Başarı sıralamaları gerçeği mi yansıtıyor? - Prof. Dr. Taner Bilgiç
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Başarı sıralamaları gerçeği mi yansıtıyor? - Prof. Dr. Taner Bilgiç

01.07.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Üniversite sıralaması yapan ticari şirketlerin tatsız bir iş modeli var. Kabaca şöyle: Sıralama için ölçütler belirlensin, bunların bir bölümü mutlaka makaleler ve atıflar olsun, toplanan sayısal veriler ve anketlerle desteklenen farklı ölçütler de eklensin. Bu ölçütlerin neyi ne kadar ölçtüğünün çok önemi yok. Yeter ki sonuçta sıralamada Harvard, Oxford gibi kalburüstü üniversiteler en üstlerde yer alsın. Böylece sıralamanın inandırıcılığı olsun, internet sitesine ilgi ve reklam çeksin, hatta sıralamada ilk 100’ün dışında kalan zengin ülke üniversitelerine ücreti karşılığında danışmanlık hizmeti verilsin. Sıralamalar çeşitlendirilsin (bölgesel, alan bazında, sürdürülebilirlik vb.) Nakit akışı sağlansın. 

Bu iş modeli ile çalışan sıralamaların en bilinenleri QS ve Times Higher Education. Elbette benzer sıralamaları ticari olarak yapmayan kurumlar da var. Örneğin ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesindeki URAP. 

Peki nasıl oluyor da Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) URAP sıralamasında son dört yıldır sürekli gerilerken QS dünya üniversite sıralamasında son dört yıldır sürekli yükseliyor? Bunun için QS sıralamasının ayrıntılarına bakmak gerek. 


Eğer anlamlı bir ölçüm yapılabiliyorsa bu skorların yorumu şöyle: Örneğin, akademik itibar başlığı altında BÜ, bu yıl QS dünya sıralamasında yer verilen 1500 üniversitenin yüzde 36.2’sinden daha iyi durumda. İlk gözümüze çarpan, 2023’ten itibaren eklenen istihdam sonuçları, uluslararası araştırma ağı ve 2024 sonrası eklenen sürdürülebilirlik başlıkları. Bu yeni ölçütlerle ağırlıklar değişiyor ve sıralama yıllar içinde karşılaştırılabilir olmaktan çıkıyor. Tek tek ölçütlerin skorlarını yıllar içinde karşılaştırmak istesek QS, 2026 sıralamasında skorların normalizasyon yöntemini değiştirmiş. Böylece bu olanak da kalmıyor. 

SKORLAR NASIL BELİRLENİYOR?

QS, akademik makale ve atıf sayılarını Scopus veritabanından alıyor. Diğer skorların bir bölümü anketlerle bir bölümü de üniversitelerin sağladığı bilgiler ile belirleniyor. Her üniversite anketlerin yollanmasını istediği 400 adresi QS’e bildirebiliyor. Yeni eklenen başlıklar mezunlarla ilgili olduğu için 2023’ten itibaren BÜ skoruna olumlu yansımış. 

Bunların yanı sıra, üniversiteler her yıl QS’e sayısal veriler yolluyor. Sıralamaların şeffaf olması önemsendiği için bu beyan edilen veriler QS’in internet sitesinde yer alıyor. BÜ’nün yıllar içinde beyan ettiği veriler şöyle: 


Bu veriler bir yıl sonrasının sıralamasında kullanılıyor. Burada ilginç bir durum var: BÜ, 2020-2024 arasında QS sistemine hiç yeni veri yollamamış! Veri girilmezse, QS bir yıl önceki verileri olduğu gibi kullanıyor. 

İLETİŞİM OYUNU!

2024’ten itibaren yeni veri girilmiş. Öğrenci ve öğretim görevlisi sayılarının arttığını görüyoruz. Fakat 2025 yılında beyan edilen verilerde öğrenci sayısı birden 11 bin 640’a, öğretim görevlisi sayısı 667’den 447’ye düşüyor! Bir yılda bu kadar çok öğrenci ve öğretim üyesi üniversiteden yok olmadığına göre burada bir gariplik var. YÖK istatistiklerine baktığımızda güncel BÜ öğrenci sayısının 15 bin 774, BÜ toplam öğretim görevlisi sayısının 706 olduğunu görüyoruz. 

Peki bu beyan edilen verilerin skorlara nasıl etkisi var? Öğrenci sayısı az gösterilince öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı azalıyor, ilgili skor artıyor. Öğretim üyesi sayısı az gösterilince kişi başına düşen makale ve atıf sayıları artıyor, skor iki katına çıkıyor. Uluslararası öğretim üyesi sayısı olduğundan fazla beyan edilirse uluslararası öğretim üyesi skoru üç katına çıkabiliyor! 

Böylece sıralamada farklı kriterler kullanmasına rağmen üniversitelerden veri beyanı istemeyen URAP sıralamasında BÜ yıllar içinde düşerken üniversitelerden sayısal veri, anket sonucu ve anketleri doldurmak üzere adres beyanı bekleyen QS sıralamasında BÜ’nün sıralaması yükseliyormuş gibi görünüyor. Sıralamalar akademik olmaktan çıkıp kurumsal iletişim oyununa dönüşüyor.

Boğaziçi Üniversitesi Prof. Dr. Taner Bilgiç 

İlgili Konular: #eğitim

Yazarın Son Yazıları

Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025