Milli Eğitim Bakanı’na açık mektup
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Milli Eğitim Bakanı’na açık mektup

04.03.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Prof. Dr. Mustafa ALTINTAŞ

Sayın Bakan,

Size bu açık mektubu yazmamın nedeni ise Türkiye Ekonomi Kurumu konuğu olarak yaptığınız sunumda sıraladığınız eğitim sistemimizin sorun ve çıkmazları sonrasında yönelttiğim “Şimdi sıraladığınız bu sorunları, neden TTK Başkanı olarak giderici konumda iken ortadan kaldırmayıp, şimdi yakınıcılar arasındasınız?” soruma verdiğiniz, “Ben AKP döneminde getirildiğim TTK Başkanlığından tek istifa edenim” diyerek verdiğiniz yanıtı, “Bakanlıktan ayrıldıktan ya da ayırtıldığınızda yineleme gereği duyar mısınız?” diye yazıyorum.

Öncelikle memur kılındığınız bakanlığın; politikasını, maliyesini, ekonomisini, ordusunu, eğitimini yönetme erkini yitirmiş, yok olma eşiğine gelmiş, çağdışı kalmış Osmanlı İmparatorluğu’na ait olmayıp, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olarak tanımlanan Türkiye Cumhuriyeti Devletine özgü olduğunu anımsatmak isterim. Ve yine size, 3 Mart 1924 günlü 430 Sayılı “Öğrenim Birliği Yasası”nın 96. Yılında, memur edildiğiniz Bakanlığınızın görünümünü önünüze sermek istiyorum.

Bakanlığınızın olması gereken ülküsü: Türk toplumunu, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak ve Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik niteliğini korumaktır. Bunun dayanağı 430 Sayılı “Öğrenim Birliği Yasası”dır.

Sayın Bakan,

430 Sayılı bu “Devrim Yasası”; ulusun birliğini amaçlayan ve bunu da, ulusun düşünce ve duygu birliğinde gören bir anlayışın ürünü olup, eğitim, bilim ve kültür kurumlarının Şer’iye ve Vakıflar Bakanlığı ile özel vakıflar tarafından yönetilmesinin kaldırılarak, tümünü,Bakanlığınıza aktarmıştır. Bu türden bir düzenlemenin amacı, Tanzimat’tan sonra, amaçlananın tam tersine,ivme kazanan, “laik okullar”, “dinsel okullar” ve “yabancı okullar” ayırımının yarattığı olumsuzlukların ortadan kaldırılmasıdır. Yanı sıra, ulusal kültürü, çağdaş uygarlık düzeyine eriştirmektir. Bunun başarılması, öncelikle, Bakanlığınızın genç kuşakları, “fikri, vicdanı ve irfanı hür” olarak yetiştirmesine bağlıdır.

20. yüzyılın ilk çeyreğinde tarih sahnesine, “çağdışı kalmış bir devleti” tarih sayfalarına terk ederek, “tam bağımsızlık” ve “ulusun egemenliği” ilkesinin başarılması ile çıkan T.C., yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğine yaklaştığı günümüzde,ulusal bağımsızlığında önemli yitiklere uğramış, yetkili organları eliyle kullanılması gereken ulusun egemenliği ilkesi, tek bir muktedire teslim edilerek çökertilmiş, yoksullaştırılmış, yolsuzluklar ve yasaklar sıralamasında üst sıralarda yer alma utancını taşıyan, toplumsal açıdan parçalanmış,  ortak değer ve ülkülerden kopartılmış, yoz bir kültüre tutsak görünüm sergilemektedir. 

Sayın Bakan,

Bakanlığınızı doğrudan bağlayan Devrim Yasalarından 430 Sayılı “Öğrenim Birliği Yasası”ndan kopuş, yalnızca sizinle ve adına bakanlık yaptığınız AKP Hükümetleri döneminde olmamakla birlikte, zamanınızda hız ve derinlik kazanmıştır. Öncelikle, Bakanlığınızın görevinin, “fikri, vicdanı, irfanı hür kuşaklar” yetiştirmekten, “kinci ve dinbaz kuşaklar” yetiştirme biçimine büründürülmesi,T.C.nin yeniden “çağdışı kalmış bir devlet”e yelken açmasına hız kazandırmıştır. Bu çökertilme, eğitim, bilim ve kültür kurumlarının ve bunların hedef kitlesi olan genç kuşakların dinbaz, ırkçı, kinci, yerli ve yabancı dernek, vakıf, tarikat, cemaatlerin eline teslim edilmesi,dinci ve ırkçı dogma ve bağnazlıklara teslim edilmesi sonucunu doğurmuştur. 

Sayın Bakan,

96 yıl önce Bakanlığınıza emanet edilen eğitim ve öğretimin, tarikat ve cemaatler tarafından parsellenmiş Diyanet İşleri Başkanlığı ve kamu kaynakları ile beslenen tarikat ve cemaatler eliyle yönetilir olması, cehalet ve yobazlık üretim merkezlerine dönüştürülmesi, aklın yerine dogmaların,naklin yerleştirilmesi, yalnızca 430 Sayılı DevrimYasasının değil,Anayasanın “Eğitim ve Öğretim Hakkı ve Ödevi” başlıklı 42. maddesine açıktan aykırıdır. Bu maddeye göre eğitim ve öğretimi, “Atatürk İlkelere ve Devrimleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre” yürütmeniz size düşen görevdir.

Yapmanız gereken, anayasa buyruğu eğitim ve öğretimin, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre yapılmasını sağlayıp, denetlemenizdir. AKP Hükümetleri, 2002’den bu yana, ne 430 Sayılı Devrim Yasasına, ne de anayasaya uygun davranmamıştır.Bunun neden olduğu sonuç, 15 Temmuz 2016’da yararlı salaklarca girişilen silahlı kalkışma olmuştur.Yeni 15 Temmuzlar yaşanmak, “aldatıldık” denilmesi istenmiyorsa, laik Cumhuriyet ilkelerine ve Anayasa kurallarına sıkı sıkıya sarılmayı gerektirmektedir. Yoksa bu anayasal suç, üzerinize yapışacaktır.

Yazarın Son Yazıları

Yıl biterken... - Erol Ertuğrul

23 yıldır Türkiye hak etmediği acıları yaşıyor.

Devamını Oku
28.12.2025
Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişi: Kızılca Gün - Hüner Tuncer

Birinci Dünya Savaşı sonucunda Osmanlı topraklarını Avrupa devletleri arasında paylaştıran Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında, Mustafa Kemal’in öncelikli düşüncesi, “ulusal birlik” düşüncesiydi.

Devamını Oku
27.12.2025
Su kıtlığına doğru... - İsmail Özcan

Herkesin bildiği üzere yaşadığımız dünyanın insanlar ve tüm canlılar için olmazsa olmaz iki büyük nimetinden biri hava, diğeri sudur.

Devamını Oku
27.12.2025
Devlet geleneği, demokrasi ve vicdan - Halil Sarıgöz

Dün İsmet İnönü’yü aramızdan ayrılışının 52’nci yılında andık..

Devamını Oku
26.12.2025
‘Asgari’ sömürü - Aydın Öncel

Aralık ayının son günlerinde yaşanan “asgari ücret” tartışmalarında gelenek bu yıl da bozulmadı!

Devamını Oku
25.12.2025
İBB davasında yargılama süresi - Hikmet Sami Türk

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki yolsuzluk iddianamesiyle İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12.12.2025’te başlayan ve ilk duruşmasının 9 Mart 2026 günü yapılmasına karar verilen davada hedeflenen yargılama süresi, mahkeme tarafından en çok 12 yıl 6 ay olarak belirlendi.

Devamını Oku
24.12.2025
Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025