Cumhuriyet çınarı Oktay Ağabey

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Cumhuriyet çınarından bir dal daha kırıldı,toprağa düştü.Edebiyatçılığının yeri ayrı, gazeteciliğinin de... Asıl önemlisi fikriyatı; yıllardır savunduğu Mustafa Kemal’in aydınlanma mücadelesi, Cumhuriyet sevdası, bozuk düzene karşıtlığı,emek bilinci...
Bu yolda ödün vermeden sürdürdüğü üretimi, yaşamının bütünü...

***

Oktay Akbal’ı yitirdiğimiz haberinin ardından yola çıkıp, karmaşık bir ruh haliyle Akyaka Mezarlığı’na girdim.
Garip bir sessizlik.
Uzun hastalık sürecinde büyük bir sevgi, ilgi, özenli bakımla, dirençle Oktay Ağabey’in yanında dimdik duran sevgili eşi Ayla Akbal, bir arkadaşıyla oturuyor.
Acısı, bütün bedeninden yansıyor...
Kucaklaşıyoruz...
Üzüntüsünü paylaşmak, gözyaşlarını dindirmek için söyleyebileceğim tek bir sözcük bile yok.
Yine sessizlik, öylece sarılıyoruz...
Zor günlerde yanında duran ailenin yakınlarından Prof. Sadun Ersin, Ula Belediye Başkan Yardımcısı Oruç Özkan geliyor az sonra.
Oktay Ağabey’in can dostları, yine Cumhuriyet çınarının dallarından, Nail Çakırhan ve Halet Çambel’in mezarının yanında, son yolculuk için hazırlıklar...

***

Oktay Ağabey’in sağlığı ve hastalığında elinden gelen her türlü çabayı, yardımı, dayanışmayı gösteren Hamdi Yücelen’le gece saatlerinde anılar denizinde yolculuğa çıkıyoruz.
O da çok üzgün. “Kıymeti bilinmedi, ne kadar değerliydi diğerleri gibi” diyor...
Haksız mı?
Toplum olarak ne kadar sahip çıktık, ne denli destek olduk aydınlarımıza?
Hamdi Bey’in “diğerleri” dediği kim?
Oktay Ağabey’in en kadim dostları... Akyaka sevdalısı Nail Ağabey, Halet Hanım, İlhan Selçuk...
Nail Ağabey, mimar olmamasına karşın dünyanın en büyük mimarlık ödüllerinden Ağa Han’ın sahibi. Akyaka’yı yaratan, doğduğu toprakların mimarisini ayağa kaldırıp, koruyup, kollayan bir komünist...
Eşi Halet Hanım, Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil eden ilk kadın sporcu, arkeolojide Türk kadınının ismini uluslararası literatüre yazdırmış, Hitler’in tanışma isteğini geri çevirmiş, Cumhuriyet sevdalısı...

***

Gecenin ilerleyen saatlerinde, denizin kıyısında, dalgaların eşliğinde, yıldızlara bakarak Akbal’ların kapı komşusu Dışişleri’nden emekli Rical Polvan ve eski Cumhuriyet çalışanlarından Kadir Dede’yle anıları paylaşıyoruz.
Yazıları, kitapları, öyküleri, ülkeye katkıları anılarla karışıyor.
Zaman tünelinde geriye doğru bir yolculuk yapıyorum ara ara bu sohbette.
Oktay ve Ayla Akbal’ın, Nail Ağabey’in, Halet Hanım’ın, İlhan Selçuk’un Yücelen’deki sohbetlerinde ne çok anılar biriktirmişim, ne çok bilgiler edinmişim.
Oktay Ağabey’in bir yanı ince ve hassas, diğer yanı mücadeleci kimliğinde memleket için isyanına, “önce ekmekler bozuldu” saptamasıyla süren sohbetlere tanık olmuştum.
Bozuk düzeni değiştirmenin yollarını, önerileri, memleketin kurtuluşu üzerine çözümleri tartışmıştık.
Bu güzel aydınlık, yurtsever, emekten yana insanların ölçülmez değerlerini bir kez daha vurgulamak ne yazık ki böyle veda yazılarına kalıyor.
Ardında özlem ve aldığım dersler...
Güle güle Oktay Ağabey, güle güle!
Ulusal kurtuluş mücadelesinin anıldığı bugünlerde, başkalaştırılmış bir Cumhuriyet’te, aradığın huzurun bir gün bu topraklarda yeniden yeşermesi dileğiyle...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları