İktidar, meşruiyetinin altını oyuyor

09 Nisan 2019 Salı

İktidar, başta İstanbul olmak üzere, yasaları zorlayarak yaptığı itirazlar ve yorumlar ile zaten tartışmalı olan kendi meşruiyetini iyice zayıflatıyor.

***

İktidar hakkında herkesin bildiği ve tarihin kaydettiği şu 3 siyasal gerçek var:
1) Demokrasiyi savunur görünerek geldiler; iktidarlarını pekiştirdikten sonra demokrasiden saptılar.
2) İktidar, bütün seçimleri ve halkoylamalarını bugün itiraz ettiği çok küçük farklarla ve kimi zaman da yasalara bile karşı alınan YSK kararlarıyla kazandı.
3) Son zamanlardaki bütün seçimler ve halkoylamaları iktidarın yargıyı da kontrol eden tam denetim ve yönetimi altında, üstelik de eşitsiz ve adaletsiz koşullarda yapıldı.
Yadsınamaz bu üç gerçek bağlamında kendisinin tam kontrolünde yapılan ve böyle olduğu kendilerince de defalarca belirtilmiş olan son seçimlerdeki yenilgilere yaptığı yasaları zorlayan itirazlar ve yorumlar, bundan önce kendi lehine ilan edilen bütün sonuçlara yapılan itirazları da yeniden gündeme taşımakta ve iktidarın bugüne kadar dile getirilmiş olan bütün meşruiyet sorunlarını yeniden tartışmaya açmaktadır:
1) Bundan önceki iki Cumhurbaşkanlığı seçiminin, öteki genel ve yerel seçimlerin ve resmi sonuçlar açıklanmadan “Atı alan Üsküdar’ı geçti açıklaması” ile ilan edilen, üstelik mühürsüz pusula ve zarfların yasaya aykırı olarak geçerli sayıldığı Anayasa değişikliğine ilişkin halkoylamasının meşruiyetleri.
2) Küçük farklarla kazanan (ve itirazlar reddedilen) kendi adaylarının meşruiyetleri.
3) Yüksek Seçim Kurulu’nun kendisinin verdiği eski ret kararlarına karşın, bu kez aynı koşullarla reddedilmesi gereken itirazları kabul etmesi ve böylece bizzat YSK’nin meşruiyeti.
4) Tamamen kendilerinin mutlak denetim ve mutlak yönetimlerinde yapılan seçimlerin terör örgütleri tarafından manipüle edildiği iddiasının getirdiği şaibeden dolayı seçimde görevli devlet organlarının ve mensuplarının meşruiyeti.
5) Seçim sonuçlarının yasadışı bir “darbe” olarak nitelenmesi ile gerçek bir sivil darbe niteliği taşıyan 20 Temmuz OHAL ilanının ve OHAL baskısı altında yapılan halkoylaması ve seçimlerin meşruiyeti.

***

Bu iktidar döneminde “Hukuk Devleti” kavramının, “Parlamenter Demokrasi Bekleme Odasına alındığı” ve bunun bizzat kendileri tarafından ilan edildiği günden beri artık uygulamadan kalktığı biliniyor.
Şimdi “Hukuk Devleti” ile uzak yakın ilişkisi olmayan ama onu yok etmek için kullanılan “Kanun Devleti” kavramı bile tahrip ediliyor.

***

Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı seçimin reddedilmesi:
1) Zaten ölümcül yaralar almış olan Demokrasimizin son nefesini vermesine...
2) İktidarın zaten zedelenmiş olan “Demokratik Meşruiyetini” iyice yitirmesine...
Yol açacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları