"AKP, ne gibi gizli pazarlıkları yaptığını açıklasın"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk, yaptığı yazılı açıklamada, 9 Türk yurttaşının hayatlarını kaybetmeleri şeklinde sonuçlanan Mavi Marmara olayını izleyen dönemde hükümetin İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik olarak uyguladığı "çapraşık ve örtülü diplomatik debelenmeleri" ibretle izlediklerini ifade ederek, "Seçimlerden önce, ısrarla, ikinci Mavi Marmara Kortejine engel olamayacağını iddia ederken, seçimlerin hemen ertesinde 17 Haziran tarihinde, uluslararası baskı sonucu, gemiyi denize elverişlik belgesi vermemek suretiyle kortejin yola çıkmasını önleyen hükümet, ilk Mavi Marmara olayında baştan bu basireti gösterseydi bu yurttaşlarımız hayatta olacaklar, hükümet de yoğun dış baskılar altında çeşitli Batı Avrupa ülkelerinde, otel odalarında, kapalı kapılar ardında, İsrailli karşıtlarıyla nereye varacağı belli olmayan pazarlıklar içine girmek zorunda kalmayacaktı" dedi.

Erdoğan, Gazze'ye giden ilk Türk devlet adamı olmayacak

Gelinen noktada İsrail'in Türk milletinden özür dilemesi ve hayatlarını kaybetmiş olan vatandaşların ailelerine tazminat ödemesinin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Korutürk, ayrıca Başbakan Erdoğan'ın "Gazze'ye giderim" yönündeki, açıklamalarını da değerlendirerek, "Sayın Erdoğan, Gazze'ye giden ilk Türk devlet adamı olmayacaktır. Gazze, Türk devlet adamlarının öteden beri geleneksel olarak ziyaret ettikleri bir yer olagelmiştir. İsrail'in Gazze'ye uyguladığı Ambargo Gazze'de yaşayan Filistin halkının temel gereksinimlerini karşılayacak malzemelere yöneliktir, yoksa Gazze'ye gidecek yabancı devlet adamlarını kapsamamaktadır" diye konuştu.

Korutürk, "AKP hükümetinin İsrail'le kapalı kapılar arkasında yabancı ülkelerle yürüttüğü gizli pazarlıklarda hangi konuların görüşüldüğünün, hangi yabancı ülkelerin bu konuda devrede olduğunun ve Türkiye'ye ne gibi telkin ve baskılarda bulunulduğunun Türk halkına açıklanmasını bekliyoruz" dedi.