Bakan Atalay'dan 'köstebek' yanıtı

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelttiği "köstebek" iddiasının "yalan ve iftira" olduğunu belirterek, "Sayın Kılıçdaroğlu eğer bir köstebek arıyorsa, mesleğine ihanet ederek gizli soruşturma dosyasını sızdıran ve masum insanlara iftira atanlara bakmalı, onların bu gayrı meşru eylemine çanak tutmaktan dolayı eshef duymalıdır" dedi. Adalet Bakanlığı da savcıların Bakanlık tarafından görevden alınmadığını ve Kılıçdaroğlu'nun iddialarının gerçekdışı olduğunu açıkladı.

Yayınlanma: 11.10.2011 - 13:21
Abone Ol google-news

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Deniz Feneri'nde köstebek Beşir Atalay'dır" iddiasına yazılı bir açıklama ile yanıt verdi. Atalay, 2 Eylül tarihinde bazı gazetelerde şahsı ve bakanlığını ilzam eden bazı haberler üzerine yazılı bir açıklama yaptığını, iddiaların asılsız ve gerçekdışı olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, "CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bugün parti grup toplantısında yaptığı konuşmada benzer iddiaları tekraren gündeme getirmiş, şahsıma yönelik iftiralarda bulunmuştur. Bir kez daha ifade ediyorum; İçişleri Bakanlığım dönemimde, öncesinde ve ya sonrasında devam eden hiçbir dava ve ya soruşturmayla ilgili herhangi bir yönlendirmem kesinlikle söz konusu olmamıştır. Şahsıma atfen dile getirilen bu iddialar külliyen yalandır, iftiradır" dedi.

CHP'nin yalan ve iftiradan medet uman bir yaklaşım içine girerek, şahsına ve AKP Hükümetine karşı bu derece sakil bir karalama kampanyasına başvurmasının Türk siyaseti açısından büyük bir talihsizlik olduğunu ifade eden Atalay, "Halkımızı ilgilendiren ülke meseleleriyle ilgili ciddi bir söylem geliştiremeyen CHP Genel Başkanı, parti içi rahatsızlıkları geri plana düşürmek için sarıldığı bu yöntem, siyasetimiz açısından ciddi bir seviye kaybıdır. CHP Genel Başkanı'nın kendisini hafiye gibi konumlandırmasının ucuz ve düşük düzeyli bir durum olması CHP yönetiminin takdirinde olan bir konudur. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu'nun söyleminin hukuk devleti anlayışı açısından doğurduğu sakıncalar ve tehlikeler tüm kamuoyu açısında göz ardı edilemeyecek bir durum ortaya çıkarmaktadır" dedi.

Devam etmekte olan bir soruşturmayla ilgili yorum ve değerlendirmede bulunmanın suç olduğunu belirten Atalay, "Masum insanları suçlu ilan etmek, onur ve haysiyetleriyle oynamak hem suçtur hem ahlak yoksunluğudur. Gizli, olan soruşturma dosyasından bilgiler aktarmak, sızdırılan dosya bilgileri henüz doğruluğu bilinmeden ve avukatların bilgisi dahi olamadan kamuoyuyla paylaşmak hukuk ihlalidir. Bu hassasiyetleri gözetmek hukuka saygısı olan ve vicdan taşıyan herkesin görevidir" dedi.
 

'Şahsımıza yönelik ithamlara ilişkin dava açma hakkını saklı tutarak...'

Atalay, açıklamasında RTÜK Başkanı Sayın Zahid Akman ve Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman'la birlikte 5 Ocak 1999 tarihinde "Nehir Medya Yayıncılık Filmcilik Tanıtım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi" kurması konusuna da değinerek, şöyle devam etti: "Çok eski dönemlerdeki ticari ortaklıkları bugün gündemde olan konuyla irtibatlandırmak büyük bir saptırmadır, açık bir hezeyandır. 1999 yılında bir grup medya mensubu ile gazete çıkarmak maksadıyla kurduğumuz şirketteki (1 lira değerdeki) hissemi 2000'de devretmiştim. Zaten bu şirkette herhangi bir faaliyette bulunmadan atıl hale gelmişti. Sayın Kılıçdaroğlu eğer bir köstebek arıyorsa, mesleğine ihanet ederek gizli soruşturma dosyasını sızdıran ve masum insanlara iftira atanlara bakmalı, onların bu gayrı meşru eylemine çanak tutmaktan dolayı esef duymalıdır. Hukuka saygılı olan herkese düşen görev yargılamanın tamamlanarak adaletin tecelli etmesini beklemektir. Biz de şahsımıza yönelik ithamlara ilişkin dava açma hakkını saklı tutarak, devam eden sürecin hakkaniyete uygun şekilde neticelenmesini bekliyoruz."

 

Adalet Bakanlığı'ndan 'köstebek' açıklaması

Adalet Bakanlığı, Erzurum Cumhuriyet savcılarıyla ilgili iddialar hem de Deniz Feneri soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcılarının durumunun defalarca kamuoyuna açıklandığını belirterek, buna rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da ''konunun mahiyetini bilmesine rağmen gerçeğe aykırı açıklamalarda bulunduğunu'' bildirdi.

Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada dile getirdiği iddialarla ilgili açıklama yapılmasına gerek görüldüğü belirtildi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında, ''Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait kararın Cumhuriyet savcıları tarafından kapatıldığı, bunun üzerine Adalet Bakanlığının müfettiş görevlendirdiği, ancak söz konusu savcıların görevden alınmadığı'' şeklinde bir açıklama yaptığı anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait arama kararının Cumhuriyet savcıları tarafından kapatıldığı konusu daha önce gündeme getirilmiş ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, 24 Aralık 2009 tarihinde bir basın açıklaması yapmıştır. Söz konusu basın açıklamasında, mahkeme kararında geçen şüphelilere ait isim ve adreslerin, delil karartma durumunun önüne geçilmesi amacıyla sadece Erzincan'a faksla gönderilen metin üzerinde yapıldığı, Erzurum'dan Erzincan'a gidildiğinde kararın aslının ilgililerle paylaşıldığı vurgulanmıştır. Dolayısıyla bu olayda, iddia edildiği gibi mahkeme kararının değiştirilmesi ve mahkemenin iradesine aykırı bir uygulamanın yapılması söz konusu değildir. Bu husus Adalet Bakanlığı müfettişlerince yapılan incelemede de tespit edilmiştir.''

Açıklamada, ''Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcılar hakkında ise mahkeme kararının bazı bölümlerini kapatıp belgede tahrifat yaparak mahkemenin iradesine aykırı uygulamaya neden oldukları'' gerekçesiyle HSYK 2. Dairesi tarafından, disiplin yönünden yazılı savunmalarının alınmasına, cezai yönden haklarında kovuşturma yapılmasına karar verildiği hatırlatıldı.

Erzurum Cumhuriyet savcıları ile Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcıların durumunun tamamen farklı olduğu ifade edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ''Ayrıca Sayın Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcılarının Adalet Bakanı tarafından görevden alındığı iddiasını gündeme getirmiştir. Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili olarak şüpheli avukatları tarafından savcılar hakkında yapılan şikayet başvuruları üzerine, söz konusu iddialar HSYK müfettişlerince incelenmiş ve mahkeme kararındaki bazı bölümlerin üzerinin kapatılarak mahkemenin kararına aykırı uygulamaların yapıldığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine HSYK tarafından gerekli adli ve idari süreç başlatılmıştır. Müfettişlerce, inceleme yapılıp soruşturma aşamasına geçilmesi üzerine ilgili savcılar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Deniz Feneri soruşturmasından alınmıştır. Cumhuriyet savcılarının Adalet Bakanı tarafından görevden alındığı iddiası tümüyle gerçek dışıdır. Hem Erzurum Cumhuriyet savcılarıyla ilgili iddialar hem de Deniz Feneri soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcılarının durumu defalarca kamuoyuna açıklanmasına ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun da konunun mahiyetini bilmesine rağmen gerçeğe aykırı açıklamalarda bulunmasını kamuoyunun takdirine sunuyoruz.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler