Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kurbanların sessizliği
“Korktum; işkenceye sessiz kaldım” diyor avukat. Elleri kelepçeli müvekkiline... Onun gözünün önünde...
Plastik bantlarla kırbaçlar gibi vurmaya başlamışlar.
Başını ve vücudunun üst kısmını yumruklamışlar.
Avukat, daha fazla bakamamış, dayağı görmemek için sırtını dönmüş.
Korkudan susmuş; sinmiş; bitmiş.
Ne alınan ifade tutanağını imzalamaya itiraz edebilmiş;
Ne de tutanağa koşullarla ilgili bir not düşmeye...
***
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporundaki bu ve diğer işkence haberlerini okuyanlar ve 15 Temmuz sonrası gözaltılar sırasında yaşanan dehşetin, bir avukatı bile sindiren boyutları üzerine düşünenler; Tıpkı daha önce bu ülkede, 70’lerde, 80’lerde, 90’larda defalarca olduğu gibi...
Eskisinden daha da çok korkacak ve sinecekler.
Düne kadar susmayanların sığındığı kaleler, domino taşları gibi yıkılıyor teker teker.
Demokrasi, hukuk, laiklik, Cumhuriyet, haklar, özgürlükler, demokratik söylemler... Birbiri ardına hızla çökmekteler.
Bu enkazın arsızca üstüne çıkanlar, gaddar bir özgüvenle enkazın altında kalanları ezmekteler.
Hukuku tamamen ortadan kaldırırsanız;
Gözaltı sürelerini uzatırsanız;
Avukat görüşmesini yasaklarsanız;
Sonra da gözünüze kestirdiğinizi içeri atar; canınızın çektiğini dışarı çıkartır;
Yalandan, hamasi kahramanlıklar yaratıp olmadık insanların göğsüne madalyalar takar ve şaibeli düşmanlıklarla ortalığa dehşet saçıp sürek avına çıkarsanız;
Yazarları, gazetecileri akıllarından vura vura tek tek avlarsanız;
Vazifenizi tanımlanmış kuralların tamamen dışına çıkarak yaparsanız;
Üstüne üstlük bu nedenle yerinizden olmayacak kadar güçlü bir fiili hâkimiyet sağladığınızı öne sürerek git gide daha da saldırganlaşırsanız;
Nihayetinde herkes sizden korkar.
Tecrübeyle sabit.
Faşizmin hüküm sürdüğü tüm ülkelerde avukatlar, yanlarında dayak yiyen müvekkillerinin hakkını aramaktan korkar, susarlar.
Doktorlar teşhis ettikleri yaraların işkenceden kaynaklandığını söylemekten korkar ve susarlar.
Birileri, yanlarında coplarla insanlar öldüresiye dövülür, onlar korkar ve susarlar.
Birileri, yanlarında sanıklara tecavüz
edilir, onlar korkar ve susarlar.
Birileri, yanlarında sanıkların anneleri, karıları, çocukları tehdit edilir, onlar korkar ve susarlar.
Birileri...
Hani o an diklenseler; o an itiraz etseler; o an isyan etseler her şeyi değiştirebileceklerini düşünemeyecek kadar kendilerine güvenlerini yitirenler;
İktidar karşısında güçsüz olduklarına inandırılanlar;
Eğer konuşurlarsa başlarının yanacağından endişelenenler;
Kendilerine dokunmayan yılanın bin yıl yaşaması halinde kendi hayatlarıyla birlikte daha kaç nesil hayatın heba olacağını
bir türlü kestiremeyenler... Hep korkar ve susarlar.
İşte faşizm bu suskunlukta büyür; serpilir.
Ve kalabalıkların sessizliği hızla kurbanların sessizliğine dönüşür.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
En Çok Okunan Haberler
- 'Müzakere edilmez!'
- Canlı yayında 'dolar' tartışması: Tansiyon yükseldi
- Erdoğan ve Steinmeier'ın diyaloğu gündem oldu
- 'Bir milletvekilliğine her şeyi sattın'
- Neler konuşuldu?
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu!
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- Mehmet Ali Yılmaz'ın ailesinden açıklama
- 'AK Partili bakan yardımcısının toplam maaşı...'