Tarihe geçen restorasyon faciaları
İstanbul’un Şile ilçesinde bulunan ‘Ocaklı Ada Kalesi’ olarak bilinen Cenevizlilerden kalma 2000 yıllık tarihi Şile Kalesi restorasyon sonrası ‘korkunç’ bulunarak tepki topladı. Ortaya çıkan görüntü sosyal medyayı salladı. Hatta kale için “Restorasyonda Sünger Bop Kare Pantolon dönemi” denildi. Ancak Sünger Bop Kale Türkiye’nin ilk defa karşılaştığı bir görüntü değil. Tarihi eserleri ve taşınmaz kültür mirası zenginliğiyle bilenen Türkiye’de Vakıflar, Kültür Bakanlığı, belediyeler ellerindeki tescilli kültür varlıklarına, restorasyon adı altında müdahale ederek geri dönüşü olmayan tahribata neden oluyor. Pek çok tarihi bina Şile Kalesi için “Dokunmasaydınız, daha iyiydi” yorumunda bulunan tarihçi Prof. İlber Ortaylı’yı haklı çıkarıp, eski halini aratır boyuta gelmiş durumda. İşte Türkiye’deki restorasyon facialarından şok etkisi yaratanlar:
KÜLLİYEDE MUTFAK: Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki Seyyid Battal Gazi Külliyesi de restorasyon sonrasında orijinal halinden çok farklı bir hale getirildi. Restorasyon öncesi mermer olan külliye sütunlarının yerine restorasyonla beton sütunlar inşa edildi. Selçuklu dönemine ait eserin içine, Amerikan tarzı mutfak ve modern tuvaletler yapıldı.
OTOMATİK KAPI: Projeye aykırı olarak restore edilen tarihi eserlerden biri de Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’ne devredilen Atik Valide Külliyesi’nin şifahanesi. Şifahanenin iç bahçesine bakan revakların önü tamamen camla kapatılırken iç bahçeye çıkış için otomatik kapılar yerleştirildi.
PİMAPEN KAPLI SARAY: Ağrı’daki İshak Paşa Sarayıda restorasyon sonra pimapen ile kaplanması uzun süre tartışıldı. Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devrindeki son büyük anıt yapısı. 18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden olan sarayın, don ve güneş ışınlarına karşı koruması için yapılan cam tavan insanlar tarafından ciddi bir şekilde yadırganmaya devam ediyor.
MOZAİKLER DE KURBAN: Dünyanın ikinci büyük mozaik sergileme alanı olan yeni Hatay Arkeoloji Müzesi’ndeki mozaikler, yeni müzeye taşınması sırasında restorasyon skandalına kurban gitti. Roma dönemine ait mozaiklerin orijinal görüntüsünden çok farklı bir hal alması uzun süre tartışıldı.
AVM GİBİ CAMİ: 1591 yılında, Beyoğlu Fındıklı’da, Süheyl Bey tarafından Mimar Sinan’a inşa ettirilen cami sekizgen planlı ve kubbeliydi. Restorasyondan sonra ise cam kaplanan ve sekizgen yapısı bozulan cami artık daha çok bir rezidans ya da AVM’ye benziyor.
CAM KAPILI TARİH: UNESCO Dünya Kültür Miras Geçici Listesi’ne giren İznik Ayasofya Orhan Camii’de yapılan restorasyon da adeta bir skandala imza attı. Ayasofya Camii’ne takılan bir kısmı buzlu ve motifli cam kapı, tarihi dokuya zarar verdi. Eser üzerindeki tüm açıklıklara da cam yerleştirildi.
BETONDAN URFA KALESİ: Şanlıurfa’daki 1200 yıllık Urfa Kalesi, 2013 yılında aşırı yağışlar nedeniyle çökmeye başlayınca restorasyona girdi. Ancak restorasyon sırasında beyaz beton taşlar kullanılınca kalenin bir bölümü aykırı bir görüntüye büründü ve tarihi dokusunu yitirdi.
SARAY DEĞİL TATİL KÖYÜ: 12. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilen Tekfur Saray’ı, Blakernai Saray Kompleksinden günümüze kalan tek saray olma niteliğini taşıyordu. Ancak geçirdiği restorasyondan sonra saray daha çok temalı bir tatil köyüne benzedi. Restorasyonla ahşap pencerelere alüminyum parlak korkuluklar, klima ile tarihi ve mimari hatalar yapıldı.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu