Bakan Çağlayan, dizi ve film yapımcılarıyla görüştü
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, reklam yasaklarıyla ilgili, Kanun Tasarısı'nın Başbakanlığa geldiğini belirterek, ''Zannediyorum ki bu tasarı Bakanlar Kurulu'nda görüşmeye açılacaktır. Bu düzenlemeyle beraber buradaki yasakların kaldırılması sağlanmış olacaktır'' dedi.

Yurtdışında gösterilen Türk dizi ve filmlerinden, Türkiye'nin tanıtımı ve Türk ürünlerinin ihracında etkin olarak yararlanabilmenin yol ve yöntemleri, sektör temsilcilerinin katılımıyla masaya yatırıldı.
Dış Ticaret Kompleksinde düzenlenen toplantının açılışında konuşan Bakan Çağlayan, Türkiye'nin 2050 yılında dünyanın yükselen yıldızlarından, 5 ülkeden biri olacağını söyledi.
Böyle bir ortamda Türkiye'nin gelecekle ilgili senaryolarını çok iyi oluşturmaları gerektiğini ifade eden Çağlayan, filmlerin, eserlerin de bir yerde dış ticaret, Türkiye'nin imajı açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.
Çağlayan, toplantıda ekonomik anlamda bu dizilerin yaratacağı ihracat, bu dizilerde kullanılacak olan ürünlerin ve mekanların dış ülkelerde pazarlanması, Türkiye'nin imajı gibi konularda görüş alışverişinde bulunacaklarını, yaratılacak sinerjinin Türkiye ve Türk malı imajının dünyada daha bilinir bir hale getirilmesine çok önemli katkıda bulunacağını anlattı.
Çağlayan, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin coğrafi avantajı ve stratejik önemi var. Doğu ile Batı arasında çok önemli geçiş köprüsü. Ülkemizin 72'den fazla kültür çeşitliliği ile bir kültür hazinesi olması, 3 büyük dinin özellikle ülkemizde en iyi bir şekilde hoşgörü anlayışıyla yaşıyor olması, Türkiye'yi bir kültür, turizm hazinesi olmanın yanı sıra medeniyetler beşiği haline getiriyor. Türkiye'nin bu avantajını en iyi şekilde nasıl kullanırız arayışı içindeyiz. Sizler bugüne kadar kamunun desteği olmadan çok önemli işler başardınız. Bugün sizlerin yapmış olduğu eserler 30'dan fazla ülkede, 40'a yakın dizilerle milyonlarca hayran yaratmış durumda. Ben gittiğim ülkelerde ki, 8-9 aydır bu bakanlık görevini yapıyorum, bu bakanlık görevimde dünyanın çevresine 6 kezden fazla uçmuş ve 30'a yakın ülkeye 38 civarında ziyarette bulunmuş biri olarak gittiğim ülkelerde bunları bire bir yaşadım. Zaten ondan esinlendiğim için bu ziyaretimizde arkadaşlarımızla görüşüp böyle bir toplantıyı gerçekleştirelim istedik.''
Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaptığı ziyarette hem Dubai'de hem Abu Dabi'de görüşme yaptığı üst düzey yöneticiler ve bakanların randevularını, çalışma saatlerini Türk dizi filmlerine göre ayarladıklarını ifade ettiklerini belirten Çağlayan, ''Dediler ki; 'Bizim her şeyimizi kilitlemiş durumdasınız.' Tabii benim açımdan hakikaten iftihar vesilesiydi. Dizilerimize ilgi alaka Türklere karşı da o ülkelerde yaşayan insanlarımıza karşı da yoğun ilginin oluşmasına sebebiyet verdi'' dedi.
Çağlayan, ''Toplantının amacı yarını, geleceği iyi planlamak. Beraber sinerji yaratabilir miyiz? Bunu 30'a yakın ülkeye değil 130'a yakın ülkeye gönderebilir miyiz? ve buradaki Türk ürünlerini, Türkiye'nin turizm kapasitesini daha fazla artırabilir miyiz? bunun çalışması içinde olacağız'' dedi.
''Suyumuz akacak ama bakmayağız"
Yurt dışı tanıtım faaliyetlerini çeşitlendirmek ve bu doğrultuda farklı bakış açılarını geliştirmenin en önemli önceliklerinden biri haline geldiğini ifade eden Çağlayan, bu noktada yurt dışına satılan dizi ve filmlerin hem sektörün hem de genel olarak ihracatın tanıtımı ve Türkiye imajının geliştirilmesi için çok önemli fırsatlar yaratacağını kaydetti.
Zafer Çağlayan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi 22 Arap ülkesinin yanı sıra Yunanistan, Romanya, Hollanda, Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan'da Türk dizilerinin yayınlandığını söyledi.
Çağlayan şunları belirtti:
''Hani bir söz vardır, geçmişte kaldı tabii 'Su akar Türk bakar'. Evet bizim suyumuz akacak ama bakmayacağız. Su akarken biz de bakıp bunu en iyi şekilde ülkemizin kültürel, tarihi zenginliklerini, Türk kahvesini, Türk kahvaltısını, tekstil sanayi ürünlerimizi, Türkiye'ye özgü her türlü değeri bu ülkelerde tanıtmak konusunda sizlerin yaptığı, yapacağı dizilerin çok önemli olduğu kanaatindeyiz. Yurt dışında yayınlanan dizilerimizde Türk mallarının kullanılması ve Türk malı imajının yükseltilmesi bu ürünlere olan talebin daha fazla artmasını sağlayacaktır. Dizilerde kullanılan mekanlar, izleyici üzerinde bu yerlere yönelebilme isteği uyandıracak ve ülkemizin turistik anlamda bir çekim merkezi haline gelmesini sağlayacaktır.''
Küresel krizin yaşandığı bir ortamda Türkiye'nin turist sayısını artırdığına da işaret eden Çağlayan, bu dizilerin turizm konusundaki etkisine ilişkin de ''Yapılan bir araştırmada İngiltere'ye gelen her 5 turistin bir tanesi İngiltere'yi film ve dizilerden tanıdığı için geldiğini ifade etmiştir. Harry Potter'den sonra filmin çekildiği bölgeye turist akını olmuş ve turist sayısında yüzde 100 artış yaşanmıştır. Sadece Harry Potter filmlerinin ürün satışı 2002 yılında yaklaşık 2 milyar dolardır. Bu çerçevede kamu-özel sektör işbirliği ile Türk dizilerinin yarattığı bu olumlu havayı bulunmaz bir fırsat olarak görüyoruz'' şeklinde konuştu.
Çağlayan, dünya üzerinde yapılan bir çalışmaya göre bir filmin prodüksiyonu için harcanan her bir doların yerel ekonomiye dönüşünün 2,5 dolar olduğunu, 2003 yılında film prodüksiyonları için harcanan 1,1 milyar poundluk bir harcamanın 50 bin kişiye istihdam sağladığını, 50 bin kişiye istihdam sağlamak için bugün sanayide yapılacak yatırımın 7,5 milyar dolara denk geldiğini vurguladı.
Reklam yasağı
Reklam yasağıyla ilgili olarak da Bakan Çağlayan şunları kaydetti:
''Yeni bir felsefemiz var biz diyoruz ki başaramamaktan korkanlar genelde 'Mümkün ama çok zor' derler, başarıya inanlarlar ise 'Zor ama mümkün' derler. Biz zor ama mümkün diyoruz. Mutlaka bu konuda çok önemli düzenlemeler yapılacağını ve zorlukların kısmen çözülebileceğini özellikle ifade etmek istiyorum. Dizilerde reklam yasağıyla ilgili sizleri yakından ilgilendiren bir düzenlemenin eşiğindeyiz. Bu konuda sayın Başbakan yardımcımızın kendisine RTÜK'ün bağlı olması dolayısıyla geniş açıklamayı kendisinin yapmasının daha doğru olacağını biliyorum. Ancak şunu sizlere ifade etmek istiyorum ki, şu anda hazırlanmış olan düzenleme ve bu reklam yasaklarıyla ilgili, reklamların yerleştirilmesi adı altındaki düzenleme, kanun tasarısı Başbakanlığa intikal etmiştir. Özümüzdeki ilk Bakanlar Kurulu toplantısında veya gündemde zannediyorum ki bu tasarı Bakanlar Kurulu'nda görüşmeye açılacaktır ve tasarı üzerindeki yapılacak çalışmalarla bu tasarı gerçekleştikten sonra bakanlar kurulundan TBMM'ye geçtikten sonra ve Meclisten kanunlar çıktıktan sonra ürün yerleştirmesiyle ilgili düzenleme yapılacak ve bu konudaki bir çok problem ortadan kaldırılmış olacaktır.''
AB üyesi ülkelerin bu düzenlemeyi 2007 yılında yaptıklarını bunun AB müktesebatıyla ilgili bir düzenleme olduğunu ifade eden Çağlayan, bu düzenlemeyle beraber buradaki yasakların kaldırılması, yeni dizaynlarla bunun önündeki engellerin kaldırılmasının sağlanmış olacağını belirtti.
Çağlayan, ''Bu özellikle yapıldığı zaman, dizilerde filmlerde Türk malı, Türk markası imajının yerleştirilmesi ve bunun sizin güzel eserleriniz dolayısıyla tanıtılması ve bunun kullanılmasının sağlanmasının önündeki çok büyü engel ortadan kaldırılmış olacaktır'' dedi.
Çağlayan, bir çok problem daha bulunduğunu, ancak probleminin anasının bu olduğunu, bunun yanı sıra özellikle kurumsallaşmayla ilgili, vergiler alanında çalışmaların düzenleme anlamında söylenebileceğini, amortismanla ilgili çalışmalar, geçici ithalat yapılan ürünlerdeki ithalatla ilgili düzenlemeler, korsan yayınlarla ilgili düzenlemeler film ve dizilerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasında yeterli faaliyetlerin yapılması konusundaki yeterli faaliyetlerin yapılması konusunda bugünkü çalışmanın bir ön çalışma olduğunu anlattı.
Zafer Çağlayan, çalışmanın sonunda konunun çözümü noktasında bir çalışma grubu oluşturacaklarını söyledi.
Beyaz gölge
Çağlayan, ''Bizim bu dizi ve filmlerden, görsel ve işitsel iletim araçlarından daha etkin yararlanmamız gerekiyor Türkiye olarak. Küresel dünyada güç olmanın yolu da iletişim araçlarını çok iyi kullanmaktan geçiyor'' dedi.
ABD'nin görsel ve işitsel araçları bugün en iyi kullanan ülke olduğunu, 2007 yılında ABD'nin görsel ve işitsel hizmetler ihracatının 15 milyar, AB ülkelerinin ise 10 milyar doları bulduğuna dikkati çeken Çağlayan, ''Yabancı diziler bizler için de cazibe unsuruydu. 1980'li yıllarda yayınlanan 'beyaz gölge' diye bir dizi vardı, basketbol koçu ve basketbolu gösterirdi. Bizi çok etkilemişti. Türkiye'de basketbol sporunun gelişmesinde çok önemli katkı sağlamıştı. Hatta insanların giydiği ayakkabılar Türkiye'de imkanı olanlar açısından kapışılır hale gelmişti. Biz de kendi dizilerimizde böyle bir imkan yakalamışken dizilerimizde kullandığımız sanayi ürünleri, tekstilden mücevhere, ev aletlerinden hazır giyime kadar tüm ürünlerimizi bu dizilerin pazarlandığı ülkelerde, şu anda bir popülarite var ama daha fazla artıralım'' dedi.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak gerçekleştirildi. Toplantıya, Bakan Zafer Çağlayan'ın yanı sıra TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ile sektör temsilcileri katıldı.

En Çok Okunan Haberler
-
Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal gözaltına alındı
-
Cübbeli Ahmet'ten 'çakarlı araç' savunması
-
'İmralı' sürecinde amaç açığa çıktı!
-
Saray'dan çok konuşulacak 'Yavaş' çıkışı
-
Mansur Yavaş Cumhurbaşkanlığı seçim anketini paylaştı
-
Edip Akbayram'dan kötü haber
-
ABD'de aşağılanan Zelenski aradığını orada buldu
-
Ayşe Barım'ı tahliye eden hakim hakkında flaş gelişme
-
İftar için horoz kesmek istedi: Kan kaybından öldü
-
Erdoğan'ın diploması nerede?