Walter Benjamin'den 'Yalnızlık Anlatıları'
Yoldaki Walter Benjamin, rüyalarını anlatır ve oyunları keşfederken bilinenden gizemli olanlara geçiş yapıp kendisine tanıdık gelenleri sınar ve yeniden öğrenerek sözcüklerle ete kemiğe bürünen bir pedagoji kurar. Böylece Paul Klee’nin resimlerinin de yer aldığı, yazarın sürgünlüğünün önemli yer kapladığı “Yalnızlık Anlatıları”ndaki hikâyeler ortaya çıkar.
Svetlana Aleksiyeviç'ten 'Çinko Çocuklar'
Svetlana Aleksiyeviç, SSCB-Afganistan “Savaş”ı sırasında “kahraman” ilan edilen fakat aslında birer insan olan askerler ve sağlık personeli ile onların uzak ya da yakın çevresindeki kişilerle yaptığı görüşmeleri, “Çinko Çocuklar” adıyla kitaplaştırarak hem sözlü tarih çalışmasına imza atıyor hem de gazeteciliğini konuşturuyor.
Abbie Hoffman'dan 'Woodstock'
“Woodstock”; kendisini “kültürel devrimci” olarak tanımlayan iflah olmaz aktivist Abbie Hoffman’ın eylemlerinin ve hayatı boyunca anlatmaya çalıştığı hakikatlerin kâğıda dökülmüş hâli.
Fernando Pessoa'dan 'Lizbon'
“Lizbon: Her Turistin Görmesi Gerekenler”, Fernando Pessoa’nın kentte sadece ikamet etmediğini, orayı yaşadığını bir kez daha hatırlatıyor. Huzursuzluğunun ve huzurunun şehri Lizbon, yazarın elinde yalın ve aynı zamanda derin turistik bir merkeze dönüşürken kitap; yirminci yüzyıl başlarındaki kentle uzak geçmişi ve bugünü kıyaslama olanağı da veriyor.
Wolfgang Bauer'den 'Denize Gömülenler'
Gazeteci Wolfgang Bauer ve foto muhabiri Stanislav Krupar, Suriyeli mültecilere ve onları kaçak olarak Avrupa’ya götürecek kişilere kendilerini İngilizce öğretmeni diye tanıtıp kafileye katılıyor. Burada yaşadıkları deneyimler ise “Denize Gömülenler” adıyla kitaplaşıyor.
Betül Çotuksöken'den "Antropontoloji ya da İnsan-Varlıkbilgisi"
Betül Çotuksöken, “Antropontoloji ya da İnsan-Varlıkbilgisi” adlı kitabıyla felsefe literatürüne kattığı yeni kavramla okurlarla buluştu. Antropontoloji terimini, hem felsefenin temel bir disiplini hem de felsefi bir bakış açısı olarak tanımlayan Çotuksöken’le kitabıyla birlikte kavramın, insan eylemlerini ve dünyayı nasıl açıkladığını konuştuk.
Walter Benjamin ve Gershom G. Scholem'in yazışmaları
Walter Benjamin’in “tarihî belge” olarak sakladığı ve Gershom G. Scholem’in araştırmaları sayesinde yayımlanan “Mektuplaşmalar 1932-1940”; savaşa ve katliamlara girişmeye hazır bir güruh karşısında, birbirine destek verip mevcut duruma direnç gösteren iki insanla yüzleştiriyor okuru.
Luca Baranelli ve Ernesto Ferrero'dan 'Calvino Albümü'
Yapıtlarıyla öne çıkmayı tercih eden Italo Calvino’nun hayatını albümleştiren; kitabın büyük bölümünde yazarın metinlerine, açıklama ve mektuplarına yer veren Luca Baranelli ve Ernesto Ferrero, bir anlamda sözü ona bırakıyor.
David I. Kertzer'den "Papa ve Mussolini"
David I. Kertzer, “Papa ve Mussolini” isimli kitabında; XI. Pius’un geçmişiyle birlikte, ilkin yakınlaştığı Duçe’den daha sonra uzaklaşmasını ve faşizmin Avrupa’da yükselişe geçişini anlatırken Katolik Kilisesi’nin İtalya’da rejimin kaldıracı hâline geldiğini hatırlatıyor.
Michael Finkel'den 'Ormandaki Yabancı'
Yirmi yaşında evden kaçıp yirmi yedi yıl boyunca ormanda yaşayan, ihtiyaçlarını hırsızlık yaparak karşılayan ve sonunda tutuklanan Christopher Knight’ın hayat hikâyesini “Ormandaki Yabancı” adıyla kitaplaştıran Michael Finkel, okurun önüne yalnızlık ve toplum ikilemine dair önemli bir örnek getiriyor.
John Berger'dan 'Portreler'
Zamanda, mekânda, sanat tarihinde ve insan ruhunda çıktığı yolculukların geniş bir örneği olmasının yanında “Portreler”, John Berger’ın görüp düşünürken kültürü, siyaseti ve tarihi nasıl bir araya getirdiğini yansıtıyor. Üstelik yalnızca dışarıdan bakmayan, sanatçıyı mümkün olduğunca tanıyıp eserinin hayat bulduğu mekânlarda (atölyelerde) gezinen Berger selamlıyor bizi.
Eric Fassin'de 'Popülizm: Büyük Hınç'
Kasım 2016’da Trump’ın ABD Başkanı seçilmesinden sonra, Mayıs 2017’de Macron’un Fransa Cumhurbaşkanı seçilmesinden önce kaleme aldığı “Popülizm: Büyük Hınç” isimli kitabında Eric Fassin, dünyanın dört bir köşesinde yükselişteki sağ popülizmi belli örnekler üzerinden incelerken “Sol ne yapıyor ve ne yapmalı?” sorusuna da yanıt arıyor.
Julia Kristeva ve Phlippe Sollers'in evliliği
Julia Kristeva ve Philippe Sollers’in 1967’den beri süren; olumlu ve olumsuz klişelerden hayli uzak birlikteliği, “Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Evlilik” isimli kitapla okura açılıyor. İkiliyle çeşitli zamanlarda yapılan söyleşiler, kadın-erkek ilişkilerine dair kültürel konuşmaları da kapsıyor.
Seneca'nın 'Ahlak Mektupları'
Lucius Annaeus Seneca, ölüme yaklaşırken kaleme alıp Sicilya Valisi Lucilius’a ithaf ettiği “Ahlak Mektupları”nda; dost edinmeyi, iyi vatandaş olmayı ve bilgeliği anlatırken metinler, günlük yaşamdan felsefenin temel sorunlarına uzanan tartışmalarıyla zaman üstü bir vasiyet olarak önümüzde duruyor.
Alain Badiou'dan 'Beckett: Tükenmeyen Arzu'
“Beckett: Tükenmeyen Arzu” kitabıyla Alain Badiou, felsefesine yoğunlaştığı yazara biçilen rolleri ve onunla ilgili oluşturulmaya çalışılan imajı parçalıyor.
Arthur C. Danto'dan Andy Warhol biyografisi
Arthur C. Danto, kiminin bir bozguncu kiminin ise bir dâhi olarak adlandırdığı Andy Warhol’un biyografisini kaleme alırken onun estetik anlayışını da inceliyor. Danto’ya göre akademik sanat felsefesinin açıklamada yetersiz kaldığı işleriyle Warhol, söz konusu disiplinin kendisini güncellemesini sağlamıştı.
Juan Carlos Onetti'nin üç kitabı ilk kez Türkçede
Rahat bırakılmayı arzulayan, moda olandan hızla kaçan, düşüşten korkmayan, yazınsal hırsızlığı kendini geliştirmek için önemli bir eğitim sayan, eleştirmenlerin gözünü boyamak için ve okurlara göre yazmayan Juan Carlos Onetti’nin “Tersane”den sonra üç kitabı daha; “Veda Ederken” ve “Yarın Başka Bir Gün Olacak” Münir Göle, “Artık Fark Etmediğinde” ise Nurhayat Çalışkan çevirisiyle Türkçede.
Lamia Berrada-Berca'dan 'Kant ve Kırmızı Elbise'
Lamia Berrada-Berca, “Kant ve Kırmızı Elbise” isimli romanında; genç bir kadının geleneklerle boğuşmasına, hayatını değiştiren rastlantıya atıf yaparak ve Aydınlanma’nın halis metinleri eşliğinde bir yolculuğa çıkarıyor okuru.
Samuel Alexander'dan 'Parayı Tahrif Et'
Bir tiyatro oyunu biçimindeki “Parayı Tahrif Et”te devrimci ruhlu, olduğundan farklı davranmayan, öngörülü ve sağduyulu, benliğini eğip bükmeyen ve sarkastik Diogenes, hakikate hayli uygun şekilde yeniden tarihsel bir karaktere dönüşüyor Samuel Alexander’ın elinde.
Büyük uygarlığa dair bir inceleme: 'Antik Yunan'
Umberto Eco’nun editörlüğünde hazırlanan “Antik Yunan”, uygarlığa dair felsefi, tarihi, politik, teknik, sanatsal, bilimsel ve edebi tüm verileri derleyip toplayarak okura kapsamlı bilgiler sunuyor.
George Monbiot'tan 'Yaban Yaşam'
George Monbiot, “Yaban Yaşam” adlı kitabındaki metinlerde; yaban hayatın, doğanın ve doğal yaşama tekrar uyum sağlamanın ne olduğu üzerine düşünmemiz ancak hepsinden önce bunları anlamamız gerektiğini söylüyor. Basit gibi görünen ama zorlu bir süreç bu.
Sempé'den 'Şehir Yaşamı ve Diğer Şeyler'
Jean-Jacques Sempé’nin; yaşamın akışında kaybolurken kafasını bir an kaldıran insanın, hem etrafına hem de benliğine yabancılaşmasını anlattığı ve Şirin Etik tarafından Türkçeye çevrilen “Şehir Yaşamı ve Diğer Şeyler” isimli kitabı, hemen hepimizin mustarip olduğu ama onsuz da yapamadığı kent hayatının çıkmaz sokağını, çizgiyle ironik biçimde yansıtan bir çalışma.
Ernesto Sabato'nun son kitabı
Ernesto Sabato “Direniş”le, günümüzün yalnız ve kof kitlelere hapsolan bireylerine sesleniyor. Yazar; sefalete, insanı değersizleştirenlere ve zorbalara karşı 'hayır' diyenleri yan yana gelmeye davet ediyor.
Maurizio Lazzarato'dan 'Marcel Ducamp ve İşin Reddi'
Maurizio Lazzarato, “Marcel Duchamp ve İşin Reddi” isimli kitabında; “tembel eylem”in ne olduğunu anlatırken Duchamp’ın, özgürlük-çalışma bağlantısını sorgulayan tavrını inceliyor.
Michel Tournier'den 'Dışsal Günlük'
Kimseye tepeden bakma ve olayları yüzeysel biçimde değerlendirme kolaycılığına girişmeyen Michel Tournier, “Dışsal Günlük”te bilme sorununa yoğunlaşırken güldüklerinin, insanları ve yaşamı anlamaya uğraştığı zamanların bir dökümünü veriyor okura.
Ludwig Wittgenstein'dan 'Defterler 1914-1916'
“Defterler 1914-1916”, Ludwig Wittgenstein’ın “felsefe sorunlarını ele alıyor” dediği ve bu sorunların kaynağında da “dilin mantığının yanlış anlaşılması”nın bulunduğunu söyleyip “düşünülebilen” ve “düşünülemeyen”in çerçevesini önermelerle çizdiği “Tractatus Logico-Philosophicus”u yazma arifesinde kendisiyle giriştiği felsefi mücadeleye dair satırlardan oluşuyor.
Ralph Keyes'den 'Hakikat Sonrası Çağ'
Ralph Keyes, ‘Günümüz Dünyasında Yalancılık ve Aldatma’ alt başlığını verdiği “Hakikat Sonrası Çağ” adlı kitabında; bu kavramın, nasıl algılandığını anlatırken “gerçeği duyma becerisinin en az gerçeği söyleme becerisi kadar çaba gerektirdiğini” hatırlatıyor.
Michel Tournier'den 'Cuma ya da Yaban Yaşam'
Michel Tournier, “Cuma ya da Yaban Yaşam”da kaçtığı “uygarlığı” sorgulayan biri olarak Robinson’u ve Cuma’yı yeniden yaratıyor. Metinde doğa ve düşünceyi bir arada sunan yazar, bilinen düzeni ve Robinson’un adada saat gibi işlemesini öngördüğü sistemi altüst ediyor.
Franz Kafka'nın 'Ofis Yazıları'
“Ofis Yazıları”ndaki metinlere ve bunları yayına hazırlayanların yorumlarına dikkatle bakılıp raporların satır aralarına girildiğinde, üst düzey memur ile yazar Kafka arasındaki geçişleri, kimi benzerlikleri, onların hangi noktalarda birbirinden ayrıldığını görmek mümkün. Kitap, okurun önüne hem iki ayrı Kafka koyuyor hem de bunların birbirini nasıl etkileyip beslediğini...