Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bekçiler ve vatandaşlar
Kendi idealize ettiği sosyal ve politik değerleri benimsemiş olanlar dışında diğer herkesi varlığına bir tehdit olarak gören...
Ve bu hastalıklı öngörüsüyle kendi alanını savunma refleksleri geliştiren bir iktidarın sözcülüğünü yapanlar, kullandıkları sözcükleri seçerken gizli niyetleri de ifşa ediyorlar.
Ülkenin İçişleri Bakanı, bekçilerin görev ve yetki tanımındaki belirsizliği sanki olağan bir durummuş gibi dile getirdiği sırada, bekçilerden rahatsızlık duyanların vatandaş değil ideolojik gruplar olduğunu söyleyebilecek kadar ileri gidebiliyor.
Bu ülkede;
Sokakta öpüşüp koklaşanlara bir bekçi müdahale ettiğinde, o insanlar ve onlara destek olanlar vatandaş olmaktan çıkıyor ve bakanın gözlerinde ideolojik bir gruba dönüşüyorlar.
Kendisi gibi düşünmeyen herkesin “kötü” bir “ideolojik” yapıyı temsil ettiğini zanneden bir zihnin gözünde de kara listeye yazılıyorlar.
Yol soranlar sordukları yol sakıncalıysa o anda şüpheli oluyorlar.
Ya da herhangi bir barışçıl eylem için yola koyulmak sakıncalı bir eylem sayılıyor.
Ağzını açmak.
Kolunu havaya kaldırmak.
“Erkek şiddetine hayır” diye bağırmak.
Kadın cinayetlerine karşı saf oluşturmak.
Cinsiyet ayrımcılığına itiraz etmek.
Farklı cinsel yönelimleri olduğunu gizlememek.
Kendini sokaklarda dilediği gibi ifade etmek.
Kişisel özgürlüklerden ödün vermemek.
“Sana ne?” diyebilmek...
Bunların hepsi bakana göre ideolojik ve tehlikeli bir yapılanmanın göstergesi ve asla vatandaş değil bunları yapanların hiçbirisi.
Polisten, bekçiden ya da devletten korkusu olmayanların...
Vatandaşlık haklarının bilinci olanların...
Yasaları bilenlerin...
Kendi haklarını savunmaya gücü yetenlerin...
İtiraz dilini sökenlerin...
“Sana ne?” diyebilenlerin hepsinin İçişleri Bakanı’nın gözünde “ideolojik” bir grubun sakıncalı üyeleri olarak baştan etiketlenmiş olmasının ne anlama geldiğini düşünmeye başlayan herkes o an vatandaş olmaktan çıkıp ideolojik bir yapının parçası sayılıyor.
Devlet destekli hukuk dışı bir kontrol mekanizmasının tehditkâr varlığında sarhoşların ve delilerin bile terörist olarak mimlenmesinin mümkün olduğunu anlamamız gereken şu günlerde...
İnsanları sorumlulukları ve yetkileri belirsiz bir kolluk gücünün sorunlu ve tehlikeli inisiyatifine teslim eden devlet aklı, kendi niyetini saklamaya çalıştıkça bizzat deşifre oluyor.
İktidarın, sokakları insana ait bir özgürlük alanından çıkarıp devlete ait bir kontrol labirentine dönüştürme niyeti, sıradan bir vatandaşı her an bir terörist olarak etiketleme tehdidini her fırsatta yenilemesinde gizli.
Kendi varlığını halkın reflekslerinden ve itirazlarından korumak için, sokağı ele geçirmeye ve kontrolü artırmaya çalışan iktidar, bekçilik rütbesiyle görevlendirdiği birtakım vasıfsız güçlere emanet ettiği asayişin tanımını bir bakan aracılığıyla yaparken aslında kendi zaaflarını deşifre ediyor.
Bekçilik müessesinin sorunlu yapısı üzerinden süren tartışmalar da aslen devlet mekanizmasını ele geçirmiş ve onu asla yitirmek istemeyen sinsi bir politikanın krokisini veriyor.
Nihayetinde, ülkenin Cumhurbaşkanı’nın dünkü konuşmasında içtenlikle söylediği gibi:
“Siyasetteki makamlar sonsuza kadar orada kalmak için değil, en doğru ve hayırlı hizmetleri vermek için” varlar.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
En Çok Okunan Haberler
- 'Müzakere edilmez!'
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- 'Bir milletvekilliğine her şeyi sattın'
- Neler konuşuldu?
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- 'AK Partili bakan yardımcısının toplam maaşı...'
- Mehmet Ali Yılmaz'ın ailesinden açıklama
- Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesilmiş
- Erdoğan’dan ‘İsrail’le ticaret’ çıkışı!
- Çorlu tren katliamı davasında karar!