"AKP hükümetlerinin kod adı artık 17-25’tir"
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, 17 Aralık Rüşvet yolsuzluk soruşturmasının yıldönümünde, Martin Luther’in “Zaman gelir sessizlik ihanet olur” sözünü anımsatarak, “Evet, tam da öyle günlerden geçiyoruz ve bildiğimiz doğruları nefesimiz bitene kadar haykırmamız gerekmektedir” dedi.
AKP Programında yer alan temiz siyaset sözünün parti yönetimince unutulduğunu, 2001 yılında AKP kurulurken dönemin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “mal beyanını genişletiyoruz” demesine rağmen bugüne kadar tersini yaptıklarını belirten Umut Oran, “Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yaşadığı en büyük yolsuzluğun yıldönümüdür. 17-25 bu ülkede bir milattır. AKP hükümetinin kod adı artık 17-25’tir. Acilen toplum olarak ülke olarak yenilenmeye, tazelenmeye, siyasete güveni yeniden inşa etmeye gereksinimimiz var. Bunun ilk adımı ise siyasi etik ve ahlak yasasının çıkartılmasıdır ve teklifi 17 Aralık’ın yıldönümünde TBMM’ye sundum. Davutoğlu’na sesleniyorum yargıyı sıfırladınız, madem hiç suçu yok bu 4 bakanı neden göreve iade etmiyorsun? Al yanına miting miting gez ya da 5’iniz fotoğraf çektirin bak bakalım nasıl tepki geliyor sana? Bu arada hakkını yemeyeyim 12’nci Cumhurbaşkanı bir konuda çok doğru söylüyor: "Ben bugüne kadar evladından hırsızlık öğrenen baba görmedim, duymadım. Hırsızlık babadan evlada geçer, evlattan babaya değil. Martin Luther’le başladık ama Shakespeare ile bitirelim. Shakespeare "Cehennem boş. Bütün şeytanlar burada” sözünü herhalde 17 Aralık 2013 Türkiye’si için yazmış, ne dersiniz?” diye konuştu.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Umut Oran, “Bugün 17 Aralık 2014 ve basın toplantıma Martin Luther’in güzel bir sözü ile başlamak istiyorum: “Zaman gelir sessizlik ihanet olur” Evet, tam da öyle günlerden geçiyoruz ve bildiğimiz doğruları nefesimiz bitene kadar haykırmamız gerekmektedir” diyrek sözlerine başladı. CHP’li Umut Oran, toplantıda özetle şunları kaydetti:
AKP HÜKÜMETİNİN KOD ADI ARTIK 17-25’TİR
Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yaşadığı en büyük yolsuzluğun yıldönümüdür. 17-25 bu ülkede bir milattır. AKP hükümetinin kod adı artık 17-25’tir. Yani artık Türkiye’de 1 yıldır 61 ve 62’nci değil 17-25 hükümetleri görev yapmaktadır.
TAM DA MEVLANA’NIN VUSLAT GÜNÜNDE
Mademki hafıza-i beşer nisyan ile maluldür, o zaman ne olmuştu anımsatmak gerekir. Geçen yıl, 17 Aralık 2013’te Türkiye öfke ve utanç içinde bir güne uyandı. Tam da Hazreti Mevlana’nın Vuslat gününde ar damarı çatlamış olanların dışında herkesin şaşkınlıkla izlediği hırsızlık, ahlaksızlık 77 milyonun gözleri önüne serildi. Savcılık fezlekelerine göre Başbakan, Başbakanın çocuğu, bakanlar, iş adamları ve bürokratların rüşvet, adam kayırmacılık, hırsızlık, altın kaçakçılığı, kara para aklama pisliğine gömüldüklerini gördük.
SESİNİN ÇOK ÇIKMASI SUÇLULUK PSİKOLOJİSİNDEN
Almanya’da promosyon uçak bileti nedeniyle Cumhurbaşkanı’nın istifa ediyor, Japonya’da benzeri durumlarda bakanlar harakiri yapıyor, bunları mı gördük Türkiye’de, hayır! Tam tersine yine bir algı yönetimine başlayarak üst perdeden, herkese had bildirmeye girişti. “Sesi çok yüksek çıkıyor. Biliyoruz ki sesinin çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir”, buna da itiraz etmez herhalde çünkü 12. Cumhurbaşkanı 5 yıl önce bu tarifi bizzat kendisi için yapmış adeta.
KAÇAK SARAY KÜBRA BEBEĞİN MUHAMMET’İN KADERİ ÜZERİNDE YÜKSELİYOR
17-25 Aralık hükümeti tuttu bir de kendisine bir de Kaçak Saray yaptırdı. Sadece inşaat maliyetinin 1,4 katrilyon TL olduğunu bizzat Maliye Bakanı’nın açıkladığı Kaçak Saray; kara toprağa düşen yüzlerce madencinin, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren binlerce işçimizin, açlıktan ölen 2,5 aylık Kübra bebeğin, babasının sırtında bir çuval içinde son yolculuğuna çıkan 1,5 yaşındaki zavallı Muharrem’in, çocuğunu dershane parasını bulamayınca intihar eden annenin, öğrencileriyle buluşamayıp baba parası yemenin utancına dayanamayan veya inşaatta çalışırken kalp krizi geçirip ölen öğretmen adaylarımızın kaderleri üzerinde yükselmektedir.
BUNCA YOLSUZLUK AHLAKSIZLIK NEDEN OLUYOR?
Peki, bunca yolsuzluk, ahlaksızlık neden oluyor? Bunun elbette çeşitli nedenleri var o kişinin, siyasetçinin ahlak yoksunluğu ve açgözlülüğü, ülkesini sevmemesi, ulusal duyarlılıklarının olmaması en başta gelen nedenlerdir. Bu durum önlemez mi, elbette önlenebilir ve uzun vadeli çözüm, toplamsal yeniden inşa için politika değişikliğine gidilmesi, eğitim sisteminin ve yasaların sil baştan ele alınması gerekmektedir. Bu ülkenin, bizlerin, vatandaşların bu kadar uzun süre bekleme olanağı ve lüksü var mı, hayır yok! O zaman acilen toplum olarak ülke olarak yenilenmeye, tazelenmeye, siyasete güveni yeniden inşa etmeye gereksinimimiz var.
TEMİZ SİYASET İÇİN ETİK YASA TEKLİFİ HAZIR
Bunun ilk adımı ise siyasi etik ve ahlak yasasının çıkartılmasıdır.CHP’nin seçim taahhütlerinden birisi budur. CHP iktidarında ilk 100 günde yapacağımız en önemli uygulama bu olacaktır. Türkiye’nin temizlenmeye ihtiyacı var, ilacı da bellidir. Bu nedenle 17 Aralık 2013’ün yıldönümünde Siyasi Ahlak ve Etik Yasa Teklifimi TBMM Başkanlığı’na sunuyorum. Temiz siyaset / dürüst yönetim / açık toplum diyorsak Türkiye’nin bu yasayı daha fazla ertelemeye tahammülü yoktur.
BU TEKLİF DAVUTOĞLU VE ERDOĞAN İÇİN TURNUSOL KAĞIDIDIR
Benim de imzam olan Yolsuzlukla Mücadele Haftası teklifimiz ekim ayından bu yana TBMM’de bekliyor. Ama AKP’nin bu teklife bu kez destek vereceğini düşünüyorum çünkü Tayyip Erdoğan partisini kurarken 14 Ağustos 2001 tarihinde, “üst yönetimde etkin olan herkesin mal bildirimini genişletiyoruz” demişti. Yasa teklifim, Erdoğan ve Davutoğlu için samimiyet testidir, turnusol kâğıdıdır umarım bu testi geçebilirler.
AKP PROGRAMINI OKUYUP “ALTINA İMZAMI ATARIM” DEDİ
Şimdi size bazı hükümler okuyacağım, “Siyasetin kirlenmesini önleyen yasal düzenlemeler yapılacaktır. Siyaset bir rant aracı görüntüsünden kurtarılacaktır. Seçimle gelen herkesin kanunen vermek zorunda olduğu mal bildirimi şeffaf olarak kamuoyunun bilgi ve denetimine sunulacaktır. Milletvekili ve bakanların yargılanmaları önündeki anayasal engeller kaldırılacak; dokunulmazlık, tüm kamu görevlilerinin yargılanabilmeleri önündeki engeller ve ayrıcalıklarla birlikte ele alınacak ve milletvekillerinin meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerine inhisar ettirilecektir.” Altına imzamı atıyorum bu vaatlerin. Bunu da unutmuşlardır hatırlatayım 12. Cumhurbaşkanı ve Vekil Başbakanı Davutoğlu’na, bu okuduğum sizin programınızdır ey 17-25 Hükümeti unuttunuz mu programınızı? (AKP Programının 2.2 maddesi)
EVLATLAR ÇOK HAYIRLI, BABALARINA BORÇ PARA VERİYOR
AKP ne söylediyse tersini yapmıştır bu da kanıtıdır: ‘Şeffaf mal beyanında bulunacağız’ dediler ama yasal zorunluluğu bile çiğniyorlar, mal beyanı vermemek için bin dereden su getiriyorlar. Mal beyanlarına göre evlatlar çok hayırlı, babalarına borç verip duruyorlar, eşlerin altınları sürekli suyunu çekiyor, memleketteki araziler hiç değer kazanmıyor, eşinin arabası yaşlanıyor ama değeri sürekli artıyor. Tabi 17-25 AKP hükümeti için normaldir bu durum.
MADEM SUÇSUZLAR GÖREVİNE İADE ET O 4 BAKANI
Davutoğlu’na seslenmek istiyorum, madem 17-25 Aralık’ta hiçbir yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama yaşanmadı, savcılık mahkeme işlerini sıfırladınız. Maden o 4 bakanın hiçbir suçu yok niye onları yeniden görevlerine atamıyorsun? Madem tertemiz bu 4 kişi al yanına miting miting gez, 57iniz birlikte fotoğraf çektirin seçimde kullanın. Madem kendine güveniyorsun hadi durma yap bunu.
ERDOĞAN DOĞRU SÖYLÜYOR “HIRSIZLIK BABADAN EVLADA GEÇER”
Bu arada hakkını yemeyeyim 12’nci Cumhurbaşkanı bir konuda çok doğru söylüyor: "Ben bugüne kadar evladından hırsızlık öğrenen baba görmedim, duymadım. Hırsızlık babadan evlada geçer, evlattan babaya değil.”
SHAKESPEARE İLE BİTİRDİ
Martin Luther’le başladık ama Shakespeare ile bitirelim. Shakespeare "Cehennem boş. Bütün şeytanlar burada” sözünü herhalde 17 Aralık 2013 Türkiye’si için yazmış, ne dersiniz?
RAKAMLARLA 17-25 ARALIK YOLSUZLUĞUNU VE KAÇAK SARAY’I ANLATTI
Umut Oran, basın toplantısında 17-25 Aralık yolsuzluğunun maddi boyutu ve Kaçak Saray’ın maliyetiyle neler yapılacağına dair şu verileri de gazetecilerle paylaştı:
- 17-25 Aralık’ta, savcılığa göre 85 Milyar Euro, yani bugün itibariyle 252 katrilyon lira boyutunda usulsüz işlem yapılmıştı. Bakanlar da bu usulsüz işlemlerden komisyon almıştı. İnsanın aklının alamayacağı kadar büyük bir para, yolsuzluğun boyutu tam 252 katrilyon lira. Türkiye’de 77 milyon vatandaşımız var, yani yolsuzluğun kişi başına maliyeti 3273 lira.
- Türkiye’de bugün resmi rakamlara göre 3 milyon 64 bin işsiz var, bu parayla bütün işsizlere tam 7,5 yıl boyunca asgari ücretten maaş ödenebilir. (Aylık 900 TL’den)
- Türkiye’de 10 milyon emekli var ve bu parayla her emeklimize 25.200’er lira ikramiye verilir.
- Türkiye’de 300.000 atanamayan öğretmen var, bu parayla bütün öğretmenler atanır ve 30 yıl boyunca maaşları ödenir. (aylık 2.300 TL’den)
Kaçak Saray’ın 5 katrilyonluk maliyetiyle neler yapılırdı?
- Kaçak Sarayın sadece inşaatı 1,4 katrilyon tam anlamıyla bittiğinde 5 katrilyonu bulacağını açıkladı mimarlar odası. 5 katrilyon ne demek biliyor musunuz arkadaşlar;
-Hükümetin teşvik belgelerine göre söylersek eğer 5 katrilyonla imalat sektöründe 13 bin 192, hizmet sektöründe 15 bin 15 kişi, tarımda ise 17 bin 730 kişiye iş yaratılması demektir.
- 5 katrilyonla üniversite öğrencilerimizin yüzde 60’ına, yani tam 1 milyon 667 bin üniversite öğrencisine aylık 250 TL’den bir yıl boyunca burs verilebilirdi.
- 5 katrilyonla 15’er trilyon üzerinden 500’er yataklı 333 yurt yapılır, 166 bin 500 öğrencimizin barınma sorunu çözülürdü.
- 5 katrilyonla, atama bekleyen 300 bin öğretmen adayımızdan 181 bin 159’u atanabilir ve aylık 2 bin 300 TL üzerinden kendilerine birer yıllık maaşları ödenebilirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu