Tehlikenin farkında mısınız? - 2
Bartu Soral
Son Köşe Yazıları

Tehlikenin farkında mısınız? - 2

07.10.2018 09:00
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen yazıda dış borç 467 milyar dolara, TL bazında krediler ise toplam 2 trilyon 140 milyara çıktı demiştim. Şimdi son 10 ayda neler oldu, ona bakalım. 14 Aralık 2017’de Merkez Bankası resmi politika faizi yüzde 8’di. 14 Eylül 2018 itibarıyla yüzde 24’e yükseldi. On ay içinde yüzde 300’lük bir faiz artışı ile karşı karşıya kaldık. Bankaların uyguladığı kredi faiz oranları ise bunun çok üstünde. Bugün gelinen faiz oranı ile Venezüella ve Arjantin’den sonra dünyada en yüksek faize sahip üçüncü ülke olduk. Türkiye son 9 ay içinde faizi böylesine hızla artırırken garip bir olay daha yaşandı. 13 Aralık günü 3.85 TL olan dolar kuru 6 TL seviyesine yükseldi. Yüzde 56 oranında arttı. Yani dolar kurunu tutabilmek için süratle faiz artırdık ama kuru tutamadık. İkisi birden roket gibi çıktı. Dolar karşısında diğer gelişmekte olan ülke para birimleri ile karşılaştırınca, Türk Lirası’nın performansı en kötü üç içinde.

Faiz yükselince ne oluyor?
Yüksek borcun faiz yükü katlanıyor. Dokuz ay önce kredi çekmek isteyen yaklaşık yüzde 14 faiz ödüyordu. Bugün yaklaşık yüzde 36 ödüyor. İhtiyaç kredisi çeken, kredi kartı borcunun minimumunu ödeyen vatandaş, işini krediyle döndüren esnaf büyük bir faiz yükü ile karşı karşıya kaldı. Bundan sonra ne olur? Konkordato ilan eden şirket sayısı 3000’i geçti. Arkası yağmur gibi gelecek. Vatandaşın temel harcama enflasyonu yüzde 30’un üstünde. Peki bu kadar borçlu vatandaş hem artan enflasyon, hem artan borç yükü, hem kısılan iş imkânları ile nasıl baş edecek?

Dolar yükselince ne oluyor?
Bunu özel sektörün borcu üstünden örneklendirelim. Özel sektörün 365 milyar dolar borcunun Türk Lirası karşılığı 13 Aralık günü 1 trilyon 405 milyardı. Bugünkü kurla 2 trilyon 190 milyar liraya yükseldi. Kur artışından ötürü 785 milyar liralık ek bir yük oluştu. Ayrıca elektrik üretimini güneş ve rüzgâr yerine doğal gaza bağladık. Dolar yükseldikçe son 3 ayda elektrik ve doğal gaza sanayide yüzde 48, meskende yüzde 30 zam geldi. Bu elektrik maliyeti ile sanayici üretime nasıl devam edecek? Nasıl rekabet edebilecek? İflaslar artıp banka kredileri geri ödenemedikçe güçlü denilen bankalara ne olacak?

Neden bu duruma geldik?
Çünkü hükümet küresel sistemin bize verdiği role aynen uydu! Devletin piyasaları düzenleyici, yerli üreticiyi, çiftçiyi, sanayiciyi koruyacak rolünü tamamen bitirdi. Neo-liberal piyasa yalanına kapıldı. Türk Lirası’nın değerini üretici lehine kontrol etmedi. Biz nasıl daha ucuza, daha fazla üretebiliriz diye planlama yapmadı. Özel sektörle beraber ortaya bir üretim stratejisi, üretim vizyonu koymadı. Türkiye’yi sınırsız ithalata açtı. AKP öncesi 14 yılda, yani 1989-2002 arasında Türkiye toplam 189 milyar dolar dış ticaret açığı verdi. Yıllık ortalaması 13.5 milyar dolar. AKP dönemi, 2003-2017 arasında ise 983 milyar dolarlık dış ticaret açığı oluştu. Yıllık ortalaması 70.2 milyar dolar. Aradaki farka bakar mısınız? Demek ki biz son 15 yılda ne yapmışız? Yurtiçinde üretimi bırakıp emperyalizme tam teslim olmuşuz. Dış borç alarak, dış dünyanın malını satın almışız. Bırakın üretimi artırmayı, mevcut üretim kapasitemizi de bitirmişiz. Sadece inşaata, yola, köprüye yatırım yapmışız. Teknoloji ve sanayiyi bir kenara koyuyorum, tarım ürünlerini bile ithal eder duruma gelmişiz. Bu mu yerli ve milli olmak?
Hükümet hatalı ve sorumlu. Küresel güç mücadelesi bölgemizde ve bizi de kapsayacak biçimde kızışırken ekonomik durumumuz zayıf ve dışarıya çok bağımlı. Bu işler milli ve yerliyiz diye slogan atarak olmuyor! Muhalefet adayının söylediği gibi; size “uzay madenciliği” diyorum, “kuantum fiziği” diyorum demekle de olmuyor! Çözüm diye ayakları yere basmayan laflar etmenin veya slogan atmanın çok ötesinde yakıcı bir durumla karşı karşıyayız.
Ülkenin mevcut potansiyeli içinde çözüm geliştireceğiz. Uzaya sonra bakarız!..  

Yazarın Son Yazıları

Karagöz ile Hacivat

Karagöz ile Hacivat

Devamını Oku
02.12.2018
Osman Kavala olayı

Osman Kavala olayı

Devamını Oku
27.11.2018
Çizgi nedir?

Çizgi nedir?

Devamını Oku
25.11.2018
Yeni dünyada Türkiye’nin yeri

Yeni dünyada Türkiye’nin yeri

Devamını Oku
20.11.2018
Beş Petkim

Beş Petkim

Devamını Oku
18.11.2018
Yoksulluğa acil çözüm

Yoksulluğa acil çözüm

Devamını Oku
13.11.2018
Halkın yoksulluğu

Halkın yoksulluğu

Devamını Oku
11.11.2018
Doğu Anadolu ve emperyalizm

Doğu Anadolu ve emperyalizm

Devamını Oku
06.11.2018
Doğu Anadolu, PKK ve HDP

Doğu Anadolu, PKK ve HDP

Devamını Oku
04.11.2018
Ey Türk Gençliği

Ey Türk Gençliği

Devamını Oku
30.10.2018
Emeklilikte yaşa takılanlar

Emeklilikte yaşa takılanlar

Devamını Oku
28.10.2018
ABD ile yeni anlaşma

ABD ile yeni anlaşma

Devamını Oku
23.10.2018
Büyük değişim

Büyük değişim

Devamını Oku
21.10.2018
Güç savaşı

Güç savaşı

Devamını Oku
16.10.2018
Şehirlere göçü tersine döndürelim mi?

Şehirlere göçü tersine döndürelim mi?

Devamını Oku
14.10.2018
Dünyanın bir numaralı markası

Dünyanın bir numaralı markası

Devamını Oku
09.10.2018
Tehlikenin farkında mısınız? - 2

Tehlikenin farkında mısınız? - 2

Devamını Oku
07.10.2018
Tehlikenin farkında mısınız? - 1

Tehlikenin farkında mısınız? - 1

Devamını Oku
02.10.2018
Yeni dünya düzeni

Yeni dünya düzeni

Devamını Oku
30.09.2018
Cumhuriyet gazetesinde neden yazıyorum?

Cumhuriyet gazetesinde neden yazıyorum?

Devamını Oku
25.09.2018