4 eski bakandan hangisi daha ak?
AKP yönetiminden aklanma güvencesi alan eski bakanların aklında ‘Diğerlerinden az oy alırsam’ kaygısı vardı.
Meclis Genel Kurulu’nda dünkü 17 Aralık oylamasına gelen 4 eski bakan, AKP yönetiminden aklanacakları güvencesini almışlardı ama her birinin kafasında “Diğer üçünden az oy alırsam”
sıkıntısı vardı. AKP içinde de “Yüce Divan’a gönderilmeyecekleri kesin. Tümüne aynı oy çıkmaz. Oylama kimin daha çok suçlu görüldüğünü ortaya koyacak” değerlendirmeleri yapılıyordu.
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu nedeniyle istifa etmek zorunda kalan 4 eski bakan dün Meclis’e öncelikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın arkalarında olduğu güveniyle geldi. AKP
yönetiminin tam desteğini almışlardı. Yurtdışı seyahatini iptal etmediği için oylamaya katılmayan Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan o kadar kesin olmasa da, soruşturma komisyonunda aklanma
aşamasını da geçmenin rahatlığı içindeydiler. Zaten Genel Kurul’da kurdukları iki cümlede söyledikleri gibi “Haklarında takipsizlik yargıda da aklanmışlardı. Meclis’e, “17 Aralık yolsuzluk değil darbedir. Bizim üzerimizden hükümete darbe yapmak istediler” diyerek geldiler.
Meclis’teki soruşturma komisyonu süresince AKP içinde 4’ünün tamamını olmasa da içlerinden bir ikisini Yüce Divan’a göndermeye yetecek kadar, “Bunlar suç işlemişler” diyen milletvekili de vardı. Ancak komisyonda oylamanın ertelenmesine neden olan müdahale sırasında AKP milletvekillerine de ayar verilmişti. 4 eski bakanın, AKP tüzüğündeki 3 dönem kuralı nedeniyle artık aday olamayacak 73 milletvekilinin Yüce Divan yönünde oy kullanabileceklerine yönelik kaygılar da AKP yönetimince giderilmişti. AKP yönetimi bakanlara, “Merak etmeyin Yüce Divan için muhalefetin tam kadro oylamaya katılması bizden de 50’nin üzerinde Yüce Divan yönünde oy kullanılması gerekir.
Bu mümkün değil. Fireler çıkar ancak 17 Aralık’ın suçlanan 4 eski bakanı bu nedenle oylamaya akıllarına asla Yüce Divan riski taşımadan girdi. Ancak parti yönetiminin bu 4 bakana veremediği bir güvence vardı ve kafalarını kurcalayan asıl soru da buydu. 4 eski bakan parti yönetiminden aklanma sözü almıştı ancak oylamada 4’ünün de eşit oy alıp almayacakları sorusuna yanıt alamamışlardı. Parti yönetiminden 4 isme, “4’ünüze de eşit oy çıkar” denilmemişti. Bu nedenle 4 isim de tüm oylama boyunca, “Hangimize kaç oy çıkacak? Diğer üç isim benden daha iyi oy alırsa ne olacak? En düşük aklanma oyunu ben alırsam bu en çok benim suçlandığım anlamına gelir. Bizi Yüce Divan’a gönderemeyen kendi partililerimiz 4’ümüz arasında daha suçlu anlamına gelen farklı oylar verirse bunun tartışması sürer” sıkıntılarını yaşadılar.
4 eski bakandaki bu kaygı AKP yönetimi açısından tersinden bir anlam taşıyordu. AKP yönetimi de 4 isme çıkacak farklı farklı oyların anlamını önemsiyordu. AKP yönetiminde milletvekillerinin yapacakları
oylamada 4 isim arasında yapacakları bir sıralamanın mesajının alınması gerektiği ifade ediliyordu. AKP yönetimine göre oylamada en kötüden en iyi doğru Egemen Güler ve Erdoğan Bayraktar arasında bir sıralama yapılması, “Evet Yüce Divan’a gönderilmediler, aklandılar ama en kötü oy alan, ikinciden kötü oy alan, üçüncü en kötü oy alan ve en iyi oy alan sıralaması milletvekillerinin 4 bakana nasıl baktığını gösterecek. Bu hem bizim hem de toplum için de bir mesaj olacak” değerlendirmeleri yapılıyordu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu