1 Mart 2003’ten bugüne AKP
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

1 Mart 2003’ten bugüne AKP

09.01.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP dün ABD’nin Ortadoğu politikasının destekçisi (ve ortağı) idi. 1 Mart tezkeresinin geçmesi için elinden geleni yaptı. ABD, AKP’yi (ve siyasal sistemi) var gücüyle destekliyordu.
TBMM, bazı AKP’lilerin de sağduyusu sayesinde ABD’nin (ve emperyalizmin) dayatmasını reddetti. Bu duruş Ankara ve Şam’ı, “ortak hükümet toplantısı” yapacak bir noktaya taşıdı. ABD sonra, 1 Mart’ta yapamadığını, AKP’yi (ve Ankara’yı) Suriye savaşına sokarak Kürdistan politikasına PYD ve YPG maşaları ile adeta ortak etti.
Ankara (ve Erdoğan), 1 Mart 2003’te TBMM’nin aldığı ABD’ye ret kararından “dönmek zorunda” kaldı. Moskova ve Tahran’a, hatta Bağdat ve Şam’a yanaştı. Ancak Ankara’nın 2010-2016 arasında Gülen ve Suriye konularında yürüttüğü akıl almaz yanlış uygulamalar Türkiye’yi büyük bedel ödemeye sürükledi. 1 Mart 2003’teki gibi bir Meclis’in 2010’dan itibaren tamamen ortadan kalkmaya başlaması, “bugünkü kimi doğru kararların bile yanlış sonuçlar vermesine yol açacaktır”.
Meclis’siz ve tek adamlı uygulamaların bedeli 80 milyona ödetilecek;
-Ankara’nın Suriye’ye “dahli” dolayısıyla ithal etmek zorunda kaldığımız “4 milyon kişinin siyasi, iktisadi ve güvenlik bedelleri” çok büyüyerek sürecek.
-İçeride üstünü örttüğümüz için, “ihraç ettik sanılanSarraf olayı, yalnız iktidara değil, halkın tümüne de büyük bir bedel ödetecek.
-Batı karşıtlığını “akılcı dengelerden kopararak 6-7 Eylül olaylarına benzetmek isteyenler ortalığı kaplayacak”.
-Ege adalarımızı Yunan işgal ederken biz Afrika’nın Sudan gibi çağdışı ülkelerinden “ada kiralayacağız”. İşler “kanun benim, devlet benim” noktasına getirilince, koskoca Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti gibi algılanmaya başlar.
1 Mart 2003’ün Meclis’inden, tek adam ve tek otoriteye gelmiş oluruz. Polisin nasıl hareket edeceğini de kanunlar değil, siyasi güç belirlemeye başlar.
 
Abdüllatif Şener ve AKP
Şener’in son zamanlarda Halk TV’deki konuşmalarını ilgiyle izliyorum. Onunla yolum 1-2 defa kesişti. 2003 yılı 20 Temmuz kutlamaları için AKP hükümetini temsilen KKTC’ye gelmişti. Dome Oteli’ndeki resepsiyonda sohbet ediyoruz; kendisine ‘Başbakanınız bu iş Denktaş’la yürümez, 40 yıllık Kıbrıs politikamızı değiştireceğiz’ dedi. Anlaşılan artık bugün Girne semalarında izlediğimiz ‘Türk yıldızları’ birkaç yıl sonra Lefkoşa-Magosa hattında uçamayacaktır” dedim. Bana, hocam çok karamsarsınız diye yanıt verdi.
Birkaç yıl sonra dediklerim çıktı: daha da ötesi Şener de AKP’nin uygulamaları ile çatıştığı için ayrılmak zorunda kaldı.
Şener, İslami kesimden bir mütedeyyindir. Bugün Halk TV’de yaptığı değerlendirmelerin yüzde 99’una destek veririm: kuvvetler ayrılığı, Cumhuriyetin değerleri, kamu yararının önceliği, ulusal değerler ve dengeli dış politikası konusunda söylediklerine Ecevit de Demirel de Erdal İnönü de imza atarlardı. Özal ve Çiller için tereddütlerim var. Ve Şener’in kuruluşta etkili olarak yer aldığı AKP nasıl bugünkü duruma geldi? Uygulamalar hukukun üzerine çıktı.
Özellikle de dini (ve dinci) örgütlenmelerin bu olumsuz gelişmedeki işlevleri açısından Şener, çok önemli ipuçlarını da sıralama cesaretini gösterdi. Dinin siyasete alet edilmesinin AKP’yi nasıl etkilediğinin ipuçlarını açık açık söylüyor.
Şener’le yüzde 99’dan arta kalan yüzde 1’lik ayrılığıma gelince: ben yüzde 100, sonuçların öbür dünyaya bırakılmadan “bugünkü dünyada” alınmasına inanıyorum.
Allah insana akıl vermiş: “Sana akıl veriyorum, aklını bulunduğun dünyada kullan, benden başka yardım isteme” demiş. Buna uyarak işleri bu taraftayken halletmek tek çıkar yoldur diye düşünüyorum.
Yoksa, “onları Allah’a havale etmek, bu dünyada zarar gören insanlara bir şey kazandıramaz”. Adaleti, insanca ve demokratik örgütlenmelerle bu dünyada çözmek zorundayız.
1600’de Engizisyon’un yakarak öldürttüğü Giordano Bruno’nun sözünü etmeden geçemeyeceğim: “Tanrı iradesini, yeryüzündeki iyi insanlar aracılığı ile gösterir: dünyadaki kötü insanlar da dini (ve Tanrı’yı) kullanarak insanları sömürürler

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022