Barodan 19 Mayıs kutlaması
İstanbul Barosu Başkanlığı "Kutsal Başkaldırının İşaret Fişeği" başlıklı bir basın açıklaması yaparak 19 Mayıs Atütark'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın önemini vurguladı.

Basın açıklamasında; “Türk milletinin vatanını elinden almakla, ekonomik ve siyasi bağımsızlığını yok etmekle yetinmeyip, fiziki varlığına da kast eden güçlü düşmanlara, emperyalistlere karşı haklı isyanının ilk kıvılcımının tarihidir 19 Mayıs 1919.” diyen İstanbul Barosu bağımsız ülke, bağımsız ekonomi, bağımsız hukuk savaşımının başlangıcının 93.yıldönümünde kurtuluşun büyük önderi ve bu uğurda can veren şehitleri saygı ve minnetle andıklarını vurguladı.
Baro Başkanlığı’nın “Kutsal Başkaldırının İşaret Fişeği” başlıklı açıklamasının tam metni: Mustafa Kemal Paşa’nın 9.Ordu Müfettişi olarak Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs 1919 Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı olarak kabul edilir. I. Dünya Savaşı’nın yenik tarafında yer alan Osmanlı Devletine 30 Ekim 1918’de imzalattırılan Mondros Ateşkes’i bizim için sonun başlangıcıydı. Çünkü 4 yılı aşkın süren savaşın gerçek nedeni emperyalistlerin iştahını kabartan Osmanlı coğrafyasıydı. Savaş emperyalistlerin galibiyetiyle bittiğine göre sıra Osmanlı terekesinin paylaşılmasındaydı.
İngilizlerin gözü daha düne kadar Osmanlı’nın siyasi coğrafyası içinde bulunan, her metrekaresinden adeta petrol fışkıran bölgelerdi. Arabistan, Körfez, Basra, Bağdat, Musul vilayetleri başta olmak üzere petrolün, doğal kaynakların olduğu her yer İngiliz egemenlik sahası içine alınmalıydı! Fransızlar daha çok Doğu Akdeniz, Suriye, Lübnan, Çukurova, Kilikya yöresiyle ilgileniyorlardı. İtalyanlar Antalya yöresi ve Güney Batı Anadolu’yu düşünmektedirler. Yunanistan Küçük Asya olarak adlandırdığı Batı Anadolu’da kurulacak Helen devletine ilaveten Batum’dan İnebolu’ya Pontus devleti hayalleri görmektedir. Taşnak Komiteleri Kars’tan Akdeniz’e uzanacak Büyük Ermenistan için kolları sıvamıştır.
Mustafa Kemal’in Mondros silah bırakışmasının ardından 13 Kasım 1918’de döndüğü İstanbul’un aynı gün başka davetsiz misafirleri de vardır: 1915’te Mehmetlerin geçit vermediği Çanakkale’den Mondros ateşkes hükümlerine göre ellerini kollarını sallayarak geçip boğaza demirleyen 55 parçalık müttefik donanmasının boğazın iki yakasına yönelik topları İstanbul halkını tehdit etmektedir. Haydarpaşa’da indiği trenden işgalci donanmanın arasından karşıya geçen Çanakkale Kahramanı’nın maiyeti paşalarının ağzından şu sözleri duyarlar: “Geldikleri gibi gidecekler!”
19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayıp 9 Eylül 1922’ de işgalci ordu artıklarının Akdeniz’e döküldüğü 9 Eylül 1922’ye kadar verilen cephe savaşı olsun, 24 Temmuz 1923’e kadar verilen diplomasi savaşı olsun tek amaca yöneliktir: Küstahça gelen işgalcileri utanç içinde ülkelerine göndermek!
Mustafa Kemal Paşa’nın 13 Kasım 1918 – 16 Mayıs 1919 arası Mütareke İstanbul’unda geçirdiği 6 ay boyunca yaptığı çalışmalar, padişah ve hükümet üyeleri, sivil ve askeri bürokrasi ile yaptığı görüşmeler İstanbul merkezli bir mücadele ile kurtuluşun mümkün olmayacağını göstermiştir. 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan ayrılış 6 aylık deneyimin sonucunda varılan bir karar sonucudur. 19 Mayıs 1919’da Samsun’la başlayan süreç kurtuluş önderinin kurtuluşu kanıyla, canıyla gerçekleştirecek halkıyla birlikte yürütülecek bir kutsal başkaldırının başlangıcıdır.
Türk milletinin vatanını elinden almakla, ekonomik ve siyasi bağımsızlığını yok etmekle yetinmeyip, fiziki varlığına da kast eden güçlü düşmanlara, emperyalistlere karşı haklı isyanının ilk kıvılcımının tarihidir 19 Mayıs 1919.
Yerel, bölgesel kurtuluş ve direnmelerin olumlu olmakla birlikte yeterli olamayacağını gören Mustafa Kemal 23 Temmuz 1919 Erzurum, 4 Eylül 1919 Sivas kongreleriyle direnişin idari ve askeri boyutunu merkezileştirerek halk tabanıyla birleştirme stratejisini uygulamıştır.
23Nisan 1920’da Ankara’da halkın temsilcilerinden oluşan TBMM’nin açılarak çalışmalarına başlaması kurtuluşun ülke genelini kapsayıcı önderliğe kavuşmasıdır.
Milli Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı olmasının yanında bağımsızlığı, özgürlüğü, onurlu bir milletin direnişini, dünyanın efendilerine karşı duruşu simgeleyen bir tarihin halkın kolektif hafızasında yaşatılması zorunludur. Ulusal bayram olarak kutlanan 19 Mayısların düzenlenen yönetmeliklerle okul duvarları içine hapsedilmesi, karmaşıklaştırılması, kurumların, meslek örgütlerinin Atatürk Anıtına çelenk koymalarının engellenerek bayram olmaktan çıkarılmasıyla milli hafızadan silinmesi anlamına gelecek girişimler halkımız tarafından ilgi ve ibretle izlenmektedir.
Dış dinamiklerin epeydir Atatürk resimlerinin kamu binalarından indirilmesi, ilkelerinin Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi olmaktan çıkarılmasına yönelik telkinlerinin devletin yüksek katlarında önemsendiği anlaşılmaktadır.
İstanbul Barosu bağımsız ülke, bağımsız ekonomi, bağımsız hukuk savaşımının başlangıcının 93.yıldönümünde kurtuluşun büyük önderini ve bu uğurda can veren şehitlerimizi saygı ve minnetle anmaktadır.

En Çok Okunan Haberler
-
'Diploma' soruşturmasında yeni gelişme!
-
Edip Akbayram hayatını kaybetti
-
Üsküdar'da Nevzat Tarhan programı iptal edildi
-
‘O Ses Türkiye’den ayrıldı’ iddiası: İzleyici ifşa etti!
-
5 kişi hayatını kaybetti!
-
Ekrem İmamoğlu'ndan flaş suç duyurusu
-
TÜİK şubat ayı enflasyon verilerini açıkladı!
-
Halk TV burada Yeni Şafak nerede!
-
‘Neyin zulmünü yaşatıyorsunuz, neyin derdi var sizde?’
-
'Türkiye'nin sorunlarını hangi parti çözer?'