"2009 yılı iyi ki bitti"

Ankara Barosu Başkanı Coşar, 2009 yılını değerlendirirken, "Gerçekten kötü, hem de çok kötü bir yıl oldu. Ekonomi iyi yönetilemedi, dış politika iyi yönetilemedi, AB süreci iyi yönetilemedi, çok iddialı biçimde başlatılan açılım politikalarının içinin boş olduğu anlaşıldı, yargı/hukuk sağlıklı işlemedi, özetle yönetilmesi gereken ne varsa hepsi kötü yönetildi" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.01.2010 - 10:36

Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, geride bırakılan bir yılla ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"2009 yılının sonunda, 2009 yılı ile ilgili olarak söylenebilecek en güzel söz, herhalde 'iyi ki bitti' demek olacağını" ifade eden Coşar, "Hiç kuşku yok ki, bugün itibariyle geldiğimiz noktada yaşananların hepsi bu kötü yönetimin sonucudur. Onun için Türkler ayakta, Kürtler ayakta, Aleviler ayakta, işçiler, memurlar, iş adamları, serbest meslek sahipleri, bunların meslek örgütleri ayakta" dedi.

Coşar, 2009 yılında herkesimden herkesin "huzursuz, umutsuz, gergin, gelecek endişesi içersinde" olduğunu öne sürdü ve şöyle konuştu:
"Siyasi iktidar, sadece toplumun bu kesimleri ile değil, devletin asli kurumlarından olan orduyla, yargıyla, muhalefetle kavgalı. Hak aramak için, sesini duyurmak, halk desteği sağlamak, Anayasanın tanıdığı toplantı ve gösteri hakkını kullanmak için bir araya gelenler, orantısız güç kullanılmasıyla, haksız işten çıkarmalarla karşı karşıya. Örgütlenme hakkı tehdit altında, sendikal haklar tehdit altında, çalışma hakkı tehdit altında, basın özgürlüğü, haberleşme özgürlüğü tehdit altında, özel hayatın gizliliği tehdit altında. Tablo bu.

Bu tablo karşısında ve gelinen bu noktada, elbette herkesin oturup iyi düşünmesi ve kendi gözden geçirmesi gerekir. Ama herhalde bunu en başta yapması gereken kurum, siyaset kurumudur, bu kurumun iktidar ayağıdır. Sorun yaratmak değil, sorun çözmek için var olan siyasal iktidarın, oturup daha çok sorun mu çözdüğünü, yoksa daha çok sorun mu yarattığını düşünmesi ve herhalde sorun yaratmaktan vazgeçip, sorun çözme üzerine odaklaması gerekir. Aksi takdirde şimdilerde kendisini artık yavaş yavaş hissettirmeye bağlayan yönetim krizinin, temsil krizinin, temsildeki adalet krizinin giderek bir meşruiyet krizine dönüşmekte olduğunu günümüz iktidarının görmesi ve bunun önlemlerini alması gerekir."


"Meşruiyetin kaynağı demokrasidir"

"Günümüz dünyasında meşruiyetin bir tek ciddi kaynağı vardır, o da demokrasidir" diyen Coşar, demokrasinin yönetimde de işlevsel bir rol oynadığını ileri sürdü ve "Onun için iyi yönetim ile demokrasi birbirlerinden ayrılmazlar ve hatta birbirlerini tamamlarlar" dedi.

Bir devletin, para politikasının, vergi politikasının, enerji politikasının, bankacılık politikasının, kalkınma politikasının "tarafsız ve nispeten bağımsız, siyasal baskılara karşı korunmalı bürokratlar" tarafından yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Coşar, "İyi bir devlette, hukukun egemen ve üstün olduğu bir devlette, devlet, insanlar tarafından değil, yasalar tarafından yönetilir" şeklinde konuştu.

Coşar, 2009 yılında yaşanan "savrulma ve aymazlığın" 2010 yılında yaşanmamasını temenni ettiğini de söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler