Açılıştan kapanışa 30. İstanbul Film Festivali
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından AKBANK sponsorluğunda düzenlenen 30. İstanbul Film Festivali dün akşam sona erdi. 2 hafta boyunca 7 sinemada, 21 bölümde 52 ülkeden 256 yönetmenin 231 filminin gösterildi.
Toplam 150 bin sinemaseverin izlediği festival boyunca %80’e yakın dolulukla geçen film gösterimlerinin yanı sıra festival konukların katılımıyla renklenen söyleşi tadındaki yedi sinema dersi ve söyleşi, festivale özel iki konser, bir atölye çalışması ve bir sergiyle 16 gün boyunca Emek gibi, Yeni Rüya gibi salonları kapalı, kötü salonlarda duyarsız yerel yönetimleri kınayarak İstanbul sinema izleme savaşı verdi. Seyirci son gün film biletlerini yakmayı göze alıp Emek Sineması yürüyüşünü gerçekleştirdi.
Festival, İKSV’nin Öncü Sponsoru Eczacıbaşı, başı başta olmak üzere pek çok sponsor ve seyirci desteğiyle hayata geçen festivale Béla Tarr "Torino Atı" filmi ve sinema üzerine düşünceleriyle damgasını vurdu. Önceki yıllarda izlenmiş olan Saura'nın “Kanlı Düğün” ve Tarkovski'nin "Andrey Rublev" filmlerinde salonları “Sinemateksiz İstanbul’un” boşluğunda ikinci kez hayranlıkla izleyen seyirciler doldurdu.
İstanbul Film Festivali’nin bu yılki yeni bölümleri, 30. yıla özel “Film Gibi 30 Yıl”, “Bir Zamanlar Festivalde: SİYAD’ın Keşifleri”, “İstanbul 2010” ve İstanbul Film Festivali ve İstanbul Bienali işbirliğiyle hazırlanan “İsimsiz (Film)” sinemaseverlerden büyük ilgi gördü. Festivalin artık gelenekselleşen bölümleri “Akbank Galaları”, “Dünya Festivallerinden”, “Yıllara Meydan Okuyanlar”, “Genç Ustalar”, “NTV Belgesel Kuşağı”, “Mayınlı Bölge”, “Geceyarısı Çılgınlığı” ve “Çocuk Mönüsü” her zaman olduğu gibi yine ilgiyle takip edildi. Festivalin Uluslararası ve Ulusal Yarışma Altın Lale ile FACE ödülleri ise 16 Nisan Cumartesi akşamı Lütfi Kırdar’da düzenlenen ödül töreninde takdim edildi.
İstanbul Film Festivali’nde sponsorluğunu 23 yıldır Efes’in üstlendiği “Türk Sineması” bölümünde Ulusal Yarışma, Yarışma Dışı, Yeni Türk Sineması ve Belgeseller başlıkları altında 54 kurmaca ve belgesel film yer aldı. Festival programında yer alan çok sayıda Türk filmi, yurtdışındaki festivallerin temsilcilerinden davet aldı.
İstanbul Film Festivali’nde, 30. yıla özel pek çok yenilik yer aldı. Büyük ilgi gören, hatıralarla dolu açılış töreninin haricinde, 30. yıla özel de bir gece düzenlendi. 13 Nisan Çarşamba akşamı Esma Sultan’da gerçekleştirilen 30. Yıl Özel Gecesi’nde, festival sponsorları, destekçileri ve otuz yıl boyunca festivale ev sahipliği yapan ve Beyoğlu’nu bir festival merkezi haline getiren sinemaların yetkililerine birer teşekkür plaketi sunuldu. Törende ayrıca festivalin otuz yılına katkıda bulunan, film gibi otuz yıl yaşamamızı sağlayan dokuz kişiye de festivalin ”Emek Ödülü” takdim edildi.
Bu yıl İstanbul Film Festivali’nin 30. yılını kutlaması vesilesiyle arşiv niteliği taşıyan özel bir kitap hazırlandı. “30: 20 Yönetmenden 30 Yıl” adlı kitapta, sinemamızda son dönemde uluslararası başarılara imza atmış 20 yönetmenin, festivalde izlediği ve etkisinde kaldığı birer film üzerine yazdıkları yazıların yanı sıra, yerli ve yabancı film eleştirmenlerinin değerlendirme yazıları ve festivalin otuz yıllık serüveninin anlatıldığı söyleşiler yer alıyor. Fotoğrafçı Muhsin Akgün tarafından, 20 yönetmenin Beyoğlu’ndaki sinemaların farklı yerlerinde çekilen fotoğrafları ise hem kitapta yer aldı hem de festival bitimine kadar Atlas Pasajı’nda sergilendi. “30: 20 Yönetmenden 30 Yıl” kitabı, İKSV Tasarım Mağazası’nın yanı sıra kitapevlerinde de satışa sunuldu.
Festivalin 30. yılına özel sürprizlerinden biri de geçmişten günümüze tüm festival seyircilerini buluşturan “Film Gibi 30 Yıl” blogu oldu. Şubat ayında www.filmgibi30yil.com adresinden yayına başlayan 30. yıl blogunda, festivalseverler festivalle ilgili anılarını paylaşıp, eski biletlerinden fotoğraflarına birçok hatırayı sergileme fırsatı buldu.
İstanbul Film Festivali, 30. yılında sinema ve müzik dünyasının önde gelen iki ismini bir araya getiren bir projeye de ev sahipliği yaptı. Fransız sinemasının en özgün auteur yönetmenlerinden, Altın Lale Uluslararası Yarışma Jüri Başkanı olarak İstanbul’a gelen Claire Denis filmleriyle yönetmenin 15 yıldır beraber çalıştığı İngiliz rock grubu Tindersticks’i aynı sahnede buluşturan Tindersticks: “Claire Denis Film Müzikleri 1996-2009” başlıklı konserin, dünya prömiyeri 30. İstanbul Film Festivali kapsamında, Fulya Sanat Merkezi’nde yapıldı.
İstanbul Film Festivali, bu yıl İstanbul’da ağırladığı yönetmenleriyle de öne çıktı. Festivalin açılışından kapanışına kadar geçen 16 günlük süre içinde İstanbul’u Béla Tarr, Claire Denis, Claude Lanzmann, Leos Carax gibi tanınmış yönetmenlerin yanı sıra Ahmad Abdalla, Jim Loach, Ed Gass-Donnelly, Philip Koch, Gérald Hustache-Mathieu ve Kadir Balcı gibi genç yönetmenler de ziyaret etti. Ünlü İngiliz oyuncu Miranda Richardson, Hollywood’un yeni parlayan yıldızlarından Luke Evans ve Uluslararası Altın Lale’yi alan Mikrofon’un oyuncusu Khaled Abol Naga gibi oyuncular da festivalin misafiri olarak İstanbul’a geldiler.
Festivalde gerçekleştirilen 528 gösterimden 103’ü filmin yönetmen, yapımcı veya oyuncularının katılımıyla gerçekleştirildi. Film öncesinde seyircilerle buluşup, film sonrasında sinemaseverlerin sorularını yanıtlayan yönetmenler arasında Tran Anh Hung (İmkansızın Şarkısı), Jacob Tierney (Canım Komşularım), Romain Goupil (Eller Yukarı), Gabriel Range (Ben Köleyim), Rafi Pitts (Avcı), Lech Majewski (Değirmen ve Haç), Marc Fitoussi (Copacabana), Daniele Luchetti (Hayatımız), Lucy Walker (Çöplük ve Geri Sayım) da yer aldı.
Festival parti ve resepsiyonlarıyla da çok hareketliydi. Festival kapsamında, İstanbul Modern’de Arte France tarafından düzenlenen resepsiyonda, ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan’a Fransa Kültür Bakanlığı’nı temsilen Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Hervé Magro tarafından “Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Madalyası” takdim edildi. Festivalin açılış töreninin ardından Akbank’ın evsahipliğinde Roxy’de, kapanış töreninin ardındansa Efes evsahipliğinde Pera Palace’de düzenlenen partiler de büyük ilgi gördü.
Festivalin “Sinema Onur Ödülleri”, Türk Sineması’na imzasını atan dört büyük isme, yönetmen Yusuf Kurçenli, görüntü yönetmeni Ertunç Şenkay ve Türk Sineması’nın unutulmaz isimleri Metin Akpınar ile Zeki Alasya’ya festivalin açılış töreninde verildi. Son filmiyle, şubat ayında Berlin Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü kazanan, yapıtları ve yaklaşımıyla başta Gus Van Sant olmak üzere çağdaş ve bağımsız sinemayı etkileyen, “sinemanın filozofu” Béla Tarr da festivalin açılış töreninde Sinema Onur Ödülü’nü almak üzere İstanbul’daydı.
Festival, Groupama ve Groupama Gan Sinema Vakfı işbirliğiyle bu yıl beşinci kez “Özel Gösterim: Türk Klasikleri Yeniden” bölümüyle Türk sinemasının önemli yapıtlarından birini, Memduh Ün’ün Üç Arkadaş filmini beyaz perdeyle buluşturdu. Filmin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema-TV Merkezi tarafından restore edilmiş kopyasıyla Atlas Sineması’nda gerçekleştirilen özel gösterimine yönetmen Memduh Ün’ün yanı sıra başrol oyuncuları Fikret Hakan ve Muhterem Nur katılarak izleyicilerin karşısına çıktılar.
Avrupa Konseyi ve Eurimages işbirliğiyle festivalin “Sinemada İnsan Hakları” bölümünde yer alan bir filme verilen Avrupa Konseyi Sinema Ödülü FACE’i takdim etmek üzere Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Daryal Batıbay İstanbul’daydı. Festivalin konukları için gerçekleştirilen ve artık klasikleşen Boğaz’da tekne gezisi de bu yıl Avrupa Konseyi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti.
İstanbul Film Festivali’ni izlemek için yurtdışından gelen 400’e yakın konuğun arasında Berlin, Venedik, Toronto, Selanik, Locarno, La Rochelle, Hamburg, Tiflis, Paris, Montpellier, Göteburg, Doha, Telluride, Rennes, Vesoul, Bergen, Saraybosna, Abu Dhabi ve Amiens gibi uluslararası film festivallerinin temsilcileri de vardı.
İstanbul Film Festivali kapsamında bu yıl altıncısı düzenlenen Köprüde Buluşmalar Platformu, Avrupa ve Türkiye’den yapımcı, yönetmen, senarist ve kurum temsilcilerini bir araya getirip yeni uzun metraj projelerinin ilk uluslararası sunumunun yapılması için olanaklar yaratmaya devam etti. Köprüde Buluşmalar Platformu kapsamında bu yıl proje sahipleri Cinemart, Sofia Film Lab, Israil Film Fonu, Eurimages, ARTE, Binger Lab, Fortissimo Films ve Berlinale Co-Production Market temsilcileriyle görüşme imkanı buldu. Bu yıl ayrıca, İstanbul Film Festivali Köprüde Buluşmalar Platformu, Medienboard Berlin-Brandenburg ve Hamburg Schleswig-Holstein Film Fonu işbirliğinde oluşturulan ve iki ülke arasındaki ortak yapımlar için yeni bir teşvik sunmayı amaçlayan ve toplam 100.000 Euro’yu bulan Türkiye-Almanya Ortak Yapım Geliştirme Fonu ilk defa verilmeye başlandı.
Dünya basını her yıl olduğu gibi bu yıl da İstanbul Film Festivali’ne büyük ilgi gösterdi.
Festivale yurtdışından 100’e yakın basın mensubu katıldı. Festival haberleri Screen International, Variety, Hollywood Reporter, Cineaste, Film New Europe ve Positif gibi dünyanın önde gelen sektör dergilerinin yanı sıra Frankfurter Allgemeine Zeitung, Die Tageszeitung, Tagesspiegel, Suddeutsche Zeitung, NY Times, Il Messagero, El Periodico, Elefhterotypia gibi önemli ve saygın gazetelerin temsilcileri tarafından da izlendi. Ayrıca RAI, Euronews, CNN International, China Central Television da İstanbul Film Festivali’ni takip etti.
Festivalin kapanış töreni 16 Nisan Cumartesi akşamı Lütfi Kırdar Kongre Salonu’nda yapıldı. Törende festivalin ödül töreni de gerçekleşti. Bu yıl uluslararası yarışmada Altın Lale'yi Ahmad Abdalla’nın “Mikrofon” filmi, ulusal yarışmada Tayfun Pirselimoğlu’nun “Saç” filmi kazandı. Jüri Özel Ödülünü uluslararası yarışmada “Bizim Büyük Çaresizliğimiz / Seyfi Teoman” ve “Faydalı Hayat / F. Veiroj” aldı. Ulusal Yarışmada Jüri Özel Ödülü “Press” verildi. En İyi Yönetmen Ödülü Tayfun Pirselimoğlu’na (Saç), En İyi Kadın Oyuncu Ödülü Nazan Kesal’a (Saç), En İyi Erkek Oyuncu Ödülü Ahmet Mekin’e (Görünmeyen), En İyi Senaryo Ödülü Belma Baş’a (Zefir), En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü Birgit Gudjonsdottir (Bizim Büyük Çaresizliğimiz), En İyi Müzik Ödülü ise Ahmet Kenan Bilgiç’e (Atlıkarınca) verildi.
Dünya Festivallerinin en prestişli ödülü sayılan Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu FIPRESCI Ödülünü Uluslararası Yarışma’da “İmkânsızın Şarkısı” (Tran Anh Hung ), Ulusal Yarışma’da “Press” (Sedat Yılmaz) aldı. Sinemada İnsan Hakları /Avrupa Konseyi Sinema Ödülü FACE “Yokmuşum Gibi” (Juanita Wilson)a ve Jüri Özel Ödülü ise “Press” filmine verildi. Radikal Gazetesi’nin verdiği Uluslararası Yarışma Halk Ödülü’nü “Bizim Büyük Çaresizliğimiz” ve Ulusal Yarışma Halk Ödülü’nü de “Atlıkarınca” filmleri kazandı.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'