AKP, 4'üncü yargı paketini TBMM'ye sundu

AKP, 4 kanunda değişiklik öngören, 27 maddelik ve '4'üncü yargı paketi' olarak bilinen 'Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni TBMM Başkanlığı’na sundu. İşte ayrıntılar...

AKP, 4'üncü yargı paketini TBMM'ye sundu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.06.2021 - 14:50

AKP Grup Başkan Vekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Akbaşoğlu, '4'üncü yargı paketi' olarak bilinen 'Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni TBMM’ye sunduklarını belirtti. Akbaşoğlu, Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 30 Mayıs 2019’da açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı'nda yer alan reformların pakette olduğunu söyledi.

Akbaşoğlu, "4'üncü Yargı Paketi ile Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Ceza Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu ve Anayasa Mahkemesi Kanunu'nda toplam 4 kanunda değişiklik yapıyoruz. Yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının güçlendirilmesini hedefliyoruz. Hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflığın geliştirilmesi, kişinin maddi ve manevi bütünlüğü, özgürlük ve güvenliği ile özel hayatının korunmasında daha etkin adımların atılması ve insan hakları konusunda üst düzey idari ve toplumsal farkındalığın artırılması amaçlarına yönelik öncelikli faaliyetlerin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Böylece İnsan Hakları Eylem Planı'nda yer alan amaçları gerçekleştirmek noktasında önemli bir adımı daha bugün atmış oluyoruz" dedi.

BOŞANILAN EŞE SUÇLARDA CEZA ARTIRIMI

Kanun teklifi ile kadına yönelik şiddetle daha etkin mücadele edilebilmesi için yapılan düzenlemelerin dikkat çektiğini belirten Akbaşoğlu, "Kadınlarımızın hak ve hukukunu korumaya ve kadına karşı şiddet ve mücadeleye kesin bir kararlılıkla devam etmekteyiz. Bu kapsamda Türk Ceza Kanunu’nda yer alan kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet ve kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçları ile ilgili boşanılan eşe karşı işlenmesi durumunda bu suçların nitelikli hal olarak ceza artırımına neden olacağı somut bir düzenlemeye bağlanıyor" diye konuştu.

'İDARENİN CEVAP VERME SÜRESİNİ 30 GÜNE İNDİRİYORUZ'

Akbaşoğlu, idareye yapılan başvurulara ilişkin cevap verme süresini kısaltan, ceza yargılamasındaki koruma tedbirleri bakımından kişi hak ve hürriyetlerini güçlendiren, mahkemeye erişim hakkını güçlendiren düzenlemeler olarak 4 başlıkta toplanacak önemli düzenlemeler getirdiklerini söyledi.

Akbaşoğlu, "İdarenin 60 günde cevap verme süresini 30 güne indiriyoruz. Bütün kamu idarelerinin 60 günde vatandaşımıza cevap verme süresini kısaltarak 30 güne indiriyoruz. İdari yargıya başvurma süresi ise vatandaşımız yönünden aynen devam ediyor ve 60 günlük hak süresi aynen muhafaza ediliyor. Ceza Kanunu bakımından bahse konu 4 suç yönünden bu suçların boşanmış eşe de işlenmesi karşısında biz bunu artırıcı bir neden olarak nitelikli bir hal olarak düzenliyoruz" dedi.

'HAFTA SONU NEZARET UYGULAMASI SONA ERECEK'

AKP'li Akbaşoğlu, adalete kolay erişilebilirlik anlamında tebligatların dışında eğer dosyasında varsa şüpheliye, sanığa ve mağdura faks, telefon, e-posta gibi iletişim araçlarıyla da bildirilmesini ilave düzenleme olarak sunduklarını kaydetti. Akbaşoğlu, "İfadesi alınmak amacıyla yakalanan kişilerin mesai saatleri ve tatil günlerine rastlaması durumunda 'Ben ifade vermeye ilgili yargı mercine gideceğim' diye taahhütte bulunması durumunda her dosya için bir kere olmak üzere cumhuriyet savcılığımız ilgili kişiyi serbest bırakabilme emrini verebilecek. Bu şekilde hafta sonu nezarette geçen süre uygulamalarını sona erdirebilme imkanı söz konusu olabilecek. Şayet taahhüdünü yerine getirip kendi söz verdiği zaman diliminde ilgili yargı mercinin önüne çıkmadığı takdirde de 1000 TL idari para cezası ile karşılaşılması söz konusu olacak" diye konuştu.

'ADLİ KONTROL 4 AYDA BİR DEĞERLENDİRİLECEK'

Akbaşoğlu, katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi için kuvvetli suç şüphesinin somut delillere dayanması gerektiğine ilişkin düzenlemeyi de getirdiklerini belirterek, "Eğer adli kontrole değil de tutuklamaya karar verilecekse ne için adli kontrol kararı verilmediğinin gerekçesinin de bu kararlarda mutlaka yer alması gerektiğine ilişkin bir düzenlemeyi getirmiş oluyoruz. Konutunda, evinde bulunmayı gerektiren adli kontrol uygulamasında evde geçen 2 günlük süreyi ceza mahsuplaşması noktasında bir gün olarak değerlendirilmesine dönük bir düzenleme söz konusu. Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlüğünün devam edip etmediğine en geç 4 ayda bir soruşturma evresinde cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise resen ilgili mahkemesince karar verileceği de hüküm altına alınıyor" dedi.

'STAJYER HAKİM VE AVUKATLAR AYM’DE STAJ YAPABİLECEK'

Akbaşoğlu, seri muhakeme usulüne ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara istinaden yeni düzenlemeler getirildiğini kaydederek, "Basit yargılama usulüne ilişkin olarak duruşma günü belirlendikten sonra bu usulün uygulanamayacağı hüküm altına alınıyor. Dikey itiraz usulü önemli bir düzenleme yapılıyor. Sulh ceza hakimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği karara karşı itirazlar asliye ceza mahkemesine yapılacak" diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi Kanunu’nda da değişikliğe gittiklerini söyleyen Akbaşoğlu, "Hakim adayları ve stajyer avukatların Anayasa Mahkemesi'nde staj yapabilmelerine imkan getiriyoruz" dedi.

'HER TÜRLÜ İHTİMALİ BARINDIRIYOR'

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran AKP'li Akbaşoğlu, HDP’nin İzmir İl Başkanlığı’ndaki saldırıda provokasyon olup olmadığına yönelik soruya, "Bu süreç her türlü ihtimali içinde barındırıyor. Şahsi bir durum mudur, provokatif amaçlı mıdır, başka bir boyutu mu vardır; bu kişinin alınacak ifadeleri, savcılıkta yapılacak soruşturma çerçevesinde daha da netleşecektir. Mahkemenin de bu menfur olayı net bir şekilde ortaya koyacağına eminim" yanıtını verdi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon