Balyoz Davası'nda yeni gelişme (05.11.2014)

'Balyoz iddasını' yeniden yargılayan mahkeme ara kararını verdi. Mahkumiyetle sonuçlanan ilk yargılama sürecinde hazırlanan 11 rapor, 5 bilimsel mütalaa geçersiz kaldı.

Balyoz Davası'nda yeni gelişme (05.11.2014)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.11.2014 - 10:54

Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz Davası'yla ilgili verdiği 'Hak ihlali' kararının ardından aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ve emekli Albay Dursun Çiçek'in de bulunduğu 236 tutuksuz sanığın yargılandığı davada mahkeme ara kararını verdi.

DAVANIN İLK 2 GÜNÜ

Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda 3 gün süren davanın ilk gününde eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tanık olarak dinlenilmiş, davanın dün görülen 2. celsesinde ise sanıklar ve avukatları, tanık beyanlarına ve mahkeme heyeti tarafından oluşturulan dijital delilleri inceleyecek bilirkişi listesine karşı beyan ve taleplerde bulunmuştu.

YENİDEN BİLİRKİŞİ RAPORU

Taleplerin ve savcı mütalaasının ardından 3. celsede 9 sayfalık 26 maddeden oluşan ara kararını açıklayan mahkeme, ana dava ile bağlantısı olan ancak yargılama usullerinin farklı olması nedeniyle ayrı esas alarak görülmesine devam eden Yargıtay'dan dönen Balyoz Davası'nda sanıklar ve müdafiilerinin dijital verilere ilişkin beyanları da alındıktan sonra her iki dosyanın birlikte bu dosya üzerinden bilirkişiye gönderilmesine karar verdi.

3 KİŞİLİK BİLİRKİŞİ HEYETİ

Dijital verilerle ilgili rapor aldırılması için dosyanın 3 kişilik heyete gönderileceğini belirten mahkeme, bilirkişilerin incelemesi gereken ve dosyaya önceden sunulan bilirkişi raporlarının sayısının ve içeriğinin fazlalığı, tarafların sorularını içeren dilekçelerin fazlalığı, akademik görevlerinin yoğunluğu nedeniyle farklı yerlerde görev yapan bilirkişilerin bir araya gelerek tüm belgeler ve suça konu olan dijital delilleri incelemelerinin ve birlikte değerlendirmelerinin güçlüğünü kaydeden mahkeme, davanın ana delili niteliğinde olan dijital delillerin farklı yerlerde görev yapan bilirkişilerce ayrı ayrı yerlere götürülerek incelenmesinin dijital belgelerin güvenliği yönünden risk yaratabileceğini belirtti. Bu nedenle de sanıklar ve müdafiilerinin başka üniversitelerden seçilecek bilirkişilerin de bilirkişi heyetine dahil edilmesine yönelik talepleri reddetti.

BİLİRKİŞİLERE 2 AY SÜRE

Sanıklar ve müdafiilerine İTÜ tarafından bildirilen öğretim görevlilerinin bilirkişi olarak seçilmesine itirazları olup olmadığını dilekçe ile bildirmeleri için 1 hafta süre veren mahkeme heyeti, Yargıtay'dan dönen Balyoz Davası'ndaki sanıklar ve müdafiilerinin bilirkişi listesine itirazları olup olmadığı yönünde beyanları alındıktan sonra heyetçe bilirkişi listesinin belirlenmesine karar verdi. Bilirkişilere incelenecek dijital verilerin sayısı, talep edilen incelemelerin kapsamlı olması nedeniyle 2 ay süre verilmesine hükmetti.

BİR ARA KARAR VERMİŞ OLMAM GEREKSE ANCAK BÖYLE YAZARDIM

Balyoz Davası avukatlarından Celal Ülgen, yeniden görülen davada, dosyadaki dijital delillerin bilirkişi tarafından yeniden incelemesiyle ilgili verilen ara kararla ilgili açıklama yaptı. Ülgen şunları söyledi:

“Ben yargıç olsam ve bir ara karar vermiş olmam gerekse ancak böyle yazardım. Çünkü olayın bütününü kavramak, dijital verileri ve sorununu kavramak, sanık taleplerinin tümünü kavramak ve kapsamak ancak bu kadar olabilirdi. Dünkü, Cumhuriyet Savcısının talebi, bugün mahkemenin ara kararı Balyoz Davası’nın bütün yönlerini ortaya koyacak bir sonuca doğru götürüyor. Ben bu incelemenin, bugün verilen bilirkişi incelemesi kararından sonra 3’üncü aşamaya da çok daha kolay, çok daha rahat geçileceği kanısındayım. Bu incelemelerden sonra bir gerçek daha ortaya çıkacak ki belli bir dönem, dijital verilerdeki sakatlık kasıtlı olarak görmezden gelinmiş. Kasıtlı olarak yanlış raporlar verilmiş. Bunların hepsi tek bir merkezden yönetilmiş. İşte bu çıkacak ortaya. Bunun sonucunda, bu olayı görmesi gerekirken, yargıç olmasına rağmen görmesi gerekirken görmeyen mahkeme yargıçları, mahkeme başkanları, yargıtay başkanı ve yargıtay üyeleri nasıl görmemiş, nasıl bu gerçeği yansıtmamış bunlar da ortaya çıkacak. Yani, ilk kez kendimizi bir mahkemede hissettik. Çünkü ilk kez savunma olarak değer gördüğümüzü hissettik, ilk kez Balyoz Davası’nda taleplerin nesnel bir biçimde nasıl değerlendirildiğinin örneğini gördük. Bugüne kadar bizi duruşma salonunun dışına atmaya çalışan, güvenlik kuvvetlerine emrederek ‘Atın bu avukatı dışarı’ diyerek emir veren anlayışın yerine otoriter ama savunmaya saygılı, disiplinli bir mahkeme gelmiş.”

Bundan sonra yeni bilirkişi raporlarının hazırlanacağının altını çizen Avukat Celal Ülgen, “Bu süreçte İstanbul Teknik Üniversitesi’nden bir bilirkişi heyeti oldukça kapsamlı bir bilirkişi incelemesi yapacak. Ayrı bir bilirkişiyle de Süha Tanyeri’nin 11 ve 17 No’lu CD’ler üzerine el yazısının kopyalanması işinin de fiziki incelemesi yapılacak. Bu iki incelemenin dışında mahkeme bir açık kapı bıraktı ; bu incelemelerden sonra ya da önce, sanıkların ya da sanık vekillerinin başkaca talepleri olursa onları da değerlendireceğini söyledi. Bazı konularda da, örneğin mekan ve zaman çelişkilerinin de bu konuda bilirkişi incelemesine gerek olmadığını buna bilirkişinin yorum getirmesine gerek bulunmadığını çünkü çıplak gözle görülen bir gerçeği kendilerinin de algılayabileceklerini ima etti. Bu açılardan, son derece mükemmel bir ara karar. İşi bitiren, işi sonlandıran, kumpası çözen, kumpası ortaya koyan bir karar” diye konuştu.

BALYOZ 'DA KONUŞMA SIRASI İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ'NDE

Balyoz davasında tartışmalı digital delilleri ilk kez İstanbul Teknik Üniversitesi'nin bildirdiği listeden seçilecek bilirkişi heyeti değerlendirecek.. Sanık ve avukatlarının itirazı olmaması durumunda, bu listede yer alan 3 isimden oluşacak bilirkişi heyetinin görüşü, Balyoz davasını yeniden gören mahkemenin açıklayacağı kararın da en önemli dayanağı olacak

Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz Davası'yla ilgili verdiği "Hak ihlali" kararının ardından aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ve emekli Albay Dursun Çiçek'in de bulunduğu 236 tutuksuz sanığın yargılandığı davada mahkeme ara kararını verdi.

SON BİLİRKİŞİDEN "DELİL VE RAPOR ÇELİŞKİSİNİ" ÇÖZMESİ İSTENİYOR
Mahkeme, İTÜ tarafından kendine bildirilen listeden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine, tartışmalı dijital deliller, bu delillerle ilgili diğer bilirkişi raporları, bilimsel mütalaalar ve dilekçelerin gönderilmesine karar verdi. İstanbul Teknik Üniversitesi uzmanlarından oluşan bu heyetin şu ana kadar hazırlanan raporlar arasındaki çelişkileri ortadan kaldıracak şekilde bir değerlendirme yapması isteniyor.

TÜM DELİLLER, OLUŞTURULACAK BİLİRKİŞİ HEYETİNE GÖNDERİLECEK
Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi taleplerin ve savcı mütalaasının ardından 3. celsede 9 sayfalık 26 maddeden oluşan ara kararını açıkladı. Mahkeme, suça konu Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen 5 Nolu Harddisk, 1 Nolu CD ve Hakan Büyük'ün evinde ele geçirilen flash bellek, 11, 16, 17 Nolu CD'ler ile taraflarca incelenmesi talep edilen 3 ve 10 Nolu CD'lerin emanetten celp edilerek bu dijital verilerle sanıklar ve müdafiilerince dosyaya sunulan raporlar ve bilirkişilere sorulması talep ettikleri hususları içeren tüm dilekçe örneklerinin İTÜ tarafından bildirilen ve bu listeden seçilecek 3 kişiye gönderilmesine karar verdi. Mahkeme, ana dava ile bağlantısı olan ancak yargılama usullerinin farklı olması nedeniyle ayrı esas alarak görülmesine devam eden Yargıtay'dan dönen Balyoz Davası'nda sanıklar ve müdafiilerinin dijital verilere ilişkin beyanları da alındıktan sonra her iki dosyanın birlikte bu dosya üzerinden bilirkişiye gönderilmesine karar verdi.

DEĞİŞİKLİK YAPILDI MI?
Bilirkişilerden kendisine teslim edilen dijital deliller, bilirkişi raporları, bilimsel mütalaalar ve dilekçeleri inceleyerek tüm raporlar arasındaki çelişkilerin giderilecek şekilde değerlendirme yapmasına karar veren mahkeme, dijital delillerde son kullanıcı, dokümanların oluşturulma tarih ve saat bilgisi, dokümanın kimin tarafından oluşturulduğu, doküman üzerinde işlem yapan son yazar bilgisi, son kayıt edilme zamanı, son kayıt eden, şirket bilgisi, kaç kez işlem yapıldığını gösteren verilerde sonradan değişiklik yapılarak, gerçeğe aykırı şekilde değişiklik yapma ihtimalinin bulunup bulunmadığının belirlenmesini istedi.

MAHKEMEDEN BİLİRKİŞİYE SORULACAK SORULAR
Mahkeme heyeti, 2003 yılında oluşturulmuş bir belge ile 2007 yılına ait bir yazılımla açıldığında söz konusu belgenin özgün halinin de 2007 yılına ait yazılıma dönüşüp dönüşmeyeceği, "Calibri" ve "Cambria" fontlarının yer aldığı Microsoft Office programının dünyada ve Türkiye'de ilk kez ne zaman piyasaya sürüldüğü, TÜBİTAK görevlilerince 20 Ocak 2014 tarihli raporda 5 Nolu Harddiskte bulunduğu belirtilen Melissa virüsünün diğer CD'ler ve Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramada ele geçirilen USB'de de olup olmadığı, bu virüse virüs koruma programı yüklü olan bilgisayarlarda rastlanıp rastlanamayacağı ve Melissa virüsünün ilk olarak hangi tarihte ortaya çıktığının sorulmasını istedi.

Tanıklardan Mehmet Ali Şen'in beyanı dikkate alınarak, bu hard diskte formatlama yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangi tarihte yapıldığının tespitinin mümkün olup olmadığı, formatlama yapıldıktan sonra eski bilgilerin görülmesinin veya kurtarılmasının mümkün olup olmadığının bilirkişilere sorulmasına karar veren mahkeme, suça konu belgelerin Harddiskin hangi sürücüsünde kayıtlı olduğu, Harddiskin D ve C sürücülerinin sadece birinin formatlanmasının mümkün olup olmadığının sorulmasına karar verdi.

Sanıklardan Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramada ele geçirilen USB'de silinmiş belge bulunup bulunmaığı, silinmiş belgelerin geri getirme imkanı olup olmadığı, var ise bu işlem yapılarak USB'de suç konusunu oluşturan belgeler dışında sanık Hakan Büyük'le ilgili şahsi belgelerin bulunup bulunmadığının tespit edilmesini isteyen mahkeme, CD'ye kayıt yapılırken bilgisayarın tarih ayarı ile oynanarak eski tarihli CD elde etmenin mümkün olup olmadığı, 5 nolu Harddiskte 28 Temmuz 2009 tarihinden sonra aktarılmış dosya bulunup bulunmadığı, var ise bu dosyalarının hangisinin olduğunun belirlenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca, tüm sanıklar ve müdafiilerince dijital verilerle ilgili olarak dosyaya sunulan dilekçelerde belirtilen dijital verilere ilişkin açıklanması istenen hususlar konusunda da rapor düzenlenilmesini istedi.

DURUŞMA ERTELENDİ
Suçlamalara konu 11 ve 17 nolu CD üzerindeki sanık Süha Tanyeri'ne ait olduğu iddia edilen yazılarla ilgili de bilirkişi raporu aldırılmasına yönelik talepleri kabul eden mahkeme, sanıklar ve avukatlarının sabıka kaydının silinmesi talebine ilişkin talebi de bu konuda yetkinin Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü'nde olduğunu belirtti. Sanıklardan Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramaya ilişkin görüntü kaydının avukatlarına verilmesine karar veren mahkeme, talepte bulunan sanıklardan emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan ve emekli Orgeneral Bilgin Balanlı'nın da aralarında bulunduğu 180 sanığın duruşmalardan vareste tutulmasına hükmetti. Duruşma 3 Şubat 2015 tarihine ertelendi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler