Müjdat Gezen ve Atatürk

30 Aralık 2018 Pazar

2007’den beri “UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçiliği”ni yürütmekte olan Müjdat Gezen bir “sanatçı müsveddesi” değil, tam tersine, sanatın, sanatçılığın ve hatta insanlığın “düzeltilmiş”, “temize çekilmiş”, “rafine edilmiş” halidir.

***

12 Eylül darbesinde hapis yatmış bir yazardır.
“Benim yazdığım ve Savaş Dinçelin de çizdiği Çizgilerle Nâzım Hikmetkitabı hakkında gözaltı kararı olduğunu söylediler...
21, 22 gün sonra çıktık. Ben o dönem ekmeğimden oldum, çalıştığım yerden oldum, param kesildi. Radyoda program vardı kesildi.”

***

Pek çok sanatçı yetiştiren MSM, Müjdat Gezen Sanat Merkezi kundaklandığında şunları söylemiştir:
“Yangınlar, alevler bizim içimizdeki alevleri söndüremez. İçimizde ateş farklı bir ateş. Atatürk ateşi, Cumhuriyet ateşi. Ona bir şey olmuyor.
Yalnız birazdan izleyeceğiniz görüntüde bu okulun neden yanmadığını, koruyucusunun kim olduğunu çok güzel göreceksiniz... Alevlerin arasında bronzdan Atatürk siluetini çok net göreceksiniz.
Burası dünyanın ilk ve tek parasız özel okulu, 26 yıldır...

***

Bir “Büyük Sırrı” vardır:
“Müjdat Gezen’in ‘büyük sırrı’, kendisinin ‘Sanatçı Evi’ dediği, yaşlı ve bakıma muhtaç sanatçılar için işlettiği bir huzur ve sağlık merkezidir.
Ben sadece, burada sekiz doktorun görevli olduğunu biliyorum.
Bir de kimseden para alınmadığını.

***

Son olay hakkında DW Türkçe’den Nevşin Mengü’ye şöyle konuşmuştur:
“Korkmuyorum, ben bunların feriştahını yaşadım.
Kenan Evren zamanı ayağımıza zincir de vurdular.
Bunların korkusu dağları aşmış belli ki...”
“...Yarın dilimi kesseler, işaret dili öğrenirim yine gereken eleştiriyi yaparım.”

***

Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle konulan yurtdışı yasağının kaldırılmasını isteyen efsane Avukat Celal Ülgen dilekçesinde şöyle diyor:
“Yurt dışına çıkışının yasaklanmasına karar verilmesi müvekkilimiz için bu suç için öngörülen cezadan daha ağır bir yaptırım kararı olmuştur.
Çünkü müvekkilimizin kızı yurt dışında Hollanda’da yaşamakta ve müvekkilimiz kanser tedavisi gören kızı içi sürekli Hollanda’ya gitmektedir...
Yurt dışına çıkış yasağı, müvekkilimizin kızı ile olan iletişimini keseceği için gereksiz, fazla ve müvekkilimize işkence çektirecek yöntem olmuştur.”

***

Mustafa Kemal Atatürk, 12 Nisan 1930’da tiyatro sanatçılarını kabul ettiğinde şöyle diyor:
“Hepiniz mebus olabilirsiniz... Vekil olabilirsiniz... Hatta cumhur reisi olabilirsiniz... Fakat san’atkâr olamazsınız.
Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları