"Akil adamları'nın görevleri Türkiye'yi bölmektir"

İşçi Partisi Genel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin yaptığı yazılı açıklamada Avrupa Birliği'nin 12 Eylül referandumunda istediği sonucu aldıktan sonra Kürt sorununda bir adım daha attığını söyledi. Bugüne kadar İlerleme Raporlarında görüş ve önerilerini yazmakla yetinen AB'nin bu kez 'Akil adamlar' kisvesi altında oluşturduğu 'arabulucu heyeti'ni Diyarbakır'a gönderdiğini kaydeden Gültekin şunları söyledi:
"AB, ABD ile birlikte yıllardır burnunu soktuğu, Türkiye'ye karşı kullandığı Kürt sorununu, şimdi istediği doğrultuda 'çözüm'e kavuşturmak için harekete geçmiş bulunuyor. George Soros'un Açık Toplum Vakfı'nın desteklediği 'Türkiye Bağımsız Komisyonu'nun Diyarbakır'a gönderdiği heyetin kimliği yapılan ziyaretin amacını hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde ortaya koyuyor."
 

"Arabulucu olmasını Öcalan istemişti"

Heyet'in başkanı Martti Ahtisaari'nin bugüne kadar 'arabulucu' sıfatıyla görev yaptığı ülkelerde yaşanan gelişmeleri anlatan Gültekin, Ahtisaari'nin 1970'lerin ikinci yarısında BM Namibya Özel Temsilcisi olarak görev yaptığını hatırlatarak "O yıllarda Namibya, Güney Afrika sınırları içinde bulunuyordu. Ahtisaari'nin görevinin sonunda, Namibya Güney Afrika'den koptu ve bağımsızlığını ilan etti. Ahtisaari, 1999'da Kosova'da görev yaptı. Sonucu hepimiz biliyoruz. Kosova Sırbistan'dan ayrıldı, bağımsızlığını ilan etti. Ahtisaari'nin Endonezya'daki Aeeh Bölgesi'ndeki arabuluculuk görevi bir kez daha başarıyla sona erdi. Aehh bölgesi Endonezya'dan bağımsızlığını elde etti. İşte bu Ahtisaari, şimdi Diyarbakır'da, yani son görev yerinde. Hatırlanacağı üzere arabulucu olmasını Abdullah Öcalan istemişti."
 

"Öküzün yalakası kasabın bıçağını yalarmış"

Diyarbakır'daki görüşme trafiğinin bile Ahtisaari'nin ne amaçla Türkiye'ye geldiğini ortaya koyduğunu dile getiren Gültekin, şu görüşleri dile getirdi:
"Bugün iktidar koltuklarını emperyalist devletlerle hizmet sözleşmesi imzalayanlar işgal etmiştir. Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Ahtisaari'nin Diyarbakır merkezli bölücü çabalarına itiraz etmesi düşünülemez. Ahtisaari'nin Diyarbakır ve İstanbul'da izzeti ikram ile karşılanması ise akla halkımızın bu durumlar için söylediği özlü bir deyimi getiriyor; öküzün yalakası, kasabın bıçağını yalarmış. İşçi Partisi olarak bütün siyasi partileri, emek örgütlerini, demokratik kitle Türk-Kürt bütün milletimizi Ahtisaari gibi emperyalistlere hak ettikleri cevabı vermeye çağırıyoruz."