Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Ortak’ Değil Sadece ‘Müttefik’

08 Eylül 2014 Pazartesi

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel bugün bölge turu kapsamında Ankara’ya geliyor. Ziyaret, bir yılı aşkın bir süredir ABD’den Türkiye’ye yapılan üst düzey ilk resmi ziyaret olma özelliğini de taşıyor.
Türkiye’de son bir buçuk yılda art arda yaşanan Gezi Parkı protestoları, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmaları, yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle birkaç kez ertelenen ziyaretin ağırlıklı gündemi IŞİD tehdidi. İkinci öncelikli konu ise Ukrayna krizi.

İlk ziyaretçi Pentagon’dan
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminin ilk ziyaretçisinin Pentagon’dan gelmesi ve ziyaretin içeriği bir süredir “buzdolabında” tutulan Türk- Amerikan ilişkilerinin bundan sonraki seyrini merak edenler açısından önemli ipuçları taşıyor.
Aslında ABD yönetimi, ilişkilerin yeni dönemdeki (Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı) seyri konusunda en belirgin işareti geçen hafta Galler’de yapılan NATO zirvesinde verdi.
Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı görevine seçilmesinin ardından ABD Başkanı Barack Obama ile ilk yüz yüze görüşmesini orada gerçekleştirdi. Obama-Erdoğan görüşmesinin ayrıntılarını arkadaşımız Duygu Güvenç’in Newport’tan geçtiği ayrıntılı haber ve analizlerden takip ettik. Hem Duygu’nun haberlerinde hem de Beyaz Saray’ın internet sitesinde görüşmeye ilişkin yer alan iki metinde dikkat çekici noktalar var. Öncelikle Obama-Erdoğan görüşmesinin başında liderlerin basına yaptığı açıklamalara bakalım:

Artık sadece ‘NATO müttefiki’
Obama’nın ifadeleri, Ankara- Washington ilişkisini “NATO müttefikliğinden ibaret bir ilişki” olarak gördüğü algısı yaratıyor.
Söze doğrudan Erdoğan’ın “NATO içindeki önemli liderlerden biri olduğu” vurgusuyla başlıyor. Ardından “NATO’nun güney kanadındaki bazı tehditlerle baş edilmesinde Erdoğan’ın görüşlerinin çok kritik öneme sahip olduğunu” belirtiyor. Sonra da görüşmenin gündemini açıklıyor: Ülkelerimizi tehdit eden, IŞİD tehdidi.
İki ülke askeri ve istihbarat makamları arasında IŞİD’e katılan “yabancı cihatçılara” karşı mücadelede yürütülen işbirliğini övüyor ancak daha yapılması gereken çok iş olduğunun da altını çiziyor.
Açıklamanın son bölümünde de Suriye’de yaşanan çatışma nedeniyle Türkiye’nin omzuna yüklenen insani yardım sorumluluğuna sempatisini belirtmekle yetiniyor.

Erdoğan hâlâ ‘ortak’ sanıyor
Obama’nın bu sözlerine karşılık, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vurguları dikkat çekici. Erdoğan iki ülke arasında “model ortaklık” ilişkisi olduğunu ve bu ortaklığın iki ülkeyi pek çok alanda birbirine yakınlaştırdığını anlatıyor.
Birlikteliğin askeri plandaki çerçevesini NATO’nun oluşturduğunu belirten Erdoğan, “Siyasi, ekonomik, kültürel ve ticari alanda da çok önemli işbirliğimiz var” diye ekleme ihtiyacı hissediyor.

Antisemitizm sürprizi
Bir de tabii görüşme sonrası Beyaz Saray’dan yapılan kısa açıklamaya bakmak gerek. O açıklamada da görüşmenin gündeminin IŞİD olduğu çok belli.
“İki lider IŞİD’e ve Irak ile Suriye’deki vahşi aşırıcılığa karşı en iyi nasıl mücadele edilmesi gerektiği ve savaş alanına yabancı savaşçıların giriş çıkışının engellenmesi için güçlendirilmiş önlemlere duyulan ihtiyaç konusunda görüş alışverişinde bulundular.”
Tabii bir de sürprizi var o açıklamanın. İki liderin “hoşgörülü ve kapsayıcı toplum inşasının önemini” ve “antisemitizm ile mücadelenin önemini” görüştükleri belirtiliyor.

Obama 12 Ağustos’ta neyi övdü?
Aslında son bölüm, Obama’nın 12 Ağustos’ta Erdoğan’ı telefonla kutlarken dile getirdiği bir konu. O görüşmeye ilişkin iki başkentten yapılan açıklamada Obama’nın Erdoğan’ın seçimi kazandığı gece AKP Genel Merkezi’nin balkonundan yaptığı konuşmayı “övdüğü” belirtilmiş, ayrıntı verilmemişti.
O günlerde konuştuğumuz diplomatlar, bu “övgünün” arkasında, Erdoğan’ın konuşmasındaki “77 milyonu kucaklayan cumhurbaşkanı olacağım. Yeni bir toplumsal uzlaşma anlayışı ile kırgınlıkları geride bırakalım” gibi sözlerinin yattığını anlatmışlardı. Obama’nın bu çerçevede, Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı’ndan, İsrail’e ve Türkiye’de yaşayan gayrimüslim azınlıklara karşı kullandığı dil konusunda da yeni bir anlayış beklentisini bu övgünün arkasında dile getirdiği ileri sürülmüştü.

‘Erdoğan’ algısı değişti
Tüm bu açıklamalar neyi gösteriyor? Türk-Amerikan ilişkilerinin ana ekseninin, yeniden 60’lardan 90’lara kadar egemen olan “askeri” boyutta ilerlemekte olduğunu.
Obama iktidara geldiğinde, Türk demokrasisini İslam ülkelerine örnek olarak görmüş ve Erdoğan ile çok az sayıda dünya lideriyle kurduğu özel bir dostluk ilişkisi içine girmişti.
Arap Baharı ile güçlenen bu ilişki, Erdoğan ve AKP hükümetlerinin iç ve dış politikada farklı arayışlar içine girmesiyle düşüşe geçti. Dışta Suriye, Mısır ve Irak’ta uygulanan mezhepçi politikalar, içte ise Gezi Parkı protestolarına polisin orantısız şiddetle karşılık vermesi ve ABD Büyükelçisi’nin komploculukla suçlanması Amerikan yönetimindeki “Erdoğan” algısını yerle bir etti. Araları açılan iki lider uzun süre hiç görüşmediler.
Ta ki Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilene dek.

Yeni bir ilişki modeli
Görünen o ki, Erdoğan-Obama ilişkisi hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak. “Model ortaklık” ilişkisine dönülmeyecek. Liderler arası ziyaretler seyrekleşecek. Uluslararası zirvelerde bir araya gelmekle yetinilecek. Washington ile Ankara arasında ağırlığını güvenlik meselelerinin oluşturduğu “konu” bazlı görüşmeler gerçekleşecek.
Nitekim yeni dönemin ilk ziyaretçisi bugün Pentagon’dan geliyor. ABD Savunma Bakanı Hagel ile gündem Irak’taki IŞİD tehdidi. Washington, Türkiye’den kurulacak uluslararası koalisyona aktif katılım bekliyor. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları