Burası artık bir Teksas

04 Haziran 2019 Salı

Bir tanıdık anlattı. Antalya’nın bir sahil kasabasında, saat 08.00 dolayında sabah yürüyüşüne giderken yolda park halinde bulunan bir araba çıkmış karşısına. Sürücüyü, arabanın camları açık bir şekilde oldukça yüksek sesle müzik dinlerken görünce, kibarca yaklaşıp uyarmış.
Beyefendi müziğin sesini biraz kısarak dinleseniz... Bu kadar yüksek sesli müzik bu saatte çevredekileri de rahatsız edebilir.
Adam şehir eşkıyası edasıyla yanıt vermiş: “Sizin gibi ateistlere hesap mı vereceğiz! Senin de güneş gözlüğün beni rahatsız ediyor!
Bu olayın hemen ardından internette birkaç habere rastladım.
Birinin başlığı, “Otobüste küfür eden gençleri uyardı, dehşeti yaşadı!”
Kayseri’de 31 yaşındaki bir adam, halk otobüsünde yükses sesle küfürlü konuşan iki genci uyarmış. Sen misin bunu yapan? İki haydut, adamı bıçaklayıp kaçmış; saldırıya uğrayan adam hastanede tedavi altında.
Bir diğer acayip olay İstanbul Kartal’dan... Saat 19.30 sıralarında motosikletle gelen şüpheliler, Yalı Caddesi’ndeki fırının önünde bekleyen bir kadına silahlı saldırıda bulunmuş. Kadının ayağına iki kez ateş edip geldikleri motosikletle kaçmışlar; yaralı kadın tedavi için hastanede...

Öfke kontrolü sorunu yaşayan toplum
Her üç olayda da, suçsuz insanlara tanımadıkları kişiler tarafından saldırılmış. Her üç olay da sokakta ve kamusal alanda gerçekleşmiş.
Hani haksızlık karşısında kalan ama kanun devletine inanan insanların kullandığı bir cümle vardır ya, tam sırası: Teksas mı burası?!
Kanunsuzluk, adam kaçırma, gasp, tecavüz, hırsızlık, küfür, cinayet... Ne ararsanız var sokaklarda... Şüphesiz Türkiye’de şiddet artıyor. Ama işin en korkutucu yanı şu:
Siyasetteki aşırı doz gerginlik yüzünden toplumsal kutuplaşmanın çok keskinleştiği,
İşsizliğin tavan yaptığı,
Ekonomik zorlukların insanları kendini yakma safhasına getirdiği,
Hukukun siyasallaştığı,
Uzun zamandır iktidar baskısının pençesinde kıvranan bir ülkede, bireysel silahlanma oranı da giderek artıyor.

Bireysel silahlanma şiddeti artırıyor
Şiddet artışı ile bireysel silahlanma arasında doğrudan bir ilişki olduğu açık. Bireysel silahlanmaya karşı mücadele eden Umut Vakfı’nın geçen yıl basında çıkan haberlerden oluşturduğu rapor bir süre önce yayımlanmıştı.
Bu rapora göre, ülke genelinde yaralamaya ve öldürmeye varan silahlı şiddet olaylarında son 4 yılda yüzde 69 artış var. Yaşanan cinayetler, yüzde 40 oranında tüfekle, yüzde 39 oranında tabancayla ve yüzde 21 oranında kesici aletlerle işlendi.
Tüfek ediniminde geçen yıllara göre büyük artış görülüyor. 2018’de en çok suçun işlendiği bölge Marmara Bölgesi; İstanbul ise en çok olayın yaşandığı il...
Sanki bu gerçekler bilinmiyormuş gibi, birkaç ay önce, sivillerin teslim alabileceği yıllık mermi miktarının, İçişleri Bakanı tarafından 200’den 1000’e kadar çıkarabileceği Süleyman Soylu’nun imzaladığı bir genelge ile duyuruldu.
AKP toplumu kutuplaştırıp şiddeti besliyor,
AKP, hem seçim öncesi siyasi rakiplerini düşmanlaştırıcı çok tehlikeli bir politika izliyor,
Hem ülkeyi çok kötü yönettiği için ekmek derdine düşen insanların derdine çare bulamıyor,
Hem de bu gergin ortamda bireysel silahlanmayı teşvik eden kararlar alıyor.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’u Konstantinopol olarak görmek isteyenlere karşı 22 günümüz var” diyerek İmamoğlu’nu düşmanlaştırmaya çalışıyor.
Böyle bir ülkede sokakta yürürken durduk yerde her an birinin hışmına uğrayabilirsiniz.
Saldırıyı gerçekleştirenler yakalansa bile salıverileceği için adalete de güven yok.
Demek ki burası artık bir Teksas.
Tam da bu dönemde İmamoğlu’nun birleştirici dilinin önemi büyük. 23 Haziran’da bu iki siyaset tarzı da oylanacak.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları