Mayısta yapılması düşünülen seçime 4.5 ay kaldı. Cumhur İttifakı’nın adayı belli ancak 6’lı masanın adayı henüz net değil. Üstüne üstlük, bütün olasılıklar da masada olduğu gibi duruyor. Liderler iki kere, toplantının ardından yayımladıkları bildirilerde “ortak tek aday” ifadesini yazıp altına imza attılar. Ancak bu sorun henüz çözümlenebilmiş değil.
Bu ortamda HDP, “Blöf yapmıyoruz kendi adayımızı belirleyeceğiz” diye açıklama yapınca siyasi hesaplar sil baştan yapılmaya başlandı. HDP’nin aday gösterip göstermeyeceği 6’lı masanın kimi aday göstereceğiyle doğrudan bağlantılı. HDP’nin kimi aday göstereceği alacağı oy oranıyla doğrudan bağlantılı. HDP’nin kapatılıp kapatılmayacağı, hangi isimlere yasak geleceği Türk siyasetiyle doğrudan bağlantılı.
Ankara’da her parti adeta siyaset laboratuvarı kurmuş durumda. Tüm gelişmeler masaya yatırılıyor, siyasal iletişimciler, deneyimli siyasetçiler, kamuoyu yoklamacıları gelişmeleri ayrıntısına kadar inceliyor.
‘ADAY GEÇ KALDI’
Muhalefetin kulislerinde 6’lı masanın adayının belirlenme sürecinin geciktiği dile getirilmeye başlandı. Seçim tarihi belirlendikten sonra açıklanacak aday için zaman kalmayacağı eleştirileri yapılıyor. Masanın son toplantısından sonra yapılan açıklamada, aday müzakerelerine başlanacağı yönünde ifade de yer aldı. Bazı partiler kendi içlerinde bu çalışmayı yapıyor, bazıları tamamladı. Ancak temel sorun olan İYİ Parti ile CHP arasındaki karşıtlık aynen duruyor. Bu ortamda kulisleri yoklayınca, muhalefetin ortak adayının “Bu ayın sonunda yapılacak toplantıda da büyük olasılıkla açıklanamayacağı” tespitiyle karşılaştık. Umutlar ve akıl yürütmeler şubat ayının ilk yarısını işaret etmeye başladı.
“Tartışmaların sonu nereye varır” sorusunun yanıtını araştırınca şu değerlendirmeler karşımıza çıktı:
“Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz etmiyor. Gelecek Partisi, ortada duruyor, ikna edilebilir. Temelde Kılıçdaroğlu’na bir itirazları yok. Bu tercihler açıklanınca İYİ Parti lideri Akşener daha fazla itiraz edemeyebilir.”
Bazı konuştuğumuz CHP’liler ise her olasılığa hazırlıklı olduklarını söylüyor:
“İster tek aday ister üç aday, bu seçimi kazanacağız. Artık dönüşü yok.”
YİNE Mİ LİDERLER ZİRVESİ?
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Stratejik kararlarda altı liderin de imzası olacak” şeklindeki açıklamaları iktidar ve yanlısı gazetelerin hışmına uğradı. İktidar, muhalefetin “ortak yönetim” önerisini “hantal, işlemeyen bir yapı, zor karar alınan bir yönetim sistemi” olarak sunma çabasına yöneldi. İktidarın tavrını kimse yadırgamıyor. Ancak ülkede belli bir kuşak, AKP öncesi son hükümetin işleyişini anımsadı. Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz, saatler süren “liderler zirvesi” yaparlardı. Burada anlaşma sağlanan konular Bakanlar Kurulu’na gelirdi.
Muhalefeti hedefinden saptıran bu tür tartışmalar umut kırıcı oluyor.
İktidarın muhalefeti de dizayn etme çabaları ortada. Artık seçmen adayı görmek, umudu hissetmek istiyor.
