Yoksulluğa acil çözüm
Bartu Soral
Son Köşe Yazıları

Yoksulluğa acil çözüm

13.11.2018 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Vatandaşın gelir düzeyi ortada. Çalışanların ortalama maaşı 2 bin 500 lira civarında. İmkânı olan aile büyükleri, çocuklarına ufak tefek destek veriyor. Geliri yetmeyen kredi kartına yükleniyor, tüketici kredisi çekiyor. Bunlar gelirler kısmı. Bir de giderler var. Son dönem fiyat artışları ile giderler çok yükseldi. Gıda enflasyonu yüzde 40. Elektrik ve ısınma da aynı, yüzde 40. Kısa vadede, hele “yüzde 10 indirim yaptık gibi sloganlarla” enflasyona çözüm bulunamaz. Üretimi değil ithalatı teşvik eden ekonomi politikalarının sonucu bu… Uyarmıştık… Yoksulluk sınırı 6 bin lirayı geçti.
Giderler kısmında diğer yük ise vergiler. İşte burada, kısa vadede yapılabilecekler var.

Patron da işçi de aynı vergiyi öder mi?
Devletin en önemli gelir kaynağı temel olarak ikiye ayrılan vergilerdir; 1) dolaylı vergiler; yani, günlük harcamalara ödenen KDV, ÖTV, alım-satım vb. vergiler. 2) dolaysız yani doğrudan vergiler; yani, gelir ve kurumlar vergisi. Dolaylı vergiler adaletsizdir. Çünkü yiyecek, giyecek, barınma, ısınma gibi tüketim miktarları belli bir sınırı aşmayan, temel ihtiyaçlara, gelirleri ne olursa olsun herkes aynı vergiyi öder. Belirli sınırı aşmayan dedim, çünkü zengin olsanız da kişi olarak günde bin yumurta yiyemezsiniz, gıdaya ayda 50 bin lira harcamazsınız, günde 40 bin km yol yapamazsınız. Yani aylık 1.600 TL asgari ücret alan bir çalışan da, aylık 500 bin TL ortalama geliri olan müteahhit de ekmeğe, süte, benzine, ısınmaya, telefona, elektriğe aynı fiyatı ödüyor, aynı oranda vergi veriyor. Gelirine bakılmıyor. Bu sebeple dolaylı vergiler adaletsizdir.

1980-2017 farkı
1980 yılında toplam vergi gelirlerinin yüzde 37’si dolaylı vergilerden oluşuyordu. 2017’de toplam vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin payı yüzde 67 oldu. Yıllar içinde ülke ekonomisinde imalat sanayiinin payı düşerken finansal işlemlerden kazançlar arttı. Son 10 yılda ise büyük kazananlar listesine “yandaş inşaat sektörü” de eklendi. Bu kazançların doğru dürüst vergilendirilmediği ise dolaylı vergilerin payının toplam içinde yüzde 67’ye ulaşmasından anlaşılıyor. Daha önce de yazdım; Türkiye’de borsada alım satım yaparak kazanç sağlayan yabancılardan bu kazançları için alınan vergi oranı sıfır. Borsada yabancıların payı yüzde 65. Yani çoğunluğu yabancıların elinde olan borsadaki kazançlardan vergi alınmıyor. Bankacılık kesimi son beş yıldır kârını her sene artırıyor. 2017’de toplam kâr 49.1 milyar TL oldu. Bankaların da yüzde 47’si yabancıların elinde.
2017’de kurumlar vergisinden elde edilen gelir 53 milyar TL. Buna karşılık ÖTV’den elde edilen 138 milyar TL, bunun 64 milyarı petrol ve doğalgaz, 34 milyarı tütün ürünleri!.. Rakamlar açık; hükümet vergiyi “büyük kazananlardan” değil, vatandaştan alıyor.

Çözüm
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maaşına yüzde 26 zam yapıldı. 1) Asgari ücretten başlayarak bütün çalışan kesim için en az bu oranda zam yapılması zaten artık mecburi. Kaldı ki temel harcama kalemlerine gelen yüzde 40 civarında zam göz önüne alınınca, bu oran bile geçen yıla göre dar ve orta gelirli kesimin alım gücü kaybını gidermiyor. Bu, gelir kısmındaki iyileştirme. 2) Buna ek olarak, giderleri düşürmek için; bütün gıda ürünleri, ısınma ve elektrikte vergi oranları sıfırlanacak. Ulaşım ve iletişimde ise vergi oranları indirilecek. Dikkat edin otomobil satışları artsın diye yapılan ÖTV indiriminden bahsetmiyorum!.. Peki, bu iki uygulamanın bütçeye getirdiği yük ne olacak? Onun da çözümü hazır; 1) Vergilendirilmeyen finansal kazançlar vergilendirilecek. 2) Düşük oranda vergilendirilen finansal kazançların vergi oranı artacak. 3) Yandaş müteahhit olarak son 10 yıldır bütün devlet ihalelerini alan grubun birikmiş kazançları vergilendirilecek. “Bu milletin a… koyacağız” diyen müteahhitler, taşın altına elini koyacak. 4) Hükümet tasarruf yapacak. 5) Kayıt dışı büyük kazançlar, nereden buldun yasası ile takip edilerek vergilendirilecek.
Haydi bakalım…
Buradan bırakın bütçe yükünü hafifletmeyi, yeni bir tarım ve sanayi planını uygulayacak kaynak doğar. Herkes çalışmaya, üretmeye, kazanmaya ve insanca yaşamaya başlar.  

Yazarın Son Yazıları

Karagöz ile Hacivat

Karagöz ile Hacivat

Devamını Oku
02.12.2018
Osman Kavala olayı

Osman Kavala olayı

Devamını Oku
27.11.2018
Çizgi nedir?

Çizgi nedir?

Devamını Oku
25.11.2018
Yeni dünyada Türkiye’nin yeri

Yeni dünyada Türkiye’nin yeri

Devamını Oku
20.11.2018
Beş Petkim

Beş Petkim

Devamını Oku
18.11.2018
Yoksulluğa acil çözüm

Yoksulluğa acil çözüm

Devamını Oku
13.11.2018
Halkın yoksulluğu

Halkın yoksulluğu

Devamını Oku
11.11.2018
Doğu Anadolu ve emperyalizm

Doğu Anadolu ve emperyalizm

Devamını Oku
06.11.2018
Doğu Anadolu, PKK ve HDP

Doğu Anadolu, PKK ve HDP

Devamını Oku
04.11.2018
Ey Türk Gençliği

Ey Türk Gençliği

Devamını Oku
30.10.2018
Emeklilikte yaşa takılanlar

Emeklilikte yaşa takılanlar

Devamını Oku
28.10.2018
ABD ile yeni anlaşma

ABD ile yeni anlaşma

Devamını Oku
23.10.2018
Büyük değişim

Büyük değişim

Devamını Oku
21.10.2018
Güç savaşı

Güç savaşı

Devamını Oku
16.10.2018
Şehirlere göçü tersine döndürelim mi?

Şehirlere göçü tersine döndürelim mi?

Devamını Oku
14.10.2018
Dünyanın bir numaralı markası

Dünyanın bir numaralı markası

Devamını Oku
09.10.2018
Tehlikenin farkında mısınız? - 2

Tehlikenin farkında mısınız? - 2

Devamını Oku
07.10.2018
Tehlikenin farkında mısınız? - 1

Tehlikenin farkında mısınız? - 1

Devamını Oku
02.10.2018
Yeni dünya düzeni

Yeni dünya düzeni

Devamını Oku
30.09.2018
Cumhuriyet gazetesinde neden yazıyorum?

Cumhuriyet gazetesinde neden yazıyorum?

Devamını Oku
25.09.2018