Cevapsızlığın şiddeti
Çiğdem Toker
Son Köşe Yazıları

Cevapsızlığın şiddeti

26.08.2018 02:27
Güncellenme:
Takip Et:

Dayak, gaz, plastik mermi, yerlerde sürükleme.

Gözaltında kaybedilen evlatları için 699 haftadır Galatasaray Meydanı’nda toplanan annelere, 700. haftada polis “aldığı talimat” gereği zor ve şiddeti reva gördü.

Cumartesi Anneleri, kimi on yıllar önce götürülüp bir daha dönmeyen, nerede, nasıl öldürüldüğünü, nereye, hangi şartlarda, kim tarafından gömüldüğünü, hatta gömülüp gömülmediğini dahi bilmedikleri, son sözünü, bakışını öğrenemedikleri çocuklarının kemiklerini istiyor.

Yas tutamamış annelerin, kardeşlerin 13 yılı aşkın bir süredir her cumartesi ellerinde karanfille oturarak yaptığı bu hatırlatmanın 700’üncüsüne tahammül edilemedi.

2018 bütçesinden 28 milyar lira ödenek ayrılan Emniyet Genel Müdürlüğü, maaşı halkın parasıyla ödenen polis, halkın parasıyla satın alınan mühimmatı yaşlı insanları dağıtmakta kullandı.
Beyoğlu’nda dünkü manzaralar, gerçekte haksız oluşun, bir cevap veremeyişin şiddetiydi.
Uygulanan şiddet AKP kurulmadan çok önceki “kaybetmelere” bugün devleti yönetenlerin dolaylı yolla sahip çıkma anlamına mı geliyor?

Olabilecek en meşru bir eylem ile oğullarının akıbetini soranlar ile destek için gelenlere ortada hiçbir şey yokken plastik mermi sıkılması başka nasıl izah edilir?

Bu ülkede adalet, adında “adalet” kelimesi olan iktidar partisinin, katlanmakta en çok zorlandığı taleptir artık. Ama evladını gözaltında kaybetmiş, devletten kemik ve mezar yeri isteyen annelerin kaybedip korkacağı da hiçbir şey olamayacağının tahmin edilmesi gerekir.

Ev eşyası olsaydı

C umartesi Anneleri, evlatlarının kemiklerini değil de misal “satın alacak gücüm yok” deyip bir mobilya takımı talep etseydi iktidar nezdinde makbul vatandaş sayılırdı.
Değil 700. hafta, ikinci haftasında kapılarının önüne bir nakliye kamyonu yanaşır, ihtiyaçlarından da fazla eşyayla donatılırdı evleri.

Talep edilen, satın alma değeri olan, mideye hitap eden dünyalık nimetler değil de rejim partisinin adındaki “adalet” olunca reva görülen de zulüm oluyor.

Akkuyu’da neler gizlenmiş neler...

Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) önündeki “can sıkıcı”(!) bir hukuk engeli kalktı biliyorsunuz.
Kaldıran da bizatihi Danıştay. İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, üç büyük meslek örgütünün açtığı davada, “ÇED olumlu” raporunu hukuka aykırı bulmadı. Temyiz talebini reddetti.
Bu demek oluyor ki Rusya, dünyanın en pahalı elektriğini üretecek Akkuyu NGS’yi kurarken, işletirken o bölgede çevre ve insan yaşamı bakımından endişe edecek hiçbir şey yok! Neyse ki bu feci karar oyçokluğuyla alınmış. Karara muhalif üyeler, nihai ÇED raporundaki eksikliklere dikkat çekmiş. Dava konusu ÇED raporuyla ilgili uzman görüşleri ve raporlardan hayati önemde konuları aktararak karara kayıt düşüyorlar.

Muhalefet şerhi ibretlik!

Saklanan ve yer verilmeyen çok sayıda hastalıklar, bölgedeki balıkçılık ile ilgili bulguları, Alican Uludağ imzalı geçen haftaki haberde yer aldı. Danıştay’ın da olumlu bulduğu ÇED raporunda saklananlar saymakla bitmiyor. Bakınız 2018/337 numaralı karara itiraz eden üyelerin dehşet verici tespitlerine:

- Kıbrıs’ın güneyinde oluşabilecek yüksek ölçekte bir depremin bölgede yaratacağı etkiler.

- Nükleer tesisin işletimi sırasında oluşacak asit yağmurlarının bölgedeki tarıma etkisi.

- Bölgedeki kuyulardan içme ve kullanma suyu ve sulama suyu elde eden yerleşim yerlerinin, tesisin yapım ve işletim sürecinde nasıl etkileneceği.

- ÇED raporunda belirtildiğinin aksine, yöredeki yağışların sadece yükselti düzeneği ile açıklanamayacağı, bölgede Akdeniz ve orta enlem siklonlarının bulut ve yağış oluşum düzeneklerinin birinci derecede önemli olduğu, bu konuda raporda yeterince değerlendirme yapılmadığı.

- Santralın reaktörlerinde çevreye salınması öngörülen 23 radyoaktif izotop envanterinde, çevre etkileri çok önemli olan “Trityum” ve “Karbon” izotoplarının gösterilmediği.

- 4 reaktörden çevreye yayılacak salım miktarı 60,740 Curi iken, bu değer ÇED raporunda 20 kat daha düşük gösterildi.

- Soğutma suyu sisteminde kullanılacak “Sodyum Hipoklorit” kimyasalı denize bırakılırken özelliğini kaybettiği belirtilse de bu gerçeği yansıtmıyor.

- Helen yayında (Yunanistan’dan gelip, on iki adaların üzerinden geçen deprem kuşağı) dalma-batma veya volkanik patlama kaynaklı tsunami riski var. Bu nedenle Doğu Akdeniz havzasının tamamının tsunami modellerine yansıtılması gerekirken yapılmadı.

Örtülü ödenek 19 kat arttı

2019 bütçe hazırlıkları başladı. Cumhurbaşkanı’nın TBMM’ye sunacağı ilk bütçede, örtülü ödeneğin tek kullanıcısı da Cumhurbaşkanı olacak.

AKP’nin hazırladığı ilk bütçe olan 2003 ile hükümet tasarısı olarak hazırlanmış “son bütçe kanunu” olan 2018 bütçesi boyunca kullanılan örtülü ödenek tutarlarını çıkardım. (2018 henüz tamamlanmadığı için 2003-2017 yılını esas aldım.)

Bu konuyla ilgili olarak iki çarpıcı nokta var. Biri örtülü ödenekteki oransal ve kümülatif artış. Diğeri ise devletin gelirlerindeki artış ile örtülü ödenek harcamasındaki artışın karşılaştırması.
Bu karşılaştırmanın anlamlı olmasının sebebi, örtülü ödeneğin bütçe gelirlerinden harcanması.
2003’te 103 milyon TL ile başlayan örtülü ödenek harcaması, 2017’de 1 milyar 977 milyon TL’ye ulaştı. 19 katın üzerinde bir artıştan söz ediyoruz.

Bütçe gelirleri açısından 2003’te 98.3 milyar TL olan bütçe gelirleri, 2017’de 630.3 milyar TL gerçekleşmiş. Bu da 6.4 artış demek.

Sonuç: On beş yılda örtülü ödenek harcamaları, bütçe gelirlerinden 3 kat fazla artmış.

“Ne olursa olsun gelir gelsin” denilen bir dönemde not düşelim istedik.
Ayrıntıları yakında paylaşacağım.

Yazarın Son Yazıları

Hoşça kalın

Hoşça kalın

Devamını Oku
09.09.2018
O fayansın talimatı kimden?

O fayansın talimatı kimden?

Devamını Oku
07.09.2018
Ulaşıma ulaşım ihalesi

Bakan düzeyinde 2018’de biteceği açıklanmış ilk metro hattında işlerin planlandığı gibi gitmeyeceği, herhalde baştan belliydi ki, İETT yarım milyar TL’lik bir otobüsle taşıma ihalesini yapıverdi. Otobüsle taşıma seçeneği zorunluysa, özel taşımacılık şirketlerine kaynak aktarmak zorunlu muydu? Otobüsle taşıma işini İETT’nin organize edip gerçekleştirmesi daha mı pahalı olurdu?

Devamını Oku
05.09.2018
‘Enflasyonla topyekûn mücadele’

‘Enflasyonla topyekûn mücadele’

Devamını Oku
04.09.2018
Bankalara ne oluyor?

Bankalara ne oluyor?

Devamını Oku
02.09.2018
Tek hane hedefi

Tek hane hedefi

Devamını Oku
31.08.2018
Boykot ve adanmışlık

Boykot ve adanmışlık

Devamını Oku
29.08.2018
Otağ Merkezi ve bütçe

Otağ Merkezi ve bütçe

Devamını Oku
28.08.2018
Cevapsızlığın şiddeti

Cevapsızlığın şiddeti

Devamını Oku
26.08.2018
CHP'li vekilden Saray'a: Kimleri korumaya alıyorsunuz?

Türkiye’nin Uluslararası Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki sırası 81’inciliğe düştü. “Vergi Barışı” tebliği, uluslararası yükümlülükleri hiçe sayıp Türkiye’yi kara para aklayan ülkeler konumuna sokabilir. CHP’li Utku Çakırözer, yurtdışındaki paraların ülkeye transferini yapanların sorgulanmamasını sağlayan düzenlemeyle kimlerin korumaya alındığını sordu.

Devamını Oku
24.08.2018
2019 bütçesinde KÖİ garantileri

2019 bütçesinde KÖİ garantileri

Devamını Oku
22.08.2018
Devletin dövizli sözleşmeleri

Devletin dövizli sözleşmeleri

Devamını Oku
20.08.2018
Türkiye kara para cenneti midir?

Türkiye kara para cenneti midir?

Devamını Oku
19.08.2018
İstanbul metrolarının geleceği

İstanbul metrolarının geleceği

Devamını Oku
17.08.2018
Müteahhit kriterleri

Müteahhit kriterleri

Devamını Oku
15.08.2018
3. Havalimanı’na nasıl gidilir

3. Havalimanı’na nasıl gidilir

Devamını Oku
14.08.2018
Matrah artırın, yoksa…

Matrah artırın, yoksa…

Devamını Oku
12.08.2018
Melen Barajı 11 Ağustos’ta açılacak mı?

Melen Barajı 11 Ağustos’ta açılacak mı?

Devamını Oku
03.08.2018
Tarım alanına santral yaparsanız

Tarım alanına santral yaparsanız

Devamını Oku
01.08.2018
Tarım alanlarına Danıştay’dan destek

Tarım alanlarına Danıştay’dan destek

Devamını Oku
31.07.2018
Kanal İstanbul göz göre göre...

Yap-işlet-devret yöntemiyle yapılacak Kanal İstanbul büyük bir rant yaratacak. Ancak Kanal İstanbul’un mühendisliği ne kadar mükemmel olursa olsun, çarpık kentleşmiş, betona boğulmuş, neredeyse her gün yeni bir felaket yaşayan ve deprem beklenen bir metropolde doğayla oynanacak. Giresun’da 82 yaşındaki Yusuf Topal, gittiği aile hekimliğinde doktorla tartıştı. Doktorun “beyaz kod” alarmı vermesi üzerine hastaneye gelen polisler, yaşlı vatandaşı gözaltına aldı. Gözaltına alınmasına tepki gösteren Topal’a polislerce biber gazı sıkılıp ters kelepçe takıldı. CHP’li Gülizar Biçer Karaca, Meclis’te milletvekillerini uyardı: “Bu projeyle İstanbul’da milyonlarca metreküp toprak taşınacak. Güzergâh üzerindeki Sazlıdere Barajı yok edilecek. Hafriyatla ekolojik sistem değişecek, sular kirlenecek.”

Devamını Oku
29.07.2018
Büyük ihalede itirazlar dinlendi

Büyük ihalede itirazlar dinlendi

Devamını Oku
27.07.2018
Devlet şişmanlıyor ‘Yeni devlet’ darmadağın ve çok başlı

Devlet şişmanlıyor ‘Yeni devlet’ darmadağın ve çok başlı

Devamını Oku
26.07.2018
Şehir hastanelerinde ‘kur’ virüsü

Şehir hastanelerinde ‘kur’ virüsü

Devamını Oku
25.07.2018
Berberoğlu kararı ve ‘kapsayıcı Meclis’

Berberoğlu kararı ve ‘kapsayıcı Meclis’

Devamını Oku
24.07.2018
TCDD’nin mali yüküymüş!

TCDD’nin mali yüküymüş!

Devamını Oku
22.07.2018
SGK neden Sayıştay’dan kaçırıldı?

SGK neden Sayıştay’dan kaçırıldı?

Devamını Oku
20.07.2018
Torba teklif dönemi

Torba teklif dönemi

Devamını Oku
18.07.2018
‘Ses ve öfke’

‘Ses ve öfke’

Devamını Oku
17.07.2018
Perhizler ve turşular

Perhizler ve turşular

Devamını Oku
15.07.2018
Madde 104 yokmuş gibi davranmak

Madde 104 yokmuş gibi davranmak

Devamını Oku
13.07.2018
1 numaralı kararname

1 numaralı kararname

Devamını Oku
11.07.2018
Ucuz hayatlar

Ucuz hayatlar

Devamını Oku
10.07.2018
Kişiye özel elbise

Kişiye özel elbise

Devamını Oku
10.07.2018
‘Yeni’ Meclis dalsız bir çınar gibi

‘Yeni’ Meclis dalsız bir çınar gibi

Devamını Oku
08.07.2018
‘Helalinden yüzde 31’

‘Helalinden yüzde 31’

Devamını Oku
06.07.2018
Yüksek enflasyonda dolarlı ihale

Yüksek enflasyonda dolarlı ihale

Devamını Oku
04.07.2018
Sahip çıkma becerisi

Sahip çıkma becerisi

Devamını Oku
03.07.2018
Sonuna dek beklense ne olurdu?

Sonuna dek beklense ne olurdu?

Devamını Oku
01.07.2018
Asıl sorudan kaçmak

Asıl sorudan kaçmak

Devamını Oku
29.06.2018