Azerbaycan'da yakalanan katil zanlısı 13 yıl sonra yargılanıyor

2004 yılında üniversiteyi kazanan Meltem Putak, Diyarbakır'dan Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde eğitim görmek için İzmir'e geldi. Genç kız, kaldığı Buca'daki bir öğrenci yurdundan, arkadaşlarına Bornova'daki yakınlarını ziyarete gideceğini söyleyerek 30 Ekim 2004 tarihinde ayrıldı. Putak, iddiaya göre ailesini de aynı gün telefonla arayıp, Diyarbakır'da da kendisini rahatsız eden Y.A.'nın İzmir'e geldiğini ve kendisiyle görüşmek istediğini anlattı. Ailesiyle bu görüşmeden sonra Meltem Putak'tan bir daha haber alınamadı. Bunun üzerine Meliha-Mehmet Putak çifti polise kızları ile ilgili kayıp başvurusunda bulundu. Putak çifti, kızlarının ortadan kaybolmasıyla ilgili olarak Diyarbakır'dan tanıdıkları Y.A.'dan şüphelendiklerini belirtti.

Ailenin başvurusu üzerine Diyarbakır polisi, durumu Manisa İl Emniyet Müdürlüğü'ne bildirdi. Harekete geçen polis, bu bilgiyi jandarma ile de paylaşıp, genç kızın bulunması için çalışma başlattı. Genç kız, jandarmaya gelen bir ihbar üzerine 24 Kasım 2004 tarihinde, Manisa-Turgutlu Karayolu üzerindeki Nif Çayı yakınlarında, göğsünden tek kurşunla vurulmuş olarak ölü bulundu.

Katil zanlısı Azerbaycan'da yakalandı

Polis, öldürülen genç kızın Diyarbakır'daki ailesiyle aynı mahallede oturduğu öğrenilen şüpheli Y.A.'nın Azerbaycan'a kaçtığını tespit edilip, İnterpol'e arandığına dair yazı gönderdi. Y.A., 2016 yılı Nisan ayında yakalandı. Putak Ailesi'nin avukatı Emin Uz'un da girişimleriyle, 'suçluların iadesi' kapsamında yapılan başvuru üzerine katil zanlısı Y.A., 30 Mayıs 2017 tarihinde Türkiye'ye teslim edildi. Y.A., İstanbul Silivri 7 Nolu L Tipi Cezaevi'ne konuldu.

Suçlamaları kabul etmedi

Y.A. hakkında Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Davanın bugün görülen ilk duruşmasına, öldürülen Meltem Putak'ın ailesinin avukatı Emin Uz, sanık Y.A.'nın avukatı Suat Hayri Şarman katıldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyelerinin de takip ettiği davada, tutuklu sanık Y.A.'nın ifadesi, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile alındı.
Y.A., ifadesinde, ailesi yüzünden karıştığı bir yaralama suçundan dolayı 4 yıl cezaevinde kaldığını belirtip, "Bu nedenle memleketim olan Diyarbakır'da hasımlarım var. Ailem ve yakın çevremle de görüşmüyorum. Meltem Putak ile lise yıllarında sevgiliydik. 2000'li yıllarda Putak'ı ailesinden istedik, ancak vermediler. Sonrasında da bir daha görüşmedik. Kendisi 2004 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'ni kazanmış. Beni bir kere İzmir'den aradı. Otobüs ile İzmir'e gidip, kendisiyle görüştüm. Alsancak'ta oturup dertleştik. Kendisine hasımlarımın olduğunu ve artık Türkiye'de yaşamak istemediğimi ve Azerbaycan'a yerleşeceğimi söyledim. Sonra da ayrıldım. Bir daha kendisini görmedim. 2005 yılında Azerbaycan'a yerleştim. Üzerime atılan suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Bunu hasımlarımın yapıp, suçu üzerime atmak istediklerini düşünüyorum" dedi.

Mahkeme başkanının, "Başım belada çok kötüyüm. Bana yardım edin" diyerek olaydan birkaç gün sonra yakınlarından yardım istediğinin, kardeşlerinin ifadelerinde yer aldığını hatırlatması üzerine Y.A., kendisine iftira atıldığını ileri sürdü.

"Cesedin yerini bizzat ihbar etti" iddiası

Duruşmada ölü bulunan Meltem Putak'ın ailesinin avukatı Emin Uz, katil zanlısı Y.A.'nın yalan söylediğini belirtip, "Kendisi tamamen hayal ürünü bir ifade veriyor. Suçu işlediğini aile yakınlarına itiraf etmiş. Bu itiraflarını saptırmak için, ailesinin kendisine düşman olduğunu ifade ediyor. Jandarmanın tutanağında telefonla bir kişinin cesedin nerede olduğunu ihbar ettiği yazıyor. Bu ihbarı yapan da kendisidir, bir başkası değil. Üniversiteye yeni başlayan genç bir kızı öldürmüştür. Bu nedenle en ağır cezayı almasını talep ediyoruz" diye konuştu.

Sanık Y.A.'nın avukatı Suat Hayri Şarman ise müvekkiline yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu, hazırlanan iddianamede hiçbir somut delilin bulunmadığını öne sürdü. Şarman, müvekkilinin Azerbaycan'da cezaevinde yattığı 13 ayın da gözönünde bulundurularak tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık avukatının tahliye talebini reddedip, dosyadaki tanık ifadelerinin tekrar alınması, dosyaya somut delillerin sunulması için, duruşmayı erteledi.