Annenin Sorusu

Annenin Sorusu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.09.2012 - 06:14

İnsan katiliyle doğarderler. O katil, zamandır. Ama ayrıca katilleri de vardır insan yaşamının. Hastalık gibi, kaza gibi, yoksulluk gibi, savaş gibi. Yarışırlar onlar birbirleriyle, insanları alıp götürmek, geride kalanlara kapkara günler, kör topal, yarım yamalakbir hayat yaşatmak için

Ölümle yaşam arasındaki çizgi bugünlerde çok kısaldı. Hele de Mehmetçiklerimiz için. Doğum ve ölüm parantezlerinin arası çok daraldı. 52 günde 124 şehit verdi ülkemiz. Oğlu askerlik çağına gelen aileler zor günler geçirmeye başladı.

25 gencimiz, 25 pırıl pırıl insanımız toplumu, ailelerini, sevenlerini derin acılar içinde bırakarak uçup gittiler Afyondaki patlamada. Buna dayanmak, buna alışmak, buna katlanmak gerçekten zor.

25 şehitten 19unun DNAsı açıklanınca; Onur Fikret Dülgerin annesi şu soruyu sormuş yetkililere: Yoksa benim oğlumun parçaları bile kalmadı mı?” Ahmet Sandalcının annesi ise Ben oğlumu askere gönderdim, ölmeye değil. Ben şimdi ne yapacağım, benim tüm umudum oğlumdudemiş.

Şimdi bu anneleri hangi teselli sözleriyle avutabiliriz? Kader”, “takdiriilahi”, “o şimdi cennettesözleri yüreklerini soğutmaya yeter mi?

25 askerimizin şehit olmasından hemen sonra vali, paşaya kilim ve satranç takımı hediye etmiş, Sırası mıydı?” diye soranlara da Hayat devam ediyor, acımız varken buna ara mı verelim? demişti.

Hayat devam etmiyor Vali Bey!

Bundan sonra o aileler için hayat devam etmeyecek Vali Bey!

Ortalık yangın yerine dönmüşken, evlatlarının cesedi bile ortada yokken, hayat nasıl devam eder Vali Bey!


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon