime hazır olun’

‘Devrime hazır olun’

Devamını Oku
22.05.2017
Kötü yönetim ve dış siyaseti

Kötü yönetim ve dış siyaseti

Devamını Oku
19.05.2017
‘Türbe, tarih, siyaset’

‘Türbe, tarih, siyaset’

Devamını Oku
15.05.2017
Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Devamını Oku
12.05.2017
İslamcılık, çirkin itiraf

İslamcılık, çirkin itiraf

Devamını Oku
08.05.2017
Yeni siyasi arayışlar

Yeni siyasi arayışlar

Devamını Oku
05.05.2017
Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Devamını Oku
01.05.2017
Referandum sonrası Kürt meselesi

Referandum sonrası Kürt meselesi

Devamını Oku
28.04.2017
Nafile analizler

Nafile analizler

Devamını Oku
24.04.2017
Her şeye rağmen

Her şeye rağmen

Devamını Oku
17.04.2017
Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Devamını Oku
14.04.2017
İslamcıların Suriye ile İmtihanı

İslamcıların Suriye ile İmtihanı

Devamını Oku
10.04.2017
Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Devamını Oku
03.04.2017
‘Vicdan ve adalet nöbeti’

‘Vicdan ve adalet nöbeti’

Devamını Oku
31.03.2017
En büyük tehlike (27.03.2017)

En büyük tehlike

Devamını Oku
27.03.2017
Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Devamını Oku
24.03.2017
En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

Devamını Oku
20.03.2017
18 yaşında seçilme hakkı

18 yaşında seçilme hakkı

Devamını Oku
17.03.2017
‘Hollanda krizi’nin ötesinde

‘Hollanda krizi’nin ötesinde

Devamını Oku
13.03.2017
‘Erdoğan ve liderlik’

‘Erdoğan ve liderlik’

Devamını Oku
10.03.2017
‘Milli Kültür Şûrası’

‘Milli Kültür Şûrası’

Devamını Oku
06.03.2017