İBB kültürel ve sosyal projelerine hız kesmeden devam ediyor: Sanat Haliç’te buluşuyor

İstanbul’un tarihinin ve mirasını korumak için çalışmalarını sürdüren İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Haliç Tersanesi’ni canlandırarak bir bölümünü İstanbul Sanat olarak hayata geçirdi.

Haliç Tersanesi’nin, Deniz Müzesi ile ikinci etabı tamamlandıktan sonra tersanedeki kültür alanı daha da genişleyecek. Dünyanın yaşayan ve üretmeye devam eden en eski tersanesi olan Haliç Tersanesi, İstanbul Sanat markasında “İstanbul Sanat Müzesi”, “Performans Sanatları Merkezi” ve festival alanları, çocuk sanat atölyeleri ve Deniz Müzesi ile devasa bir kültür merkezi olacak. Haliç Tersanesi’nde vapurların açık restorasyonu ile dünyanın en eski tersanesinde bakım ve onarım çalışmaları Deniz Müzesi’nin bir parçası olarak yer alacak. İstanbullular müzeleri gezerken aynı zamanda tersanedeki vapurların restorasyon, onarım ve bakım çalışmalarını da izleyebilecek.

FATIH’İN PORTRESİ

Yaklaşık 600 yıllık denizcilik miraslarımızdan olan Haliç Tersanesi’nde yeni bir müze açıldı. Haliç Tersanesi artık hem üretim yapacak hem de İstanbul Sanat ile birlikte müze, performans sanatları merkezi, sergi ve çocuk atölyesi alanları, restoran gibi sosyal mekânlarıyla hizmet verecek. İstanbul Sanat, İstanbullulara ait olan İBB’nin zengin koleksiyonu ve farklı koleksiyonlarla sanatseverlerle buluşuyor. İstanbul Sanat’ta ayrıca Gentile Bellini’nin atölyesinde resmedilen ve 15. yüzyıla tarihlenen Fatih Sultan Mehmet portresi de yer alıyor.

588 KONUT TEMELİ

Kentsel dönüşüm İstanbul genelinde hızla sürüyor. Bir yandan yeni projelerin temelleri atılırken diğer yandan hak sahiplerine güvenli ve dayanıklı binaları teslim ediliyor.

Eyüpsultan Akşemsettin ve Çırçır mahallelerinde 40 yıldır devam eden sorunlarda uzlaşma sağlayarak 561 yapı, 720 bağımsız birimden oluşan toplamda 588 hak sahibinin güvenle oturacağı, depreme dayanıklı yeni konutların temeli atıldı. Kentsel dönüşüm süreçlerinde yıkılan binalarda kiracı ve ev sahiplerine 7 bin TL ek kira desteği ve uygun ödeme imkânları sunuldu, kentsel dönüşümde yaşanan mağduriyetin önüne geçildi.

‘BULGUR PALAS’ RESTORE EDİLDİ

1912 yılında İstanbul’un yedinci tepesi olarak bilinen Kocamustafapaşa Tepesi’ne Bolulu Habib Bey tarafından İtalyan mimar Giulio Mongeri’ye tasarlatılan Bulgur Palas’ın restorasyonu tamamlandı. Bulgur Palas, İstanbullular için Tarihî Yarımada’da yepyeni bir kültür merkezi haline geliyor. Bulgur Palas, özel arşivlerin yer aldığı kütüphanesiyle, sergi salonuyla, sosyal alanlarıyla kapılarını açtı.

Habib Bey yapının inşasından önce İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin teşkilatlanmasında önemli görevler üstlenmiş ve Bolu mebusu seçilmiştir. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra ise iktisadi alanda yaşanan değişimler sebebiyle ordunun ihtiyaçlarının yerel kanallardan temini gerekince, cemiyetle olan bağlantıları sebebiyle imtiyazlar kazanan Habib Bey, vagon satın alarak Anadolu’dan buğday, arpa, bulgur gibi tahılların İstanbul’a ve cepheye nakledilmesi işlerini üstlenmiştir.

Bu işten elde ettiği servet sebebiyle “Bulgur Kralı” olarak anılan Habib Bey tarafından yaptırılan konak da semt halkı tarafından “Bulgur Palas” olarak adlandırılmıştır.

YAŞLI BAKIM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ AÇILIYOR

Yaşlılara yaşam merkezi olarak kapılarını açacak Gavuzoğlu Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nin çalışmaları devam ediyor. Bu yıl açılması hedeflenen 11 bloktan oluşan rehabilitasyon merkezinin 5 blokunda da toplamda 50 kişi olmak üzere kendi bakımını yapabilen misafirler kalacak. Geri kalan 5 blokta da dışarıdan desteğe ihtiyacı olan toplamda 69 misafir konaklayacak.

KÜTÜPHANE EKLENDİ

Fizyoterapi ve rehabilitasyon hizmetlerinden faydalanabilecek misafirler için ayrıca merkezin içerisine bir tane kütüphane ekleniyor. Kütüphanenin yanı sıra seminer odaları, hobi edinebilecekleri eğitim salonları ve kafeteryalar yer alacak. Toplamda 12 bin metrekare peyzaj alanı bulunan projenin yüzde 60’ı tamamlandı.