37. İktisatçılar haftası sona erdi
İ.Ü. İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti (İFMC) tarafından 37.si düzenlenen İktisatçılar haftası önceki gün"Cumhuriyetin 90. Yılında Ekonomi-Toplum- Siyaset" ana başlığı altında İstanbul Üniversitesi Kongre Kültür Merkezi'nde üç gün süren ana sunum ve oturumlarla gerçekleşti.
İFMC Başkanı Vahap Adıyaman, Prof.Dr. Esfender Korkmaz ve TOBB Başkan Yardımcısı, İSO Tanıl Küçük’ün açılış konuşmalarıyla başlayan haftada Korkmaz,”Spekülatif sermaye dünyanın çivisini çıkardı. Bu global ekonomide dünya spekülatif sermayenin oyun alanı haline geldi, Ortadoğu’da yeni dünya düzeni de bu çıkar ilişkisinin sonucudur” diyerek Türkiye’deki sorunların altında da önemli faktörün seçim sistemini olduğunun altını çizdi.“Halkın seçmediği bu seçim sisteminde akil adamları seçecek adamlar ne kadar adil?” diye sordu.
Prof. Dr. Toktamış Ateş Anısına düzenlenen “Cumhuriyetin 90.Yılında Ekonomi-Sanayi-Finanas-İstikrar” başlıklı ilk oturumda ana sunumu yapan Prof. Dr. Erinç Yeldan,Türkiye ekonomisinin büyüme trendi düştüğünü istatistiklerle göstererek; “Büyümenin niteliği “sermaye yoğun” görünümdedir” dedi. Bunun emek ve üretimin aleyhine olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin büyümesi istikrarlı değil
Konuşmacılar; “Türkiye’nin büyümesi istikrarlı değil. Dışarda yada içerde kriz olduğunda yabancı parasını alır gider. Siyasi istikrar olmadan ekonomik istikrar olmaz” diyerek kronik hale gelen yüksek cari açığa, yatırımdaki gerilemeye dikkat çektiler. “Ekonominin istikrar içinde büyümesinin temel koşullarından birinin özkaynakları güçlü olan finansal sektörün varlığıdır” diyerek bunun için, rekabet gücü yüksek, istikrarlı bir ekonomi ve ulusal paraya dayalı yüksek tasarrufa gerek olduğunu vurguladılar. ARGE, inovasyon, eğitim, demokrasi ve adil hukuk sisteminin şart olduğunda hem fikirdiler.
İkinci gün Prof. Dr. İlter Turan’a Armağan edilen “Cumhuriyeti 90. Yılında Toplum-Hak-Adalet-İktisat” konusu ele alındı ve Prof. Dr. İzzettin Önder’e Armağan edilen “Cumhuriyetin 90.Yılında Siyaset-Anayasa-Demokrasi-Vatandaşlık” konulu son gün Prof. Dr. Dursun Arıkboğa ve Prof. Dr. Burhan Şenatalar’ın yönettiği panellerde Prof. Dr. Oktay Uygun vatandaşlık kavramı ve anayasa değişikliği konusuna hukuki açıklık getirerek anaya değişikliği için en sağlıklı yönetmin kurucu meclis olduğunu açıkladı. Parti içi demokrasinin yokluğuna işaret eden Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, siyasi gündem bağlamında “başkanlık sistemi karşılığnda barış gelecekse sakıncalarına rağmen ‘evet’ derken oturumu özetleyen Şenatalar gündemimizde olan başkanlık sistemi projesinin, sendikaları güçsüzleştiren, medyayı susturan, sivil toplumu zayıflatan, dengeleme, denetleme üzerine kurulu yüzlerce yıllık geçmişten gelen ABD deneyimini, Obama’yı zavallı gören, bir iktidarın daha da fazla konsantrasyonu anlamına geldiğini vurguladı. Şenatalar; “1982 Anayasası zaten çok yetki veren bir anayasaydı yıllarca Türkiye’de iktidar ve muhalefet yetkileri daraltılsını dile getirdi. Bugün daha da güçlendirecek bir başkanlık sistemi isteniyor. 90 yıldan sonra tekrar başa mı dönüyoruz?” diye sordu.
Kürt meselesinin çözümünün içine yerleştirmesinin Başkanlık rejimin vakâsını daha da sakıncalı kıldığını belirten Şenatalar; “Kürt meselesinin barışcı bir şekilde çözülmesi büyük bir ihtiyaçtır ama eğer bu başkanlık rejimi ile ilgili bir al ver pazarlığının konusu olacaksa bu da son derece sakıncalıdır. Hatta Kürt siyasi hareketinden bazı kişilerin de: ‘Başkanlık rejimini biz düşünürüz eğer demokratik bir şekilde düzenlenecekse’ diye ifadelerini de ben ya Sayın Tayyip Erdoğan’ın niyetini anlamakta zorluk çekiyorlar ya da bile bile lades diyorlar diye değerlendiriyorum. Sayın Erdoğan’ın düşündüğü başkanlık rejiminin öyle çok fazla katılımla demokrasiyle, saydamlıkla bir ilgisi olmadığı bence tartışmasız” diyerek iktidar ve muhalefetle ilgili günümüze ait bu yorumu yaparak oturumu kapattı.
İktisat Haftası’ nı baştan sona dikkatle izleyen İzzettin Önder üç günü şu sözlerle değerlendirdi; “Eğitimden, iktisata, siyasete kadar çeşitli konularda Cumhuriyet’in 90 yılının bir güzel özeti yapıldı. Zaman kısıtlılığı nedeniyle tabii ki bazı noktalar üstün körü geçilse de çok temel noktalara değinildi.Umuyorum bu tür toplantılar hepimizin fikirlerini yenilenmesine, yeni ufukların açılmasına yol açar”.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu