Kaostan hayır bekleyenler
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Kaostan hayır bekleyenler

15.03.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Uzak geçmişe ya da on veya yirmi yıl öncesine atıf yapmadan, şu son sekiz aydan beri yaşananlar haftanın neredeyse bütün günlerini “kanlı” olarak nitelemeye yeterli: Kanlı Pazartesi (Suruç, 22 Temmuz), Kanlı Cumartesi (Ankara, 10 Ekim), Kanlı Çarşamba (İstanbul, 13 Ocak ve Ankara, 17 Şubat), Kanlı Pazar (Ankara, 13 Mart). Toplamda 200’ün üzerinde insanın hayatını kaybettiği, bir kısmını IŞİD üyelerinin yaptığı bu beş intihar bombacısı eyleminin yanında, aynı sekiz ay içinde Türkiye’nin Kürt illerinde ölen güvenlik görevlisi, sivil ve PKK veya YDGH militanı sayısı da 1000’i aşmış durumda. Nusaybin, Yüksekova ve Şırnak’ta başlayan operasyonlarla bu sayının hızla artacak olması maalesef güçlü bir ihtimal. Yaptığı, iktidarın hoşuna gitmediği için tutuklanan, işinden, okulundan atılan, mallarına el konanlar da cabası...
Kaos tehdidi, 7 Haziran seçimleri öncesinde AKP önde gelenlerinin diline pelesenk olmuştu. 8 Haziran sabahı, AKP milletvekili ve anayasa hukukçusu Burhan Kuzu, “Ya istikrar, ya kaos dedim, millet kaosu seçti; hayırlı olsun” demişti. “400’ü verin, bu iş huzur içinde çözülsün” diyerek, son derece açık ve net konuşmuştu AKP’nin reisi. Başkanlığı vermemenin topluma ödettirilen bedeli son derece ağır. Olan hayır bu.

Sürükleniyoruz
Bugün kaos kelimesinin bile tarif etmekte yetersiz kaldığı bir ortamdayız. Yarının bugünleri de aratacağı endişesi toplumun büyük çoğunluğunu sarmış durumda. “Ya ben ya da kaos” diyerek, oyun kurucu olmaya çalışanların da artık oyunun denetimini büyük ölçüde kaybettikleri, provokasyon, şiddet, savaş ve toplu yıkımın sarmalında, dümeni kilitlenmiş gemi gibi bilinmedik sulara sürükleniyoruz.
Milletin kaosu seçtiğini iddia edecek kadar kibirli iktidarın, kaos tehdidi ile ülkeyi sürüklediği yerin kaosun katmerlisi olması elbette bir rastlantı değil. Finans ekonomisinde çok kullanılan, kendi kendini doğrulayan kehanet kuramının siyasetteki benzeri burada geçerli. Şiddet yöntemlerinin en kanlısını, en acımasızını ve körünü siyasete ikame etmeye teşne olanların harekete geçeceği ortamı, parlamentoda çoğunluğu kaybetmeyi milletin kaosu seçmesi olarak yorumlayanlar hazırladı. Ortam hazır olunca, gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Devrimciliği şiddet ve şehadet romantizmine indirgemiş olanların ön plana çıktğı, silah ve zorbalık fetişizminin alıp başını gittiği yerde, şimdi güvenlik devleti, “bildiğimiz hava çalıyor, oynama sırası bizde!” diyor. Diyarbakır’da, Nusaybin’de veya İdil’de PKK militanları ile görüşmeyi başarmış gözlemcilerin çoğu, bu kişilerin tamamen kendi dünyalarında olduklarını endişe ile aktarıyorlar. Sadece Türkiye konusunda değil, Suriye ve Irak veya uluslararası güç değerlendirmeleri konularında da durumun benzer olduğunu vurguluyorlar.

Büyük savrulma
Halkların Birleşik Devrim Hareketi adıyla kurulan, merkezinde PKK’nin olduğu cephenin oluşumu da bu kaosun bir ürünü. Birkaç ay öncesine kadar tarihin gerisinde kaldığını iddia ettiği yöntem ve hedefleri koyu bir dogmatizmle savunan “devrimci şiddet” savunucusu grupçuklarla artık PKK’nin cephe oluşturması, PKK tarafında da büyük bir savrulma yaşandığını gösteriyor. Kaos ortamları aynı zamanda bütün aktörlerin esas niteliklerinin öne çıkmasına, kuruluş reflekslerinin ağır basmasına yol açar. Bu durum güvenlik devleti ve AKP iktidarı için geçerli olduğu gibi, PKK için de geçerli. Barış çağrılarının şiddet politikalarına, karşılıklı milliyetçi restleşmelere ve zorbalıklara örtü yapıldığı, yapılacağı karanlık sularda ilerliyoruz.
Bütün bunları biliyor ve görüyorsak, tam bu nedenle çevresi hızla daralan demokratik alanda var olmak ve bu alanın her türlü aracını kullanarak mücadele etmekten başka bir arayışımız olamaz. Diğer yol, karşılıklı saf tutmuş savaş beylerinin safına asker yazılmak ve kanlı günlerin çetelesinin uzaması sorumluluğuna ortak olmak demektir.  

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018