Olağanüstü yargı

13 Ocak 2018 Cumartesi

Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu, 668 sayılı KHK’nin iptal isteminin reddedildiğini basından öğrenince Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Amacı; davanın kapsamını, iptal davasının incelenip incelenmediğini, karar verilmişse ne tür bir karar verildiğini öğrenmekti. Dava dosyasını incelemek istediğini bildirdi. İsteğine o gün yanıt verilmedi. İki gün sonra, dosya inceleme istemi reddedildi.
Yasalar gereği avukatlar, tüm yargı organlarında ve kısıtlama kararı olmadıkça ceza mahkemelerinde her türlü dosyayı inceleyebilecekken, AYM Genel Sekreteri Selim Erdem, Eminağaoğlu’na, Anayasa Mahkemesi’nin kendisini “yargı organı” olarak görmediğini bildirdi.
Niye? Çünkü AKP’nin olağanüstü iktidarında “yargı organı” kalmadı artık. O organlar, doğrudan Saray’a ve AKP’ye bağlı.
 
Kaliteli demokrasi
Yazarların, şairlerin, müzisyenlerin, sanatçıların, semah dönecek çocukların Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te yakıldığı güne ilişkin SHP heyetinin 13 Temmuz 1993 tarihli raporundan:
“Sivas’ta yaşanan acı olaylarda RP’li Belediye Başkanı’nın emrindeki belediye çalışanlarının rolü olduğu...
Belediye Başkanı’nın kurduğu, desteklediği vakıf ve yurtlarda laiklik karşıtı çalışmalar yapıldığı...
Belediye Başkanı göstericilerin yanına geliyor. Onlara hitap ediyor. Söze ‘Gazanız mübarek olsun’ diyerek başlıyor ve ‘önce bir fatiha okuyalım’ diyor. ‘Mücahit başkan’ diye karşılanıyor.
Belediye Başkanı, daha sonra Vilayete geliyor ve göstericileri ikna edemeyeceğini söylüyor.”
Kim bu Belediye Başkanı?
Temel Karamollaoğlu.
Yani, Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen günlerde “demokrasi kalitesi”ni yükseltme adına CHP Genel Merkezi’nde tokalaştığı Saadet Partisi Genel Başkanı.
Demokrasimize muhteşem ittifaklarla kalite üzerine kalite katılıyor: AKP-MHP, CHP-SP.
 
Üfürük fırtınası
Mülkiyeliler Birliği lokali ve bahçesi, demokrasi ve özgürlük savaşımı verenlerin özellikle baskı dönemlerinde soluk aldıkları ender yerlerdendir.
Örneğin, 12 Eylül faşizmine karşı imzalanan “Aydınlar Dilekçesi”nin tüm hazırlık süreci Mülkiyeliler Birliği’nin çatısı altında gerçekleşmiştir.
Yakın geçmişte birliğin yönetimine gelen bir takım, lokalin binalarını ve bahçesini yıkıp yerine binalar dikmeyi amaçlamış, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine bu rantçı girişimi gerçekleştiremeden seçimleri yitirmişlerdi.
Birliğin bugünkü yönetimi; farklı bir girişim başlattı.
Birliğin asıl tarihi binası dışında daha sonradan sahiplendiği Selanik Caddesi’ne bakan ve bir dönem misafirhane olarak kullanılan depreme dayanıksız yığma bina, köhnediği, içten içe çürüdüğü için kullanılamıyordu.
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ile bir çözüm bulunması için iletişime geçildi. Binanın eski görünümüne sadık kalınarak yeniden inşa edilmesi, bir kültür ve sanat evine dönüştürülmesi öngörüldü.
Binanın yeniden yapımı çalışmaları başlayınca, geçmişte Mülkiyeliler Birliği lokali ve bahçesini tümüyle yıkmayı amaçlayanlar, Çankaya Belediyesi’ni ve birlik yönetimini suçlamaya yönelik bir kaşık suda fırtına çıkarma peşine düştüler.
Üfürükle fırtına çıkarmak zor olduğundan asılsız kara çalmaya başvuruyorlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aman, Beni Bırakma... 23 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları