Aslı Aydıntaşbaş

Her yerde aynı dalga

17 Ağustos 2017 Perşembe

Amerika’da olan biteni takip ediyor musunuz? Biz kendi dertlerimize, kendi küçük dünyalarımızdaki pespayeliklere yanarken ABD’nin bir köşesinde çok tehlikeli olaylar yaşanmaya başlandı.
Kafa yormamız lazım. Çünkü bu, sadece bir dış politika konusu değil. Uzak diyarlarda yaşanan bir macera değil. Tam da bizim konularımızla ilgili. Hindistan’dan Keçiören’e, Berlin’den Texas’a kadar tüm dünyada yaşanan ‘öfkeli adamlar’ dalgasının Amerika ayağı. İdeolojileri, dinleri, ırkları farklı olsa da dünyanın farklı yerlerinde ‘globalleşme’ ve ‘çoğulcu demokrasi’ karşıtı yükselen bir akım var. Karşı çıktıkları aynı değerler, aynı kavramlar. Bizim değerlerimiz...
O yüzden gelin bakalım hafta sonu Virginia eyaletinin Charlottesville kentinde yaşananlara...
Kendine ‘Sağı Birleştir’ (Unite the Right) ismini veren ve uzunca zamandır internette organize olan aşırı sağ akım, hafta sonu ilk kez görücüye çıktı. Büyük kalabalıklar topladı ve anti-faşist sol gruplarla çatıştı. Kan döküldü, insanlar öldü.
Peki kim bunlar? Nereden buluyorlar bu kadar silah ve imkân? Aslında ‘Sağı Birleştir’ denen harekete ‘sağ’ demek, gerçek merkez-sağ ve muhafazakârlara büyük haksızlık. Bu insanlar, kendisine Alt-Right, yani Alternatif Sağ diyen yeni bir akımın temsilcileri. Mevcut sağ akım ve partileri beğenmiyor, sistemin, solcular, liberaller veya Yahudiler tarafından ele geçirildiğini, gerçek sağ ideolojinin büyük bir baskı altında olduğunu iddia ediyorlar.
Alternatif Sağ denilen bu hareket içinde, aralarında kendine ‘Beyaz Milliyetçiler’ diyen düpedüz ırkçı ve faşist gruplar var. Neo-Naziler, Ku Klux Klan derken hepsi aynı öfke dalgasının neferleri. Siyahlardan nefret ediyorlar. Onunla da bitmiyor Siyahlar dışında Obama’dan, Yahudilerden, LGBT camiasından, Müslümanlardan, trans bireylerden, solculardan, liberallerden... kısacası ‘beyaz adam’ düzenini sarsan her türlü renk ve kimlikten nefret ediyorlar. Hayalleri var: Mevcut sistemi bu insanlardan temizleyip ‘Kendi ülkelerini kurmak’ istiyorlar. Kendilerini bir özgürlük hareketi olarak görüyorlar.
Diyeceksiniz ki, deli saçması marjinal hareketler bunlar. Doğru. Tam da öyle. İnandığımız ve yıllardır savunduğumuz eşitlik, çoğulculuk ve tüm değerlere aykırı bu hareketler.
Ancak ufak bir sorun var: En önemli temsilcileri Beyaz Saray’da!
Söz ettiğim, ABD Başkanı Donald Trump değil, ki kuşkusuz o da bu grupların desteğini kazanmış bir lider. Ancak Trump’ın yakın danışmanı ve stratejisti Steve Bannon, bizzat Alternatif Sağ hareketinin beyinlerinden. Kurucusu olduğu Breitbert News ve Cambridge Analytica gibi yayınlar, bu hareketin yayılmasını, trolleşmesini ve nihayetinde Donald Trump gibi marjinal bir ismi iktidara getirmesini sağladı. Kurulu medya düzenine karşı, fakat ‘yalan haber’ ve sansasyon üzerine inşa edilen inanılmaz bir medya gücü var.
Diyeceksiniz ki, bize ne bunlardan? Maalesef çoğulcu yaşama karşı çoğunluk diktasını savunan bütün gruplar, aynı öfke nöbetinden besleniyorlar. Avrupa’dan Hindistan’a kadar yerelci-millici öfkenin tezleri de dili de benzeşiyor. Hindistan’da popülist lider Modi’nin taraftarları, evinde et tüketiyor diye Müslüman evlerini basarken, aynı tezlerle “Ülkemizi bunlardan temizleyelim” diyor.
Bunun panzehiri, seküler ve çoğulcu ideolojiyi savunmak. Ancak dünyanın her yerinde, ulus-devletleri kuran seküler elit ve ideolojilere karşı bir isyan var. Popülist ve oportünist liderler de sandığı kullanarak iktidarı ele geçiriyor.
Ne yapacağız? Kendi değerlerimizi, daha tavizsiz, daha militan ve cesurca savunacağız. Bu uzun bir mücadele. Ve Amerika’sından Avrupa’sına kadar her yerde aynı kavgayı vermek şart...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaklaşan facia 6 Eylül 2018
Bu mu devlet aklı? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları