Duvar Yazıları

Erdoğan niye saraya kapandı?

12 Ekim 2015 Pazartesi

Barış için gittikleri Ankara’da patlayan çifte bomba 100 can aldı, yüzlerce insan yaralandı. (100 diyoruz çünkü henüz kesin sayıyı biz de bilmiyoruz.)

Tüm Türkiye ayağa kalktı.

Yurdun dört bir köşesinde protestolar oldu, New York’tan Almanya’ya protesto yürüyüşleri yapıldı.

Dün TBMM Başkanı bile, yuhalanma pahasına cenaze törenine katıldı.

Bakanlar yine yuhalanma pahasına tek tük ortaya çıktılar.

Yunanistan’da Başbakan ve bakanlar saygı duruşunda bulundu.

Alman Başbakanı ise kalkıp taaa Ankara’ya gelmeye karar verdi.

Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün bu yazının yazıldığı saatlere kadar ortaya çıkmadı.

Başka zamanlarda, günde birkaç törene katılan ve konuşmaları 10 yandaş TV’den naklen yayımlanan Erdoğan, nedense 3 gündür sessiz.

Beştepe’deki sarayına kapanmış durumda.

Mısır’da katledilen Esma için ağlayacak kadar duygusal olan cumhurbaşkanımız, Ankara’da ölen Başak’lar, Dicle’ler, Şebnem’ler, Kübra’lar, Dilan’lar, Gözde’ler, 9 yaşındaki Veysel’ler için tek kelime etmedi.

10 bin kilometre ötedeki Arakan Müslümanları için gösterdiği şefkati onlara göstermedi.

Ya da en azından biz görmedik. Duyurulur.

Digiturk’ün kumandası orda çıktı

Yer Beştepe’deki Cumhurbaşkanı’nın Kaçak Saray’ı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, makam odasında Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ı kabul ediyor.

Erdoğan’ın masasında Digitürk’ün kumanda aleti var.

Malum Digitürk, geçen hafta cemaate yakın diye 7 televizyon istasyonunu sansürledi.

Şimdi, Digitürk’ün bu kararı neden aldığı kanıtlanmış oldu.

N’apsın, her televizyonu açtığında, bu kanallarda kendisine yönelik eleştirileri görmekten bıktı, kumandayla değil temelli kapattı.

Digitürk hızını alamadı, “Yumurcak” TV’ye de kapattı.

Ve böylece anlıyoruz ki, sarayda Yumurcak TV de izleniyormuş.

Arda ve Millilerin içtiği çorbanın yüzde 70’i zemzem suyuymuş

Çek Cumhuriyeti galibiyeti ile gece vakti Konya’ya gelen A milli futbol takımının futbolcuları, sabah saatlerinde çorba ile kutlama yaptı.

Öteki futbolcular otellerine giderken, Arda, Volkan Şen ve Umut Bulut, Konya’ya gider gitmez soluğu çorbacıda aldılar ve zemzem suyu ile yapılan çorbadan içtiler.

Burada pek çok kişiyle de hatıra fotoğrafı çektirdiler.

İnternette biraz araştırınca, Konya’da “Zemzem Çorbacısı” diye bir lokanta çıkıyor gerçekten.

Zemzem Çorbacısı 2005’te 35 metrekarelik bir alanda açılmış, şimdi irice bir restoran.

Tavuktan yapılan Arabaşı çorbasını, yüzde 70 oranında zemzem suyu ile yapıyorlarmış. Bir çorba 12 TL’ye satılıyor.

Dün telefonla ulaştığımız Zemzem Çorbacısı’na, “Ne malum zemzem suyu kullandığınız” diye sorduk.

“Gelip burada tanık olabilirsiniz. Kapalı zemzem suyu bidonlarını beraber açarız” dediler.

Helal olsun. Serbest piyasa ekonomisi tam da böyle bir şey.

Ha bu arada, franchise da veriyorlarmış.

Kırca’dan korkmuyorsunuz bari peygamberden korkun

Levent Kırca’nın ölümü tüm Türkiye’yi üzdü.

Ama üzülmeyenler de vardı. Hatta Yeni Akit gazetesi, Levent Kırca’nın vefat haberini verirken “ünlü alkolik tiyatrocu” diyerek bir de nefret söylemi sergiledi, şunları yazdı:

“Ünlü alkolik tiyatrocu Levent Kırca, 67 yaşında karaciğer kanseri sebebiyle kemoterapi gördüğü hastanede öldü. Kanser hastalığına yakalanan Kırca kemoterapi sırasında ‘Herkes bana dua etsin’ gibi lafları sevmediğini söylemişti.”

 Ya dindar bildiğimiz Yeni Akitçiler Hazreti Muhammet’in “Ölülerini hayırla yad edin” hadisini bilmiyorlar ya da gözlerini bürüyen nefretle hadis de okuyamıyorlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları