Bakan Babacan'ın Edirne gezisi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Selimiye Cami'nin sadece Türkiye'nin değil, dünyanın mimari şaheserlerinden biri olduğunu söyledi.
Edirne'ye gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AKP'nin ''Türkiye Buluşmaları'' konulu toplantısına katılmak üzere Edirne'ye geldi. TEM Otoyolu Edirne Turnikeleri'nde Edirne Valisi Gökhan Sözer, AKP Edirne Milletvekili Necdet Budak tarafından karşılanan Babacan, daha sonra Mimar Sinan'ın ''ustalık eserim'' dediği Selimiye Cami'ni ziyaret etti. Cami içinde yetkililerden alan Babacan, daha sonra imamın okuduğu ezanı dinledi, minarede incelemede bulundu.
Babacan, cami çıkışında yaptığı açıklamada, Selimiye Cami'nin sadece Türkiye'nin değil, dünyanın mimari şaheserlerinden biri olduğunu ifade etti. Selimiye Cami'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun en güçlü döneminde yapıldığını belirten Babacan, şöyle konuştu:
''Mimar Sinan'ın ustalık eserim dediği, bütün birikimini kullandığı çok güzel bir eser. Eserin ne kadar sağlam yapıldığı, özenerek yapıldığı yüzlerce yıl sonra hala böyle sapa sağlam ayakta durmasından belli. Ve bugün dünyanın her yerinden insanlar geliyor, görüyor ve günümüz mimarlar ve mühendisliklerine ilham kaynağı oluyor. Ben yıllar önce gelmiştim. Ama bugünde göreyim ve geçmiş bilgilerimi tazeleyeyim istedim. Gerçekten tekrar yeniden çok etkilendim. Edirne'nin gurur duyması gereken çok güzel bir eser.''
Konuşmanın ardından Babacan'a, Edirne'yi Tanıtma ve Tava Ciğerini Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar tava ciğeri, Yönetim Kurulu Üyesi Arif Meriç, antep fıstıklı kallavi kurabiye ve özel hazırlanmış badem ezmesi ikram etti.
Küresel kriz
Dünyada yaşanan küresel krize de değinen Babacan, ''Şöyle bir baktığımızda 2008 yılından bu yana dünyada çok ciddi bir türbülans yaşanıyor. Önce finans krizi olarak başladı, ardından ekonomik kriz halini aldı. 2009 yılında dünya ekonomisi ilk kez daraldı. Bu krizin toplam maliyeti, birinci dünya savaşının maliyetinden daha fazla diyebiliriz'' dedi.
Gelişmiş ülkelerde ciddi bir borç sorunu gördüklerini anlatan Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kamu borcu, gelişmiş ekonomilerde hiç bir zaman bu kadar yükselmemişti. Yıllık milli gelirleri kadar borçları var Amerika ve Avrupa'nın pek çok ülkesinde. Japonya'da bu borç milli gelirinin 2 katına çıkmış durumda. Büyük ekonomiler bu borçları kapatmak için karşılıksız para basmaya başladı. 1990'lı yıllarda Türkiye'de uygulanan ne kadar kötü ekonomi politikası varsa şuanda gelişmiş pek çok ülke mecburen uyguluyor.''
2000-2001 krizi yaşanmasaydı
Türkiye'nin reformlar sayesinde son yaşanan krizden en az etkiyle atlattığını vurgulayan Babacan, şunları kaydetti:
''Biz bunu 2000-2001 krizinde bunu yaşamıştık. 22 banka bu krizde batmıştı. Kamu bankaları sürekli görev zararındaydı. Bu zarar maalesef batan ve devlet bankalarına kaynak aktarmak için hazine borçlanma senediyle karşılanmaya çalışıldı. O dönemde Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz'ın olduğu koalisyon yönetimdeydi. Biz o dönemdeki borçlanmayı 2010 ekim ayında bitirdik. Ülkemize maliyetine baktığımızda, şunu gördük. Ödediğimiz eski parayla 381 katrilyon yani 381 milyar lira. Bu parayla ne alınabilir, 38 bin liradan 10 bin otomobil, 78 bin liralık dairelerden 5 milyon daire yani 4 kişilik aile otursa her birinde 20 milyon kişinin oturacağı toplu konut yapılabilirdi.
2000 - 2001 krizinin sadece bankacılık sektörünün devlete zararı bu kadar. Allah korusun Türkiye'nin ödediği bedeli, şimdiki küresel krizde büyük ekonomiler ödüyor. Ama Allah'a çok şükür son krizde Türkiye bankalarına 1 kuruş devletin kasasından ödemedi. zamanınında yaptığımız reformlar bizi korudu."
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti