Parçalanma tehlikesi karşısında toplum bilinci
Sevgili okuyucular, Parçalanmış bir toplum bilinci Türkiye’yi tehdit eden iç ve dış odakların elini güçlendirir. Ülke halkına, ülke bütünlüğünün bize kazandırdığı jeopolitik güç ve uluslarası konjonktürdeki yeri ötesinde, yapısal varlığının şikayet ettiğimiz fiziksel nitelikleri ile bile, dünyada önemli bir yeri olduğunu anlatmak zorundayız.
Dünya tarihi uygarlık tarihi değildir!
Bir kişinin yaşamı için binlerce cilt yazılan bu dünyada, insanlık tarihi yazmakla bitmez. Uygarlık konusu bu tarihin en gözde ve uzun bölümüdür. Ne var ki birbirlerini hayvanlardan daha kanlı ve sürekli geliştirilen tekniklerle öldüren insanlar daha uygar olmadılar.
Geriye bakanla ileriye bakan mücadelesi
İletişim çağı, sınıf mücadelesinin anlamını değiştirdi. Bugün yine fakir, orta halli ve zengin var. Yine sömüren ve sömürülen var. Fakat çağdaş iletişim olanaklarının zenginlere sağladığı inandırma ve saptırma araçları sınıf kavgasının egemen olduğu bir yüz yıl öncesinden çok farklı.
Cehalet ne demek?
Uygar denilen ülkelerin egemenliğindeki dünyada, insanlık diye öğrendiğimiz ve savunduğumuz, herşeye aykırı, para şakırtılı bir bataklık. Dünya egemelerinin ve ortaklarının sürdürdüğü bu oyun sona erer mi?
Küçüksu-Göksu Tarihi Mesiresi Hangi Açlığın ya da Körlüğün Kurbanı Oldu?
Sevgili okuyucular, Türkiye’de para kazanma hırsı ile ters düşen en önemli ulusal miras, kentlerin 500 yıl içinde birikerek kültürel varlığını kanıtladığı mimari ve onların oluşturduğu kent dokusu ve kent içi ve dışı siluetlerdi. 1970’den başlayarak bu mirası yok ettik.
Yeniden başlayacağız!
Her zaman ölümsüz bir ağaç gibi, yeniden başlayacak gücümüz olacak! Sevgili okuyucular, Dumlupınar Savaşı başladığı günden tam beş yıl sonra doğdum. Yeniden başlamak yaşam işaretidir. Kuruduğunu sandığınız ağacın filizlenmesi gibi.
Seçim mi, çağdaşlık belgesi mi?
1980’den bu yana, demokratik süreçlerle cahilce, bazen zorbaca, bazen ahlaksızca oynanan politik oyunlar yüzünden, seçim halkın rahatça katılıp politik eğilimini özgürce ifade ettiği, uzun yıllar önce bir bayram havası içinde katılıp kendini çağdaş bir Türkiye vatandaşı hissettiği mutlu günlerden çok uzakta.
Kalan akıllılara mesaj
İslam dünyası başını geriye çevirdi. Önünü görmüyor. Yalpalıyor. Dünyanın en kötü durumda olan toplumları, Afrikalılardan sonra Müslümanlar. Yaşamlarını sürdürebilmek için ya kendi karanlıkları ile savaşıp çağdaşlık yoluna girecekler ya da köle olacaklar.
İlk bilim Nobeli alan Türk ve öğretim
Sevgili okuyucular, Bu günden sonra ne olacak bu ülkenin hâli demeyin! Gerçi AKP 100 üniversite daha açsa da Türkiye’de bilim ortamı oluşmuyor. Ama bir Türk tıp fakültesinden 1969’de mezun olan Mardin’li Türk doktoru Aziz, bir Amerikan üniversitesinde DNA onarım mekanizmaları üzerindeki çalışmalarıyla Nobel Ödülü kazandı.
Halka dayanmak
“Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir.” Bu Cumhuriyet’in mottosu ve çağdaş devletin de temelidir. Bütün çağdaş demokrasilerin ulaşmak istedikleri son nokta budur. 600 yıllık kul devletine karşı ülkesi işgal edilmiş Türk toplumunun tarihi tepkisinin varmak istediği amaçtır.
Zamane Aydınları ve Halk
Türkiye aydınlarının çağdaş dünya konusunda yeni uyananları ve uyandıklarını sananlar, 10-15 yıl kendilerini aldatıp yeniden
uyandıklarında, son 10 yılda Türkiye’nin özgür bir demokratik yasaya tümüyle sırtını dönmüş bir ülkeye dönüştüğünün farkına vardı. O zaman liberalizm ve özgürlüğün soyut bir şey olmadığını ve despotizmin sadece askerlere özgü bir davranış olmadığını, geç de olsa anladılar.
Türk toplumu çağdaş uygarlığın üyesi mi?
Kimileri Türk toplumunun uygarlığından söz edilince aslan kesiliyor. Fakat uygar kavramının hiçbir boyutundan haberleri yok. Türk tarihini ve uygar dünyayı tanımıyorlar. Türkiye’yi Türk Milli Takımı gibi tutuyorlar. Büyük bir toplum cehalet ve
patavatsızlığı ülkeyi çağdaş dünyadan uzaklaştırıyor.
Kaos devletten başlar
Halkın devletle ilişkileri yasalar, yönetmelikler ve kurallarla düzenlenir. Yasalar yaşamın her alanını kontrol eden kurumları ve onların halkla ilişkilerini tanımlar. Devlet ve halk, iki taraflı bir sorumluluk bağlamında, yasa ve yönetmeliklerle tanımlanmış kurallara uyarlar.
Akıl ve Oy
Hiçbir toplum, etnik olarak bu kadar karışmış bir dünyada, aptal değildir. Hele Türkiye gibi genetik çorbası sayılamayacak kadar çok öğeden oluşan, eski dünya coğrafyasının göbeğindeki bir ülkenin insanları için aptallık söz konusu değildir. Fakat aptallık birikmiş ve koyulaşmış toplumsal cehaletin bir fonksiyonu olarak anlaşılırsa, zeki bir adamın aptallığı başka bir içerik kazanır.
ABD ve AB Bir Kürt Devleti İstiyorlarsa
Avrupa halkları ve devletleri arasında Kürtlerin bağımsız bir devlet kurmasını isteyenler çoğunluktadır. Belki de hepsi. Birleşik Amerika bir Kürt devletini Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana politikası için daha uygun görmüştür. Bu onların İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra da kesinleştirdikleri bir politik doktrindir. Nedeni İsrail’in varlığı ve Arap petrolüdür.
Çağın gerisine düştük!
Seçim ateşi içinde bir karalama ortamında yaşıyoruz. Kirli çamaşırların ortaya dökülmesi Türk toplumunun imgesini, hem kendi sağ duyumuzda, hem yurtdışında küçük düşürüyor. Ağzından çıkanı kulağı duymayan politikacılar çağında yaşıyoruz.
Anneler ve Öğretmenler
Cumhuriyet’i belki de hepsinden çok çağdaşlığın daha vurucu gösterisi olan kadın katılımı, kadın öğretmenler kurdu. Anadolu’nun kültür fukarası, tutucu ortamında genç kadınlar azize nitelikli inanç savaşçılarıdır. Onların bu ülkeye kazandırdıkları insancıl niteliği 92 yıllık Cumhuriyet tarihinde hiçbir kurum kazandıramamıştır.
Her şeye müsait bir TDK
Değişik anlamlarda
kullanılan bir Arapça
sözcüğü İngilizce
tanımlayıp onu Türkçe
Sözlük’e koyan
bir Türk Dil Kurumu!
Avrupa’dan yüzlerce
yıl sonra Dil Akademisi
(Kurum) açan
bir toplumun böyle
dilcisi olur.