"Arap Baharı, PKK baharına dönüştü!"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, "Arap Baharı olarak dünyada tanımlanan süreç, sınırlarımız yakınında olası sonuçları itibariyle artık bir PKK baharına dönüşmüş durumda"

Yayınlanma: 31.07.2012 - 15:27
Abone Ol google-news

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, genel merkezde düzenlediği basın toplantısında, CHP'nin 34. Olağan kurultayının ardından oluşturulan Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yaptığı ilk toplantıya ilişkin bilgi verdi, gündemdeki konulara değindi ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Suriye ve bölgedeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Koç, AKP iktidarının dış politikasını eleştirdi. ''Arap Baharı olarak dünyada tanımlanan süreç, sınırlarımız yakınında olası sonuçları itibariyle artık bir PKK baharına dönüşmüş durumda'' diyen Koç, AKP'nin ''hayalci bir dış politika'' yürüttüğünü, bunun Türkiye ve bölgeyi içinden çıkılması zor bir sürece sürüklediğini söyledi.

Küresel oyun kurucuların "Büyük Ortadoğu Projesi" içerisinde halkları etnik farklılıklarına göre karşı karşıya getirerek kendi çıkarlarına uygun bir siyasi haritayı şekillendirme peşinde olduğunu ifade eden Koç, bunun emperyalizmin yeni versiyonu olduğunu belirtti.

Davutoğlu'na eleştiri

Bu süreçte en acı gerçeğin Türkiye'yi yöneten kadronun bu oyunda kendisine verilen rolleri ''yüzü kızarmadan'' oynaması olduğunu söyleyen Koç, bunun ülke çıkarlarına ters düştüğüne işaret etti. Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye Cumhuriyeti'nin, hayalindeki isimle söylüyorum, harici nazırı olan beyefendi maceracı, hayalci, içi boş akademik görüşlerini maalesef savunmaya devam etmektedir. Eleştiri kabul etmiyor, parmakla çağrılmayı içine sindirebiliyor, çaresiz, etkisiz kaldığını bir türlü görmek istemiyor. Suriye'deki krizin derinleştirilmesinin ulusal çıkarlarımızı olumsuz etkileyen sonuçlar doğurmakta olduğunu kabullenmiyor, kabullenemiyor. Çözümü ise niyeti ve amacı belli olan Erbil'de arama gafletini sürdürüyor. Bütün bu yanlışları her fırsatta ifade eden CHP'nin Sayın Genel Başkanı'na ve CHP sözcülerine, içine düştüğü çaresizliğin verdiği tepkiyle maalesef hakaret etmeye çalışıyor.''

Parti sözcülüğünün ilk gününde CHP'ye yakışan üslubu ısrarla sürdüreceğini belirten Koç ancak kendilerine yöneltilen suçlamaları da aynı dille cevaplayacak Türkçe zenginliğine sahip olduklarını belirtti. Koç, ''Sayın Davutoğlu şunu lütfen unutmayın; tarih daima emperyalizmin yerli işbirlikçilerini ahlaki formasyon yönünden hep en alt noktada değerlendirmiştir. Yakın tarih bunun örnekleriyle doludur. Sayın Bakan, bir yabancı atasözünden devşirerek söylüyorum, ne kadar boş ve hükümsüz olduğunuzu anlayabilecek kadar akıllı olmalısınız. Sayın Bakan'ın en başarılı olduğu nokta, CHP'nin Sayın Genel Başkanı'na 'ahlaki formasyonu eksik' sözleriyle bir noktada kendisini tarif etmiş olmasıdır'' diye konuştu.

Terör ve etnik siyaset

Kürt kökenli yurttaşların üzerinde terör ve etnik siyaset araçlarıyla söylem geliştiren bazı yerel yöneticilere de seslenmek istediklerini belirten Koç, şunları kaydetti:
''Hiç kimse unutmasın ve hiç kimse aklından çıkarmasın ve çok iyi hesaplasın Türkiye Cumhuriyeti, rüşvetle, pazarlıkla, cetvelle, pergelle, himayeyle kurulmuş bir devlet değildir. Türkiye, emperyalizmin tüm hesaplarını bozarak, bu ülkedeki her kökenden, her inançtan insanımızın bedel ödeyerek tarihe adını yazdıran bir devlettir. 'Bağımsızlık ve özgürlük benim karakterimdir' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün harcını koyduğu bir devlettir. İçerideki ve dışarıdaki oyun kurucularına ve yeni harita taslak çizicilerine şunu söylemek istiyorum; bizi birbirimize kaynaştıracak her siyasi girişimin demokrasi, özgürlükler, insan hakları, eşitlik, laiklik, kardeşlik gündemiyle CHP olarak yanındayız. Bizi ayrıştıracak, birliğimizi esnetecek her önerinin karşısında olacağımızın da bilinmesini istiyoruz.''

AKP'nin ''demire bulaşan pas misali ülkeye musallat olduğunu'' söyleyen Koç, iktidarının sona erdirilmesi için CHP kadroları olarak bütün güçleriyle çalışacaklarını söyledi.

CHP'nin, bugüne kadar söylediği gibi Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduğunu vurgulayan Koç, partisinin her türlü hesaplı, kirli savaşa karşı olduğunu belirtti.

''Saray kavgası''

Koç, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever'in, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yeniden seçilmesine ilişkin sözlerini de değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi'nin yeniden seçilememeye ilişkin iptal kararının önemli bir çabayı ortaya çıkardığını dile getiren Koç, şöyle devam etti:
''Neydi bu çaba? Sayın Erdoğan, adeta bir terzinin gömlek, elbise dikmesi gibi elindeki güçle Türkiye'yi kendine göre en üst noktadan en alt idari noktaya kadar biçimlendirmeye çalışıyor. Hepiniz dikkatle bakarsanız şunu göreceksiniz; 2002 yılından beri Sayın Başbakan, tek adam yönetimi önündeki bütün denge unsurlarını bilinçli bir şekilde adım adım saf dışı bırakmıştır. Bu yolda AB reform sürecini ne yazık ki bir manivela olarak kullanmıştır.''

CHP Parti Sözcüsü Koç, şöyle konuştu:
''Dünkü tartışmalarla geldiğimiz nokta; bir benzetmeyle söyleyecek olursak, saray kavgasıdır. Burada Sayın Başbakan, iktidarının inşası süresince dayandığı tüm koalisyon ortağı yapıları birer birer saf dışı etmek, bertaraf etmek istemektedir. Türkiye'de özel yetkili mahkemelerin kaldırılması adı altında başlayan süreçte yaşanan kavgaları da cumhurbaşkanlığıyla yasayı da bu şekilde yorumlamak gerekir. Sayın Başbakan, cumhurbaşkanlığına ulaşması yolunda bir engel olabileceğini düşündüğü her ihtimali, 40 yıllık dostu bile olsa, saf dışı bırakmaya çalışmaktadır. Bu bakımdan Sayın Cumhurbaşkanı'nın serzenişi hem Anayasa'nın eşitlik ilkesine hem de dostluğun temel kurallarına dayanıyor. Bizce haklı bir serzeniş.''

Türkiye'nin giderek ''tek adam yönetimi'' haline geldiğini ileri süren Koç, Başbakan Erdoğan'ın iktidarı kendi parti mensupları ve yol arkadaşlarıyla bile paylaşmadığı, herkesi kendisine risk oluşturduğu noktada düşman görebilen bir rejimin uygulayıcısı olduğunu iddia etti. Bunun demokrasiyle bağdaşmadığını belirten Koç, CHP'nin demokrasiden bir adım bile geriye gitmeyeceğini dile getirdi.

''Köşk'ün restine, Çelik jest karşılığı bekliyor''

''Sayın Abdullah Gül ile AKP arasında soğuk rüzgarlar esiyor'' diyen Koç, bunu Cumhurbaşkanı Gül'ün Basın Başdanışmanı aracılığıyla ifade ettiğini savundu.

Koç, ''Görünen o ki şimdilik topa girmiyor Sayın Cumhurbaşkanı. Sadece danışmanı aracılığıyla partisine mesaj vermeye çalışıyor. Bu mesaj AKP tarafından alınmış mıdır? Bence pek alınmışa benzemiyor. Çünkü sayın Hüseyin Çelik, derhal kontratak yapıyor ve Abdullah Gül'e hem cumhurbaşkanlığının kapılarını hem siyasetin daha sonraki aşamalarında üstlenmek istediği pozisyonların tümünün, belki Kayseri il başkanlığı da dahil, kapatmış gibi gözüküyor. Sayın Çelik, Abdullah Gül'e 'jest yap' çağrısı yapıyor yani Köşk'ün restine, Çelik jest karşılığı bekliyor. Bir rest ve jest olayıyla karşı karşıyayız AKP'deki bu saray kavgasının karşısında'' değerlendirmesinde bulundu.

Yüksek Askeri Şura'nın yarın başlayacak toplantısına da değinen Koç, terfiler ve emeklilikler görüşülürken hakkında kesin yargı kararı bulunmayan tutuklu personelin yargısız infaza maruz bırakılmaması gerektiğine dikkati çekti. CHP'nin hukuka saygı istediğini belirten Koç, herkesi sorumlu davranmaya davet etti.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun MYK'nin ilk toplantısında üyelerin görev alanlarına ilişkin bilgiler verdiğini aktaran Koç, yeni çalışma dönemini genel merkez binalarında daha az oturarak, halkın arasında olarak geçireceklerini kaydetti.

''İyi polis, kötü polis oynamaya devam ediyorlar''

Koç, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. AKP Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu'nun oğlu İstemi Kağan Türkoğlu'nun adının karıştığı olaya ilişkin soruyu yanıtlarken bunun kabul edilemez bir durum olduğunu söyleyen Koç, ''Her zaman, zaman zaman ağlayarak konuşsa da AKP'nin vicdanı olmaya soyunan bir başbakan yardımcısı var. Hükümet toplantısından sonra bu konuda da rahatsızlığını dile getirdi. Ben gözyaşlarını göremedim. İyi polis, kötü polis oynamaya devam ediyorlar'' dedi.

Bir başka gazetecinin tutuklu milletvekillerinin durumuna ilişkin sorusunu da yanıtlayan Koç, ''Sayın Başbakan'ın tutuklu milletvekillerini siyasi rehin olarak tutma eylemi devam ediyor'' ifadesini kullandı.

Malatya'nın Sürgü beldesinde Alevi bir ailenin saldırıya uğradığı iddialarının hatırlatılması üzerine Koç, konunun hassas olduğunu, üzerinde özenle durulması gerektiğini belirterek, provokatif girişimde bulunan kişilerin adli takibe tabi tutulması gereğine işaret etti. Koç, bütün yurttaşları sağduyulu davranmaya çağırdı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler