"AB Türkiye'yi reddederse hristiyan birliği olur"
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'yi reddetmesi halinde AB'nin Hristiyan Birliği haline geleceğini ifade etti.
Bruges Avrupa Koleji'ni ziyaretinde öğrencilere hitap eden ve sorularını cevaplandıran Bağış, Türkiye'nin AB'ye katılımının her iki tarafın menfaatine olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfus, enerji köprüsü, bölgesel barış aktörü, dinamik ekonomi ve jeo-stratejik konum gibi artılarının, aynı zamanda Avrupa'nın bugün karşı karşıya bulunduğu birçok soruna da çözüm anlamına geldiğini anlatan Bağış, 51 yıllık geçmişi bulunan AB üyelik süreci yavaş ilerlese de bunun iki taraf için de faydalarına inanan Türkiye'nin "asla pes etmeyeceğini, sabır ve kararlılıkla tam üyelik hedefini gerçekleştireceğini" vurguladı.
Bağış, Avrupa Koleji Rektörü Paul Demaret'in benzer ifadesine katılarak "AB Türkiye'yi reddederse Hristiyan Birliği olur" tespitini yaptı. Türk milletinin, "Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği tehdidine karşı özgürlükleri savunan Batı dünyası için siper görevi gördüğünü, Kore Savaşı'nda canlarını feda ettiğini" anımsatan Bağış, oysa bugün aynı Batının, "aynı değerleri kendisiyle birlikte yaşamaya sıcak bakmamasına, Türk milletinin nasıl bir tepki vermesi gerektiğini" sordu.
Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlaması kararının tüm AB üyelerinin oy birliğiyle alındığını hatırlatan Bağış, bugünkü Türkiye'nin bugünkü AB'ye üye olmayacağını, müzakere süreci tamamlandığında her iki tarafın da çok değişeceğini anlatarak, Türkiye'nin katılımının bugünden tartışılmaya açılmasının gereksiz olduğunu ifade etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin bayraktarlığını yaptığı, AB'nin sınırlarının belirlenmesi talebine de karşı çıkan Bağış, "Avrupa'nın sınırları kafalarımızda" diyerek 30 yıl önce AB'nin sınırlarının Pirene dağlarında bittiğini söyleyen ülkelerin, bugün AB'nin sınırlarının Yunanistan'da ya da İstanbul'da bittiğini söylemelerinin tesadüfi olmadığına dikkati çekti.
''Muhalefet engelliyor"
Bağış, Türkiye'de AB reformlarının yavaş ilerlemesine yönelik sorular üzerine, "Maalesef Türkiye Hırvatistan değil. Orada AB reformları için muhalefet iktidarla el birliği içinde çalışıyor. Bizde muhalefet kağıt üzerinde AB üyeliğini desteklediğini söylese de TBMM'deki AB yasalarını engelleme zevkinden vazgeçmiyor. Mevcut istatistiklere göre TBMM'de kabul edilen her bir kanun maddesi ortalama 2 saat zaman alıyor. Mesela AB müktesebatına uyum için değiştirmemiz gereken Türk Ticaret Kanunu'nda 500 madde bulunuyor. Haftada 25 saat çalışan bir parlamentoda bu kanunun ne kadar sürede kabul edilebileceğini bir hesaplayın" dedi.
AB bürokratlarının önemli bir bölümünü yetiştiren Avrupa Koleji'nin rektörü Demaret ise "Türkiye'nin gerekli kriterleri yerine getirmesi halinde birkaç yıl içinde tam üyeliği hak edeceğini" belirterek, Soğuk Savaş döneminde Batı Avrupa'nın güvenliği için Türkiye'nin yaptığı fedakarlıkların unutulmamasını istedi.
Türkiye'nin üyeliği halinde AB'nin dünyada çok daha büyük roller oynayabileceğini vurgulayan Demaret, Türkiye'nin de AB üyeliği sayesinde güçlü bir demokrasiyi güvence altına alacağını sözlerine ekledi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 6 asker şehit olmuştu