Ankara'da radyoaktif alarm

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) bir an önce bu konuda bir bilgilendirme yapmasını isteyen Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi, "Sezyum 137"nin en yüksek seviyeli radyoaktif nükleer atık kategorisine giren tehlikeli maddelerin başında geldiğini belirterek, sikke ve silahla birlikte ele geçirilen "Sezyum 137"nin ne amaçla taşındığı konusunda yetkililerden bir açıklama beklediklerini kaydetti. Sezyum 137'nin halk sağlığı açısından son derece ciddi bir durum oluşturacağını vurgulayan Levi, "İddia edilen 500 gram oldukça ürkütücü bir rakam. Söz konusu miktar doğaya karışırsa, Fukuşima'da yayılan Sezyum 137'nin yüzde 5'ine denk radyoaktif salınım ve kirlilik yaşanabilir. Halkı nükleer tehditlerden koruması, bilgilendirmesi ve yönlendirmesi gereken kurum olan TAEK ise hala bu konuda bir açıklama ve bilgilendirme yapmadı. TAEK derhal 500 gram 'Sezyum 137'nin ülkeye neden ve nasıl girdiğini ve en önemlisi nasıl muhafaza edileceğini kamuoyuna açıklamalı" dedi. Gürcistan sınırından girdiği tahmin edilen radyoaktif maddenin Ankara'ya nasıl ulaştığı bilinmiyor.

SEZYUM 137

"Sezyum 137", orta ve uzun vadede radyoaktif etkileri olan, etkisi ancak 30 yıl sonra yarıya inen bir madde. Bu da insan sağlığı ve ekosistem üzerinde ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bilindiği kadarıyla Sezyum 137 nükleer silah yapımında kullanılmıyor. Sadece konvansiyonel patlayıcılarla bir arada kullanılmasından şüphe edilebilir.