2008 Türkiye İnsan Hakları Raporu

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, ''Türkiye'de insan haklarında çok iyi bir noktadayız. Ama bu hiç eksiğimiz yok demek değil'' dedi.

2008 Türkiye İnsan Hakları Raporu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.07.2009 - 10:31

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, ''2008 İnsan Hakları Raporu''nu Başkanlık Binası'nda açıkladı.

TBMM tarafından 28 Mayıs'ta RTÜK üyeliğine seçilmesi nedeniyle Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı görevinden bugün ayrılacağını hatırlatan Fendoğlu, Başkanlıkta görev yaptığı süre içinde Türkiye'de ilk kez geçen yıl insan hakları raporu yayımladıklarını söyledi.

Başkanlığın internet sitesini yürürlüğe koyduklarını ve nezarethanelerin 3'er kişilik komisyon tarafından denetlenmesine yönelik çalışma yaptıklarını anlatan Fendoğlu, ''2007 raporunda, nezarethanelerin AB ve Avrupa Konseyi kriterlerine uyumu yaklaşık yüzde 70'yerdeydi. 2008 raporunda bu konuda yüzde 91'i yakaladık. Bu büyük bir başarı'' dedi.

Töre ve namus cinayetlerinde son 5 yılın haritasını çıkardıklarına dikkati çeken Fendoğlu, kayıp çocuklar ile işkence ve kötü muameleye ilişkin raporlar da yayımladıklarını ifade etti. Fendoğlu, şunları söyledi:
''Bazıları, 'Kamu, işkence ve kötü muamele konusunu inceler mi, ağzına alır mı?' diyordu. Biz cesaretle bu konulara girdik. Çok önemli gelişmeler oldu. İşkence ve kötü muamele sürekli bir düşüş halinde. Biz bunu nereden anlıyoruz? AİHM kararlarından anlıyoruz. Türkiye'de insan haklarında çok iyi bir noktadayız. Ama bu hiç eksiğimiz yok demek değil. Türkiye ile ilgili verilen kararlarda, bütün ülkelere baktığımızda birinci sıradayız. En fazla mahkum olan ülke Türkiye ama bunu nüfus oranına vurduğunuz zaman 11. sıradayız. AİHM'e yapılan başvuruda da Türkiye Rusya'dan sonra 2. sırada ama bunu nüfusa orantıladığınız zaman Türkiye 24. sırada.''

En önemli amaçlarının İnsan Hakları Başkanlığı'nın kurumsallaşması ve bağımsız bir kurum olması olduğunu vurgulayan Fendoğlu, ''Türkiye İnsan Hakları Ulusal Kurumu'' kurulması yönünde hazırlanan kanun tasarısının 18 Mayıs'ta Bakanlar Kurulu'ndan geçtiğini söyledi.

Fendoğlu, ''Bugünlerin insan hakları raporlarını 5 sene sonra daha iyi göreceğiz. Bugün konuştuğumuz şeyler 3-5 yıl sonra iyi bir noktada olduğumuzu, asit kuyularıyla ilgili araştırmalar, diğer soruşturmalar, yargının insan hakları sorunlarına cesaretle el atması, bunların iyi neticeleri, 3-5 yıl sonra daha iyi görülecek'' diye konuştu.
 

Sorular

Fendoğlu, Türkiye'nin insan hakları konusunda ne tür eksiklerinin olduğunun sorulması üzerine, insan hakları konusundaki gelişmelere ayak uydurduklarını dile getirdi. ''Hazırladığımız raporda da bunlar var zaten. Hrant Dink olayında olsun, Yahya Menekşe, Cizre olayında olsun, hiçbir ayrım yapmadan üzerine gittik'' diyen Fendoğlu, bu tür olaylarda, ilgili kamu birimlerine ''cesaretle'' yazı yazdıklarını ve cevap aldıklarını anlattı.

İnsan hakları sorunlarına ilişkin ilgili kamu birimleriyle yüz yüze görüşme yaptıklarına işaret eden Fendoğlu, kurumsallaşmanın önemi vurguladı. Çağdaş ülkelerde ombudsmanların bulunduğunu hatırlatan Fendoğlu, ''Kamu Denetçilik Kurumu'' yasasının bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi.

''Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınanlara, adil yargılanma ve masumiyet karinesi maddelerine uygun davranıldı mı?'' sorusuna Fendoğlu, ''Bu konulara, yargı altında olduğu için fazla girmek istemedik. Yargı el attığı zaman biz görevsiz oluyoruz. Yürüyen davalar, dosyalar konusunda bir detaya girmek istemedik'' yanıtını verdi.

''Kuddusi Okkır olayıyla'' özel olarak ilgilendiklerini ve ilgili kurumlara gerekli yazıları yazdıklarını iddia eden Fendoğlu, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarıyla ilgili sürekli bilgi aldıklarını belirtti.

Fendoğlu, ''RTÜK Başkanlığına aday olacak mısınız?'' sorusu üzerine, ''Herkes potansiyel aday. Şu anda bir şey söylemek doğru olmaz'' dedi.

''Adınız RTÜK Başkanı olarak geçiyor. Zahit Akman hakkındaki iddialar size yönelik olsaydı, RTÜK Başkanlığından istifa eder miydiniz?'' sorusu üzerine Fendoğlu, ''O konularda gerçekten bir bilgim yok, takip etmedim'' diye konuştu.
 

4 bin 785 başvuru yapıldı

İl insan hakları kurullarının üye sayısıyla ilgili bilgilerin de yer aldığı rapora göre, kurullar 2008 yılında sivil toplum kuruluşlarıyla toplam 48 proje gerçekleştirdi. En çok Antalya, Aydın, İstanbul, İzmir, Mardin, Muğla ve Osmaniye'de proje hayata geçirildiği kaydedilen raporda, proje konularının genelde kadın ve çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesine odaklandığının görüldüğü ifade edildi.

Rapora göre, il ve ilçe kurullarınca, 2008'de 3 bin 100'ü haberli, 7 bin 400'ü habersiz yaklaşık 10 bin 500 ziyaret gerçekleştirildi. Bu ziyaretlerin 8 bin 300'ü emniyet ve jandarma nezarethanelerine yapıldı. Ayrıca, yurtlar ve okullar, sağlık kurumları, rehabilitasyon ve bakım merkezleri, çocuk yuvaları, huzurevleri, engelli okulları, yetiştirme yurtları, gençlik merkezleri ziyaret edildi.

Yurttaşların insan hakları kurullarına şahsen, mektupla, faksla, elektronik haberleşme araçları, başvuru kutuları ve telefonla başvuruda bulunabildiklerine işaret edilen rapora göre, geçen yıl il, ilçe kurulları ve başkanlığa toplam 4 bin 785 başvuru yapıldı.

2008 yılı verilerine göre, ihlal edildiği iddia edilen hak konularında ilk üç sırayı, 617 başvuru ile sağlık ve hasta hakkı, 586 başvuru ile tutuklu ve hükümlü hakkı, 462 başvuru ile çevre hakkı aldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon