Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce görülen
duruşmada, tutuksuz sanık doktorlar M.T.K., Ö.A., E.V.K.,Ü.H., hazır bulundu.
Sanıklardan başka suçtan tutuklu H.E.A. ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi
(SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Sanık avukatları da duruşmada hazır
bulundu.
TANIK POLİS MEMURU DİNLENDİ
Duruşmada, olay tarihinde
Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli polis memuru N.A. tanık olarak
dinlendi. Tanık polis memuru N.A. ifadesinde, "Yaşı küçük gebelere ilişkin bize
bildirim yapılıyordu. Biz bu küçüklerin isimlerini ve adreslerini kendimize ait
bir deftere kayıt yapıp bu kişilerin ikamet ettiği kolluk birimine telefon ile
bildirim yapıyorduk. Genelde çocuk büroya bildirirdik. Ancak bu bildirimden
sonra ne tür bir işlem yapıldığını ben bilmiyorum. Yaşı küçükler bize teslim
edilmiyordu. Doktorlar kaydı tuttuktan sonra o kayıtlar üzerinden bildirim
yapıyorduk. Bize yapılan bildirimler dahili telefon üzerinden yapılıyordu"
şeklinde konuştu.
SANIKLAR BERAATLERİNİ TALEP ETTİ
Duruşmada, sanık
doktorlardan M.T.K. savunmasında, "Eda A. isimli hastanın tanısı yanlış
girildiği için hakkımda dava açılmıştır. Bu çocuğun gebe olmadığı daha sonra
tespit edilmiştir " dedi.
"İSTANBUL'DA YAPACAĞIM BİLDİRİMİN HİÇBİR RİSKİ
YOKTUR"
Sanık doktor Ö. A. ise, "Ben Türkiye'nin birçok bölgesinde görev
yaptım ve görev yaptığım tüm hastanelerde yaşı küçüklerin gebelik durumunu
bildirdim. İstanbul'da yapacağım bildirimin hiçbir riski olmamasına rağmen
bildirimde bulunmamam söz konusu bile değildir" şeklinde savunmasını yaptı.
Tutuksuz sanık E.V.K. de, hastalarını bildirdiğini aktararak kalbinin rahat
olduğunu söyledi. Bir diğer tutuksuz sanık Ü.H. de, "Üzerime atılı suçu
işlemedim, beraatimi talep ediyorum" dedi.
"HASTAYI BEN MUAYENE
ETMEDİM"
Başka suçtan tutuklu sanık H.E.A. ise SEGBİS yoluyla verdiği
ifadesinde, "Hakkımda yargılaması yapılan tek hastayı ben muayene etmedim.
Asistanım muayene etti. Asistan tarafından bana danışılmış olsaydı buna
ilişkin epikriz raporuna not düşerdim. Beraatimi talep ederim"
dedi.
SANIK AVUKATI: ORTADA BİR SUÇ YOKTUR
Sanıkların avukatlarından
Mustafa Tırtır hastanede sistemsel bir hatanın olduğunu ve ortada herhangi bir
suçun bulunmadığını belirterek, Suriye uyruklu kişilerin kayıtlarının sağlıklı
bir şekilde tutulmadığından gerçek yaşlarının sistemde yazıldığı gibi olmadığını
söyledi. Son sözleri sorulan sanıklar, beraatlerini talep ettiler.
TÜM
SANIKLAR BERAAT ETTİ
Mahkeme, sanıklar E.V.K, H.E.A, İ.B, M.T.K, O.Y, Ö.A,
Ş.Y.A, N.A. ve Y.C'nin "Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçundan dava
açılmış ise de sanıkların üzerine atılı suçu işlemedikleri sabit olduğundan
beraatlerine karar verdi. Sanıklardan, C.İ, E.U, G.A, I.Ş.Y, İ.A.K, M.E.Ö, N.K,
Ö.A. ve U.H'nin ise hakkında " Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçundan
dava açıldığını belirten mahkeme, bu sanıkların da atılı suçu işledikleri ve
kasıtlarının bulunduğu sabit olmadığından beraatlerine
hükmetti.
İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan
iddianamede, çocukların gebelik durumunun emniyete bildirilmemesi
sebebiyle sağlık personelleri hakkında suç duyurusu üzerine soruşturma
başlatıldığı belirtiliyordu. İddianamede 15 yaş altı gebelik tespiti yapan ve
bildirim yapmadıkları iddia edilen doktorlar E.V.K., C.İ, N.A, Ü.H, N.K.A, Ö.A,
I.Ş.Y, Ö.A, M.E.Ö. ve G.A'nın birden fazla vakayı bildirmedikleri gerekçesiyle
"Zincirleme olarak kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçundan 6 aydan 3 yıl
6'şar aya kadar hapis istemiyle cezalandırılmaları isteniyordu. Birer vakayı
bildirmedikleri anlaşılan doktorlar E.U, H.E.A, İ.A.K, İ.B, M.T.K, O.Y, Ş.Y.A,
Y.C. için ise "Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçundan 6 aydan 2'şer yıla
kadar hapisleri talep ediliyordu.