Almanya'da devlet ile İslam arasında yeni dönem
Almanya İçişleri Bakanı Schauble'nun, Alman Hükümetinin, İslam dinini kiliselerle eşit statüye getirme düşüncesi ve muhatap olarak Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) alınacağını açıklaması olumlu karşılandı.

Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schauble'nun, Alman Hükümetinin, İslam dinini kiliselerle eşit statüye getirmeyi düşüncesi ve muhatap olarak Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) alınacağını açıklaması, çok olumlu karşılandı. DİTİB Dinler Arası Diyalog Sorumlusu Bekir Alboğa, "Nihayet diyorum, nihayet bu noktaya gelebildik. 50 yıldır bu ülkede yaşayan bir Müslüman toplum olarak bundan daha doğal bir süreç ve bundan daha tabi bir sonuç olamazdı" şeklinde konuştu.
Wolfgang Schauble'nin açıkladığı, Alman Hükümetinin İslam dinine yönelik açılımı yankı buldu. Bakan Schauble'nin, "Tıpkı diğer dini cemaatler ile olduğu gibi İslam'la da devlet olarak bir işbirliğini öngördüklerini" belirterek kısa adı DİTİB olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ni muhatap almayı düşündüklerini açıklaması, DİTİB tarafından memnuniyetle karşılandı.
Deutche Welle'ye konuşan, merkezi Köln kentinde bulunan DİTİB Dinler Arası Diyalog Sorumlusu Bekir Alboğa da, Alman Hükümeti ile istişarelerin devam ettiğini belirterek "Nihayet diyorum, nihayet bu noktaya gelebildik. 50 yıldır bu ülkede yaşayan bir Müslüman toplum olarak bundan daha doğal bir süreç ve bundan daha tabi bir sonuç olamazdı. Nihayetinde olması gereken yere doğru gidiyoruz. Seviniyoruz tabii bu haberleri okuduğumuz zaman" dedi.
"Türk Devleti ile yakın bağlar" konusu
Ancak İçişleri Bakanı Wolfgang Schauble, Müslümanların en büyük örgütlenmesi konumundaki DİTİB'in Türk devletiyle yakın bağları bulunduğunu belirterek bu nedenle DİTİB bünyesinde bazı reformlar yapılması gerektiğini de söylemişti. Alboğa da, DİTİB'in Almanya'da en iyi organize olan ve en çok tanınan İslam organizasyonu olduğunu ifade ederek kurumun Alman Anayasası ile çelişmediğini söyledi. Alboğa sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu İslam Konferansı çerçevesinde şunu gördük ki; cemaatlerin bir dini cemaat olarak tanınabilmesi ve o statüye ulaşabilmesinin yolu eyaletler çapında sivil ve dini cemaatler olarak organize olmalarından geçiyor. DİTİB, eyaletlerde, eyalet DİTİB derneklerini kurdu. Cami cemaatlerinden oluşan bu dernekler, Alman Anayasası'na göre herhangi bir engeli bulunmayan, dini cemaatler olarak tanınması için önünde herhangi bir engel kalmayan yegâne dernek, Müslüman derneği, haline geldi."
DİTİB'in dini cemaat olarak tanınmak için tüm kriterleri yerine getirdiğini belirten Bekir Alboğa, teşkilatın, Alman Hükümetinin resmi muhatabı olarak kabul edildiğinde devletle ilişkisinin nasıl şekilleneceği sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Eyaletler bazında, mesela İslam din dersini vermek isteyen bir cemaat dilekçe verecek. Buna müsaade edecek olan ilgili eyalet bakanlığı, verilen dilekçeyi değerlendirecek, eğer dilekçeyi veren muhatap dini cemaat statüsüne haizse o zaman birlikte bir müfredat geliştirilecek, öğretmen yetiştirilecek ve okullarda İslam din dersi uygulamasına geçilecek. Eyaletlerde DİTİB çatı örgütleri, bu hususlarda müracaat edeceklerdir. Bekleyeceğiz, ondan sonra muhataplarımız olan bakanlıkların vereceği cevaba göre hareket edeceğiz. Eğer eksikliklerimiz varsa onlar giderilecek. Bakanlıkların yerine getirmesi gereken eksiklikler varsa bakanlıklar onu yapacaklar. Dolayısıyla ortaya iyi bir işbirliği çıkacak."

En Çok Okunan Haberler
-
İmamoğlu'ndan YÖK raporuna suç duyurusu!
-
Hukuksuzluk bitti, gazetecilik beraat etti
-
‘Savunmasına katılmazsam namerdim’
-
Özel'den TBMM Başkanı Kurtulmuş'a 'süreç' çağrısı
-
O şartı sağlayanların aylıkları artacak!
-
Zorlu Holding'ten Cem Köksal'ın yerine 'eski' atama!
-
Yılmaz Erdoğan'dan Bahçeli'ye 'teşekkür' telefonu
-
163 bıçak darbesiyle öldürdü, 'gülerek' savunma yaptı
-
Alaattin Köseler görevden uzaklaştırıldı!
-
Kayıp Mimar Ece Gürel'in eşyaları bulundu