Mehmet Ali Güller

‘Shanahan Mektubu’ ve Kıbrıs

10 Haziran 2019 Pazartesi

Siyasi tarihimize geçen en ünlü mektup Johnson Mektubu’ydu. ABD Başkanı Lyndon Johnson, 5 Haziran 1964’te Başbakan İsmet İnönü’ye yazmıştı ve Türkiye’yi sertçe tehdit ediyordu: Türkiye Kıbrıs’a müdahil olursa silah ambargosuna uğrayacak ve NATO’dan tecrit edilecekti...
İnönü’nün yanıtı da tarihi oldu: “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır.
Kıdemli gazeteci Haluk Şahin, bu tarihi mektupla ilgili son derece önemli bir kitap yazdı: Johnson Mektubu. Kırmızı Kedi Yayınevi, geçen aylarda bu kitabı yeniden yayımladı ve Şahin’in mektubu kaleme alanlarla yaptığı çok önemli söyleşileri ve o dönemin -bugüne de ışık tutan- tarihi belgelerini yeniden gündeme getirdi.

ABD’nin 6 tehdidi
5 Haziran” tarihli bu ünlü mektuptan sonra, siyasi tarihimize bu kez “6 Haziran” tarihli bir başka mektup girdi: Shanahan Mektubu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a yazılan, ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan imzalı mektup, 6 tehdit ve 1 çağrıdan oluşmaktadır:
1. Türkiye’nin Rusya’ya S-400 eğitimi için personel göndermesi hayal kırıklığı yarattı.
2. Türkiye S-400 alırsa, F-35 alamayacak.
3. Türkiye, 12 Haziran 2019’da yapılacak yıllık F-35 İcra Kurulu Başkanları Yuvarlak Masa toplantısına katılamayacak.
4. Türkiye S-400 alırsa CAATSA (Amerika’nın Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşıkoyma Yasası) yaptırımları uygulanacak.
5. S-400 almanız, milli gelirinizde ve uluslararası ticaretinizde kayıplara neden olacak.
6. ABD’de eğitim gören Türk F-35 pilotları 31 Temmuz’a kadar geri dönecek ve Rus S-400 füzelerinin alımı durdurulmazsa eğitim için yeni pilot kabul edilmeyecek.
7. S-400 tutumunuzu değiştirme seçeneğiniz halen bulunmaktadır.

ABD’nin Kıbrıs tehdidi
Sertlikte Johnson Mektubu’na yakın olan Shanahan Mektubu, ilk bakışta sadece S-400’lerle ilgili bir tehdit mektubu olarak görülüyor.
Ama aslında Shanahan Mektubu da 55 yıl önceki Johnson Mektubu gibi Kıbrıs’la ilgili!
Ne demek istediğimizi anlatabilmek için geçen hafta Pentagon dışında bir başka Amerikan tehdidinin geldiği yere, ABD Dışişleri Bakanlığı’na bakmamız gerekiyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer, açık açık Kıbrıs konusunda Türkiye’yi yüksek perdeden tehdit etti geçen hafta:
1. Doğu Akdeniz bizim açımızdan enerji kaynakları nedeniyle stratejik öneme sahip.
2. Kıbrıs Cumhuriyeti stratejik ortağımızdır.
3. İki kesimli, iki toplumlu federal bir çözüm istiyoruz. Taraflar müzakere sürecine bağlı kalarak, enerji dahil işbirliğini oluşturacak koşulları yaratmalı.
4. Türkiye, Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetlerini durdurmalı.
5. Bölgede 10 savaş gemimiz ve 130 savaş uçağımız var.

Doğu Akdeniz’deki cepheleşme
Bu köşede uzun zamandır Doğu Akdeniz’in önemine ve bölgedeki saflaşmalara dikkat çekiyoruz. Ankara’nın atması gereken adımlardaki gecikmesinin yol açacağı risklere işaret ediyoruz.
Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan enerji kaynakları, Kıbrıs sorununu da çok aktörlü bir çatışma alanına dönüştürdü:
ABD ve Rusya hem Kıbrıs’ta hem de Doğu Akdeniz’de varlık bulundurma çarpışması içinde. Rusya, Suriye üzerinden Doğu Akdeniz’de artık. ABD ise İngiltere ve Fransa’yla birlikte hem Kıbrıs’a hem de Doğu Akdeniz’e güç yığıyor.
Diğer yandan İsrail, Mısır ve Yunanistan bir ittifak oluşturarak bölgede Türkiye’ye karşı konumlanmış durumda.
Suriye ve Lübnan ise nesnel olarak İsrail- Mısır-Yunanistan ittifakının karşısında. Ama ne acı ki Ankara, Esad karşıtlığı nedeniyle karşıtına karşı olana da karşı!

S-400 bu tehditler için
Tablo bu kadar karışık ve tehditler bu kadar üst seviyede...
Türkiye bu şartlarda kendi milli füze savunma sistemini kurmak zorunda. Bugünden yarına gecikmemek için de S-400’leri almalı mutlaka!
ABD’yle siyasi pazarlık sonucunda Çin füzesinden vazgeçen Ankara’nın, tehditler bu seviyeye yükselmişken Rus füzelerinden vazgeçme lüksü yok!
ABD tehditleri S-400 olsa da var, olmasa da... Bilinmeli ki S-400’den vazgeçmek tehditleri ortadan kaldırmayacak fakat tehditlere karşı Türkiye’yi zayıf tutacak!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları