Çiğdem Toker

Yargılanan gazetecilik olamaz

07 Mart 2018 Çarşamba

Değil bir gün, neden bir saat dahi hapiste tutulmamaları gerektiği; haklarında hazırlanan iddianamede tam 11 aydır (olmayan deliller, delil diye sunulan kasten çarpıtılarak üretilmiş gazete görselleri, mantık boşlukları, tutarsızlıklar ile) ortada olduğu halde, yaklaşık 500 gündür “içerideler”.
Beş yüz gün.
Ve evet, yazarken kaç noktayı yan yana koyarsak koyalım, cezaevinde beş yüz günün sonuçlarının kıyısından geçemeyiz.

***

Bu cuma (9 Mart 2018) Cumhuriyet gazetesi davasının altıncı duruşması görülecek. Bu tarih, 25 Aralık 2017’de görülen ve pek kısa süren beşinci duruşmanın yetmiş dört gün sonrası demek.
Bir başka anlatımla, davanın iki duruşması arasında geçen süre, tam iki buçuk ay.
Bir önceki beşinci duruşmanın, kendisinden önceki dördüncü duruşmadan 55 gün sonra yapıldığını dikkate alırsak, birbirini izleyen iki duruşma arasındaki süre iki hafta daha uzamış durumda.
Dahası, duruşmaya arkadaşlarımızın yeni yıla evlerinde girecekleri umuduyla gitmişken oldu bu gelişme.
Ahmet Şık’ın savunma hakkının, “siyasi” olduğu gerekçesiyle kısıtlanması, hemen ardından mahkeme salonunun dışına çıkarılması üzerine, -haftalarca, mahkeme önüne çıkarılacakları anı bekleyip uzun bir hazırlık yapmış olmalarına karşın, bu beklenmedik gelişme üzerine kendilerinden beklenen dayanışmayı sergileyen-Akın Atalay ve Murat Sabuncu’nun da savunmadan feragat etmesiyle, mahkemenin daha önce yargılama için ayırmış olduğu iki günün, bir günü dahi tamamlanamadı.

***

Akın Atalay ve Murat Sabuncu 493, Ahmet Şık ise 432 gündür, haksız ve hukuksuz biçimde cezaevinde tutuluyorlar. Taleplerinin merhamet ve iyilikseverlik filan değil, en asgarisinden hukuk olduğunu bir daha not düşelim.
Haksız ve hukuksuz” ifadelerinin boşuna olmadığını ne kadar tekrarlasak az.
FETÖ/PDY ve PKK/KCK örgütlerine üye olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlemek” ile yargılanan Cumhuriyet çalışanları için hazırlanmış 275 sayfalık iddianamede en sık tekrarlanan kelime “haber”: 667 kez.
Cumhuriyet soruşturmasını başlatan ve arkadaşlarımızı gözaltına aldıran savcı Murat İnam, FETÖ üyeliği dahil pek çok suçlamanın yer aldığı davada yargılanıyor.
Bundan tam yedi yıl önce, iktidar ile “Cemaat” bir arada iyiyken, FETÖ kumpasıyla bir yıl hapis yatan Ahmet Şık’a yeniden FETÖ suçlaması bile yapılmaya kalkıldı.

***

Cumhuriyet davasında yargılanan gazeteciliktir.
Halkın haber alma hakkıdır.
Hukuk devletlerinde hiç kimse yargılamadan muaf değildir. Ama hiçbir meslek yargılama konusu olamaz.
Hukuk devletlerinde kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur.
Ama -sadece arkadaşlarımızı ve onlar bizim arkadaşlarımız olduğu için değil-yaşamları boyunca şiddetle işi olmamış, delil karartma, kaçma şüphesi bulunmayan, ömürleri boyunca yalnızca yazı yazmış her kim cezaevinde tutuluyorsa, yapılan hukuksuzluktur.
Çok uzayan, uzadıkça derinleşen bu hukuksuzluğun bir an önce sona erdirilmesi gerekmektedir. Gazetecilik yargılanamaz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları